Abdullah b. Amr radıyallâhu anh’dan rivayet olunduğuna göre o şöyle dedi: “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selem, şüphesiz büyük günahların en büyüklerinden birisi de kişinin ana babasına lanet etmesidir, buyurdu. Ey Allah’ın Rasulü, kişi nasıl ana babasına lanet eder, diye sorulunca, O (s.a), (başka) bir adamın babasına söver, o da onun babasına söver, (başka birisinin annesine söver), o da onun annesine söver, buyurdu.”

Ebû Bekir radıyallâhu anh’ın kızı Esmâ radıyallâhu anhâ’ şöyle dedi: Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem zamanında annem beni özleyerek ziyaretime gelmişti. Bunun üzerine ben de Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem’e, annemle ilgilenip onu kabul edeyim mi, diye sordum. Hz. Peygamber, evet, buyurdu.”

Ravi (Süfyân) b. Uyeyne şöyle dedi: Bunun üzerine Allah Teâlâ o kadın hakkında şu ayeti indirmiştir: “Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah âdil davrananları sever” (Mümtehine, 60/8).

Abdullah b. Dînâr, ben, Abdullah b. Ömer radıyallâhu anh’ı şöyle derken işittim, dedi: Ömer ipekten bir takım elbisenin satılmakta olduğunu gördü. Bunun üzerine, ey Allah’ın Rasulü, bunu satın al da Cuma günleri veya heyetler senin huzuruna geldiği zamanlar giyersin, dedi. Allah Rasulü, bunu ancak (âhirette) hiçbir payı olmayan kimseler giyer, buyurdu. Daha sonra Peygamber sallalâhu aleyhi ve sellem’e o türden çok sayıda takım elbise getirildi. O da bir takım elbiseyi Ömer’e gönderdi. Bu sefer Ömer, bu gibi (ipek) elbiseler hakkında o sözlerini söylemişken bunu nasıl giyebilirim, dedi. Allah Rasulü, Ben onu sana, giyesin diye vermedim, ama satasın yahut (ipek giyinmesi helal olan) başkalarına giydiresin diye (gönderdim), dedi. Bunun üzerine Ömer o elbiseyi Mekke halkı arasında bulunan ve henüz müslüman olmamış bir kardeşine gönderdi.”

Urve b. Zübeyr’in Hakîm b. Hızâm’dan haber verdiğine göre Hakîm, Hz. Peygamber’e şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasulü, ne dersin? Cahiliye döneminde ben, akrabalarla ilgilenmek, köle azad etmek, sadaka vermek gibi ibadet kastı ile bazı iyilikler yapmıştım. Acaba onlardan dolayı sevap kazandım mı? Hakîm dedi ki: Rasûlullah sallalâhu aleyhi ve selem, “Sen geçmişte yaptığın hayırlarla müslüman oldun”, buyurdu.”

Ümmü Hâlid bint. Hâlid b. Sa‘îd şöyle dedi: Üzerimde sarı bir gömlek (fistan) varken babamla birlikte Rasulullah sallalâhu aleyhi ve sellem’in yanına gitmiştim. Rasulullah sallalâhu aleyhi ve selem, “Seneh, seneh” dedi. Abdullah (b. Mübârek), “bu lafız Habeşçe’de “güzel” (hasene) manasına gelir, dedi. (Ümmü Halid) dedi ki: “Ben nübüvvet mührü ile oynamaya başladım. Bu sebeple babam beni azarladı. Rasulullah sallalâhu aleyhi ve sellem, “çocuğu kendi haline bırak”, buyurdu. Daha sonra Rasulullah sallalâhu aleyhi ve sellem (bana) şöyle dedi: (Fistanını) eskit ve parala, sonra yine eskit ve parala, sonra yine eskit ve parala.” Abdullah (b. Mübârek), Ümmü Hâlid uzun bir ömür sürdü demiş ve Ümmü Hâlid’in veya gömleğin ne kadar kaldığından bahsetmiştir.