Hayat dediğimiz şey…

Geriye sadece hatıralar ve iz bırakabilmişsek adımızın kalacağı bir yolculuktur.

Hele ki siyaset gibi inişli çıkışlı, dostlukların ve davaların sıkça sınandığı bir alandaysanız; geriye sadece vefa kalır.

Fakat geçtiğimiz gün Erenler Belediye Başkanı iken görevi başında vefat eden merhum Fevzi Kılıç’ın ikinci seneyi devriyesinde düzenlenen mevlüt, bu memlekette vefanın ne denli zayıfladığını tokat gibi yüzümüze çarptı.

Anma programına kimlerin katıldığı değil, kimlerin katılmadığı çok şey anlatıyor.

Evet, Sakarya AK Parti İl Başkanı ve birkaç yönetici oradaydı.

Sağ olsunlar.

Lakin ne yazık ki, siyasetin asıl vitrini olması gereken isimler yoktu.

İsim isim sayacak olursak…

Hiçbir AK Partili belediye başkanı mevlütte bulunmadı.

Hiçbir AK Partili milletvekili oraya uğramadı.

Erenler, Akyazı, Ferizli İlçe başkanları Hariç hiçbir ilçe başkanı, zahmet edip saf tutmadı.

Teşkilat mensuplarının ezici çoğunluğu orada değildi.

İl başkanına rağmen..!

Ve daha da dikkat çekici olanı…

Eski ve yeni hiç bir belediye başkanı o Mevlüt’e uğramadı.

Evet, yanlış duymadınız.

Fevzi Kılıç ile yıllarca aynı siyasi yapıda görev yapmış, aynı kadrolarda birlikte yol yürümüş hiçbir belediye başkanı, bu anlamlı günde bulunmadı.

Bu yokluk; sadece bir mevlüte gitmemenin ötesinde, toplumun hafızasında “vefasızlık” olarak yer etti.

Üstelik bahane üretilemeyecek kadar anlamlı bir gündü o gün.

Siyasetçiler seçim meydanlarında “dava adamı”ndan, “birlik ruhu”ndan, “millete hizmet yolunda omuz omuza mücadele”den bahsederler.

Gel görki;

Bu davaya yıllarını vermiş, arkadaşlara sahip cıkmadığınızıda biliyoruz.

Ama görüyoruz ki, makamdan düşen ya da bu dünyadan göçen bir arkadaşın ardından dua saflarında omuz omuza durmak pek kimsenin aklına gelmiyor.

Oysa vefa, hatırlamaktır.

Oysa vefa, sessizce gelip bir Fatiha okumaktır.

Oysa vefa, arkamızdan “yalnız değildi” dedirtebilmektir.

Mevlüt programı, belki kısa sürdü. Belki lüks bir organizasyon değildi.

Ama siyasi hafızada ve vicdanlarda uzun yıllar sürecek bir unutuluşun resmi oldu.

Mevlütte manalı olan durum ise;

AK Parti’li belediye başkanlarının ilgi göstermediği anma mevlütüne Büyükbirlik Partili iki ilçe belediye başkanının ilgi gösterip katılmasıydı.

Buradan Hendek belediye başkanı İrfan Püsküllüye ve Erenler belediye başkanı Şenol Dinç'e kırmızı güller gönderiyoruz.

Fevzi Kılıç görevini yaparken bu şehir için ter döktü, mücadele etti, emek verdi.

Yaşayışı gibi ölümüde ders niteliğindeydi.

Görüyoruz ki;

bu ölümden kimse ders çıkarmamış, seçilirken mazbata beş yıllığına alınırda gel görki anlık olduğunun ispatını bizlere yaşatan Fevzi başkana yapılan vefasızlık sanırım cabası.

En azından bir yıl sonra, bir dua vaktinde, bir Fatiha’da buluşmak bu kadar mı zordu?

Ne diyelim…

Gidenin ardından kalanlar böyle davranırsa, yarın bir başka “merhum” için yine aynı manzara yaşanacak demektir.

Ve bu böyle giderse, siyaset sahnesinde asıl vefat eden şeyin “vefa” olduğu günlere ulaşırız.

Allah Fevzi Kılıç’a rahmet eylesin…

Geride kalanlara ise, biraz vicdan ve hafıza versin.

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

"Vefanın İstanbul'da semt adı olmadığını anladığımızda"