Gazze’de yaşanan soykırım, artık sadece bir bölgenin değil, bütün insanlığın utancı haline geldi. İki yılı aşkın süredir siyonist İsrail terör örgütü, küçücük bir kara parçası üzerinde, savunmasız çocukları ve masum sivilleri hem havadan hem karadan hedef almayı sürdürüyor. Dünyanın gözü önünde, her gün yeni bir vahşet yaşanıyor. Fakat buna rağmen hâlâ sessiz kalan bir dünya var. İşte tam da bu sessizliğe karşı, yüreği insanlık için atan vicdanlı insanlar harekete geçti.
Avrupa’dan, Afrika’dan, Orta Doğu’dan ve dünyanın dört bir yanından gelen Müslüman ve gayrimüslim gönüllüler, SUMUD adı verilen bir filo ile Gazze’ye insani koridor açılması için yola çıktı. Yaklaşık bir ay süren bu zorlu yolculuk boyunca tek amaçları vardı: Ablukayı delmek ve Gazze halkına nefes olabilmek. Ancak maalesef, Gazze karasularına yaklaşmalarına ramak kala yine terör devleti İsrail’in saldırısına uğradılar. Gemilere müdahale edildi, gönüllüler alıkonuldu ve cezaevlerine gönderildi.
Oysa bu gönüllülerin gemilerinde ne bir silah, ne bir mermi vardı. Tek silahları vicdanları, tek hedefleri insanlıktı. Buna rağmen İsrail askerleri, insanlık dışı bir tavırla bu barış filosunu da susturmaya çalıştı. Artık öyle bir noktaya gelindi ki, İsrail askerlerine “insan” demeye bile utanır hale geldik. Tutuklanan gönüllüler, ağır koşullar altındaki hapishanelere konuldular. Ancak bu kez dünya sessiz kalmadı. Başta Türkiye olmak üzere birçok ülke, vatandaşlarını kurtarmak için devreye girdi.
Geçtiğimiz cumartesi günü, SUMUD gönüllülerinden 137 tanesi Türkiye’nin girişimi neticesinde Türk Hava Yolları uçağıyla İstanbul’a döndü. Havalimanında yaşanan o anlar tarifsizdi. Her biri büyük bir mücadeleyi başarıyla tamamlamış olmanın sevinci içindeydi. Üstelik Türkiye sadece Türk vatandaşlarını değil farklı ülke vatandaşlarını da esaretten kurtardı. Çünkü “delinmez” denilen, “kırılmaz” denilen o abluka artık delinmişti. Gönüllüler, Gazze’ye o kadar yaklaşmışlardı ki, İsraillilerin yürekleri ağızlarına geldi. Artık korkunun, panik duygusunun kimde olduğunu tüm dünya gördü.
Ama asıl korkacakları günler daha yeni başlıyor. Çünkü o gönüllülerin içinde yer alan Avrupalılar, gördükleri zulmü ve yaşadıkları işkenceleri ülkelerine döndüklerinde kamuoyunda ve meclislerinde anlatacaklar. Bu filolar tekrar tekrar yola koyulacak. Artık İsrail’in gerçeği, Filistin’in çığlığı, kulakları tırmalayacak kadar yüksek sesle duyulacak. Bundan sonra siyonist örgüt İsrail, dünyada giderek daha fazla yalnızlaşacak. İsrailliler, zalimliğin sembolü bir millet olarak nefretle anılmaya devam edecekler.
Bu süreçte Türkiye bir kez daha insani duyarlılığını gösterdi. Ülkenin 81 vilayetinde, hafta sonu binlerce vatandaş meydanları doldurarak Gazze için yürüdü. “Gazze’ye özgürlük!”, “Kahrolsun Siyonizm!”, “Özgür Filistin” sloganlarıyla meydanlar yankılandı. Bizim ilimizde düzenlenen yürüyüş ve ardından yapılan mitingde de kalabalık, adeta bir vicdan seline dönüştü. Türk halkı, bir kez daha mazlumun yanında durduğunu, zulme boyun eğmeyeceğini haykırdı.
Bu yürüyüşler, sadece birer tepki değil; aynı zamanda İsrail’in gücünü kaybetmeye başladığının göstergesiydi. Artık dünya gözünü açıyor, vicdanlar uyanıyor. Gönlü insanlık için atan herkesin yolu kutlu olsun. Çünkü onlar sadece bir ablukayı değil, insanlığın sessizliğini de deldiler.
Allah’ın izniyle Filistin, özgürlük yolunda emin adımlarla ilerliyor. O gün geldiğinde, mazlumun duası zalimin tankını devirecek; ve dünya yeniden adaletin yüzünü görecek.
Kalın sağlıcakla.
Kaynak: YENİ SAKARYA GAZETESİ