Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden çok sevilen ve sayılan örnek muallim muhterem Prof. Dr. Hayati Yılmaz hocamızın çok güzel çalışmalarından biriyle sizi tanıştırmak isterim. Hocamızın “Hz. Peygamber’in Soy Atlası” olarak ele aldığı husus peygamberimizin soy ağacını ve çevresinde akrabalarını bize detaylı olarak tanıtmaktadır. Zaten Kur’an’de bize bu vurguyu ve bilgiyi vermektedir. “De ki: eğer Allah dilese idi ben onu size okumazdım, hiç bir suretle de size onu bildirmezdi bilirsiniz ki ben sizin içinizde bundan evvel bir ömür durdum, artık bir kerre aklınıza müracaat etmez misiniz? (Yunus: 16)  “Resulüm! Ömrüne kasem olsun ki hakikaten onlar sarhoşlukları içinde ne halt ettiklerini bilmiyorlardı” (Hicr: 72) Evet O’nun ömrünü beraber geçirdiği insanlar ve çevresi bizim için çok önemlidir. Hadisleri, tefsiri, siyeri, ve hükümleri anlamakta aile ve soy bağının çok değeri vardır. Bu eser sadece şahıs isim ve bilgilerini değil, birçok ilmin ana kapısı olarak da bilinmesi gereken hususları da içermektedir.

Kur’an’ı Kerim de bazı peygamberlerin soy ağacı anlatıldığı halde bizim peygamberimizin kendi soy ağacı anlatılmamaktadır. Eğer bu aziz Kitabı O kendi elleriyle yazsaydı annesi adına bir sure, kızları ve torunları adına ayetler olması kaçınılmazdı.

Farklı meal ve anlamlarla ifade edilen bir ayette ise şöyle buyrulur: “İşte bu müjdedir ki Allah iyman edip iyi iyi işler yapan kullarına tebşir buyuruyor, de ki buna karşı sizden yakınlıkta sevgiden/akrabamı sevmenizden başka bir ecir istemem ve her kim çalışır bir güzellik kazanırsa ona onda daha ziyade bir güzellik veririz, çünkü Allah gafurdur şekûrdur”(Şûrâ: 23). “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, (Rics'i) sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor". (Ahzab: 33)

Âlemlere rahmet olan insanın/Allah’ın kulu ve elçisinin (aleyhisselam) tüm ailesini, yakınlarını ve çevresini tanımak özellikle biz Müslümanlar için çok önemli bir husustur. O’nun akrabalarına karşı sevgisi, adaleti, ihsanı, sorumluluğu, sabrı, tebliği ve merhameti bizim için güzel bir örnektir. Kitabı okudukça O’nun aile ve çevresiyle beraber evler, odalar, sokaklar ve şehirlerarasında yolculuk yapmış oluyorsunuz. Kundaktaki bebekten, saçı sakalı ağırmış kişilerle, dost ve düşmanına nasıl muamele ettiğini görmek için Emin Beldeyi ve insanlarını tanımalıdır. İman yurdu olan Medine’ye sanki hicret etmiş olarak o güzel ve temiz beldeyi insanlarıyla beraber tanımak ne büyük bir kazançtır. Kitabın tadını ve lezzetini ancak okuyanlar hissedebilirler. Mücevher işçiliğinden daha hassas olarak, değerli kaynaklara müracaat edip o nadide bilgilerin gün ışığına çıkması bizim gönlümüze bir nur olmuştur. Hamdolsun. Hocamızı böyle güzel bir eseri bizlere kazandırdığı için teşekkür eder ve Rabbim kendisinden razı olsun deriz.

“Bu araştırmada, kendilerinden özgeçmişleri bağlamında bahsedilen 234 kişi ile bunların etraflarında adları geçen yaklaşık 950 kişinin Hz. Peygamber ile olan "yakın"lığını bulacaksınız...”

Şimdi okuma zamanı…