Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.” 

Bu yazıya keşke “ORHAN CAMİİNDE CUMA SABAHI” diye başlayabilseydim. Cumhuriyet’in ilânından sonra cuma gününün hafta tatili olarak kabulü için 19 Kasım 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iki kanun teklifi sunuldu. Kanunun gerekçesinde Müslümanların cuma, Hristiyanların pazar ve Mûsevîler’in cumartesi tatil yapmalarının millî hâkimiyet ve iktisadî hayatla bağdaşmadığı ileri sürülmekteydi. Teklifin gerekçesinde milleti oluşturan asıl unsurların Müslüman olduğu, İslâmiyet’te cuma tatili bulunmamakla birlikte geleneklerin cumayı tatil kabul ettiği belirtilmekteydi. Emperyalizme karşı millî bir mücadele vermiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, cuma gününün hafta tatili yapılmasını âdeta bağımsızlığının bir ispatı şeklinde değerlendirmiş, bilhassa cuma günü üzerinde ısrar edilmesinde hâkim unsurların Müslüman olması gerekçe olarak ileri sürülmüştür. Hafta Tatili Kanunu 1935’te yapılan değişikliğe kadar yürürlükte kaldı. Başvekil İsmet İnönü’nün imzasıyla 13 Mayıs 1935’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilen millî bayram ve genel tatiller hakkındaki kanun teklifi hafta tatilinin cumadan pazara alınmasını öngörmekteydi. Böylece 1924’te millî ve iktisadî bağımsızlığın bir ispatı gibi görülen cuma tatili uygulamasına siyasî, iktisadî ve içtimaî bakımdan yakın ilişki içinde bulunulan Batı dünyası ile bütünleşme mecburiyeti gerekçe gösterilerek son verilmiş oldu.

Neyse konumuz hafta sonu tatili meselesi değil, o günde ki amelimizdir. 1323 yılında inşa edilen, bize maddi ve manevi miras kalan tarihi Adapazarı Sultan Orhan Gazi camimizin maalesef bir hizmet ve hatıra defteri yoktur. Kimler geldi geçti ve kimler neler icra eyledi. Hocaların ve hizmetlerinin özellikleri nelerdir. Cemaat yapısı nasıl şekillenir. Onlarca soru tarihen cevapsız kalmaktadır. Hatta 100 yıllık Cumhuriyet döneminde bile kayıtsızlık devam etmektedir. Muhakkak her cami beş vakit namaz, cuma ve cenaze namazlarını eda etmektedir.

Her caminin ve imamının bir hikâyesi olmalıdır. Bu hikâyenin merkezinde ise cemaat bulunmalıdır. İzninizle küçük bir hikâye anlatayım. Sezginler Camii imamlığımdan Orhan Camiye naklim yapıldığının ilk haftası bir dostum önce Orhan Camiye Cuma namazı için gelir, cami kalabalık olunca Sezginler camiine geri döner,  sessizlik ve hizmetin durgunluğunu müşahede edince aklına şu soru gelir. “Sahabeyi Kiram, Peygamberimiz vefat ettiğinde acaba ilk Cuma namazını Medine’den hangi duygularla eda ettiler.” Bu hüzünle ve duyguyla Cuma namazını farklı bir boyutta kıldığını aktarmıştı Cevat Sarıgüzel Bey kardeşimiz. Her caminin yaşanmışlıkları olmalıdır.

Gelelim Orhan Camiye, 2008 yılında imam olarak göreve başladığımda Cuma geceleri daha önceki camiden devam edegelen Tefsir derslerimiz heyecanla yatsı öncesi ve sonrası devam ederken ayrıca Pazar günleri sabah namazı sonrası sohbetlerimiz de devam etmiştir. 2022 de yaş haddinden emekli edilince Tefsir sohbetlerini aynı camide pazar sabahına taşıyarak devam etmekteyiz.

Evet, Orhan Camiinde Pazar sabahları yarım cüz okunan mukabele ve sabah namazı eda edilip, kısa bir zikir ve haşr suresinin son üç ayetinin ardından Kürsüden tefsir derslerimiz başlamaktadır. Bazen bir kelime bazen bir ayet ve nadiren de olsa farklı bir konuyla cemaatin karşısına çıkmaktayız. Derslerimize en az bir hafta çalışmayla söze başlamaktayız. 45- 60 dakika arası süren sohbet mevsimin durumuna göre hatırı sayılır bir oranda şehrin her tarafından katılan cemaatimiz ile dolmaktadır. Uzaktan arabasıyla gelen, namazını camisinde eda edip gelen din görevlisi arkadaşlarımız, uzak yakın demeden aşkla ve heyecanla devam eden dersler büyük bir onurla ve sevgiyle sadece sohbet değil sevgi, selam, güler yüz, birbirlerine ikram ve benzeri dostluklara vesile olmaktadır. İşrak namazının edasıyla güne merhaba denmektedir. Farklı hasretler giderilmektedir. Gelecek hafta özlemle beklenmektedir. Vaazımızı gönüllülük esasıyla bir dostumuz sosyal mecrada yayınlamaktadır. “https://www.youtube.com/@vaazevi” Bu program Ramazan ayı haricinde aralıksız devam etmektedir. Bıkmadan usanmadan aşkla ve zevkle toplanan cemaatin varlığı şehrimize ayrı bir mutluluk ve bereket sunmaktadır.  Geçmişte camimizde hizmeti olanlara ve cemaatimize rahmet diler, şu andakilere ise sağlık ve afiyetler dilerim. Pazar günleri sabah namazı sonrası başlayacak olan ilim sohbetimize ailece sizleri beklemektedir.