Kıymetli dost ve ağabeyim Sadık Yalsızuçanlar, genel yayın yönetmenliğini yapmakta olduğu Edebiyat Ortamı Dergisi / Filistin özel sayısı için bendenizden yazı istedi.

Filistin’de, Gazze’de yaşanan insanlık dramı kalemle anlatılacak cinsten değil artık. İnsanlık onurunu ayaklar altına alan trajedi ne kaleme ne kameraya, ne de sözlere sığmaz oldu. Sözün bittiği yerde utancımdan kalem oynatamadım. Sadık Ağabey’e özür beyan etmek zorunda kaldım. Tüm dünyanın gözleri önünde her gün katledilen Müslüman kardeşlerimiz varken, hayat bile anlamını yitiriyor.

Gazze’de 07 Ekim’den bu yana İsrail tarafından katledilen Müslüman çocuklar, kadınlar ve masumların perişan halini tüm dünya seyretmeye devam ediyor…

Filistin topraklarının varisi olan Türk Milletini temsilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm gücüyle akan Müslüman kanını durdurmak için gayret ediyor. Ama nafile…

ABD, İsrail’in daha çok Filistinli kanı dökmesi için kalıcı ateşkese karşı çıkıyor. BM veto hakkını kullanarak “soykırım ve insanlık suçuna” ortak olmaya devam ediyor ve olası ateşkesi bilerek sabote ediyor.

Yıllardır Siyonist İsrail işgali altındaki Filistin topraklarından yükselen feryatlar Arş-ı Âlâ’yı kapladı. Darmadağın hale gelmiş, bölünüp parçalanmış İslam Ümmeti olarak Gazze’ye sıkışan Müslümanların yardımına koşacak mecalimiz bile yok ne yazık ki…   

Sözün bittiği yerdeyiz.

Avrupa’da futbol takımı satın almayı maharet zanneden Arap liderlerinin zelil hali ortada. ABD’den korktukları kadar Allah’tan korkmuyorlar.  Onursuz bir şekilde izzet ve şereflerini terk ederek, zilleti tercih ettiler.   

Katar’ı istisna tutarak söyleyelim ki, petrol denizi üzerinde oturan Ortadoğu Arap ülkelerine Allah hidayet versin. Çok değil sadece bir ay boyunca dünyaya petrol ihracatını durdursalardı şimdi başka şeyler konuşuyor olacaktık. Yazıklar olsun onlara ki, ABD ve Avrupa için hayat damarı olan petrol ihracatını kesmeye korktular.

Alija’nın dediği gibi: “Batı, sadece güçten anlar.” Demokrasi ve insan hakları ABD ve Avrupa ülkeleri için helvadan put gibidir. Üç maymun gibiler… Konu “Müslümanların insanca yaşama hakkı” olunca, kâfirlerin kahrolası gözleri görmez olur… Kahrolası kulakları duymaz olur… Kahrolası dilleri gerçeği söylemez olur…

Şia inancındaki takiyyeci İran devletini ise konuşmaya bile gerek yok… Yıllardır Filistin davasını sömürmekten ve konuşmaktan başka hiçbir şey yapmayan İran için yolun sonu görünüyor. Yazıklar olsun onlara ki; “Ehl-i Beyt ve Filistin” argümanları İran için sadece kullanışlı aparatlardan ibaret.

Allah’a duamız odur ki, El-Kahhâr olan Hakk Teâlâ; görünür ve görünmez ordularıyla Filistinli mücahidlere kendi katından bir çıkış yolu ve yakın bir zafer ihsan eylesin.

Zulme rıza göstermek zulümdür. Şahsi olarak İsrail’e destek veren firmaları boykot etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.

Kalbimiz ise; zalimlere, kâfirlere ve İslam düşmanlarına karşı buğz ile dolu. Yegâne güç ve kudret sahibi Allah’a dua etmekten başka hiçbir gücümüz olmadığını anladık.

Ya Rabbi! Sen şâhidsin. Dualarımız, denizden nehire kadar özgür Filistin ve Gazze için.