“Erdoğan gitsin” sözünün arkasına saklanarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı düşman hedef göstererek benzemez dünyaları bir araya getirdiler. Dünya birleşse de Erdoğan’ı deviremediler. Elhamdülillah.

Okyanus ötesinden, Avrupa ve Kandil’den gelen hain tehditlere karşı Türkiye: “Vesayete hayır!” diyerek karşılık vermiş oldu.  Nokta.

Birleşik Muhalefet Ordusu’nu tek kalemde hüsrana uğratıp abondone eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “kolay lokma” olmadığını tüm dünyaya ilan etti. BM’yi elinde oynatan güçlü ülkelere dünyanın 5’ten büyük olduğunu göstermek için hamle sırası şimdi Erdoğan’da…

14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim Sonuçları hayırlı olsun. Ülkemizin “Türkiye Yüzyılı” adımı için büyük eşik aşılmış oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, % 49,51 oy alarak kıl payı farkla ilk turda seçilemedi lakin inşallah 2. turda seçilmesi artık sürpriz değil. İkinci turda daha da güçlenerek seçilecektir. Tayyip Erdoğan, rakibi Kılıçdaroğlu’na % 5 oy fark atarak tarihi bir başarıya daha imza attı. Kimsenin zoruna gitmesin. Aşk ile söyleyelim. “Bir kez daha adam kazandı.”

Aslında Recep Tayyip Erdoğan sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nu yenmedi… Millet İttifakındaki tüm bileşenleri yerle bir etmiş oldu. Başta ABD olmak üzere; HDP, PKK ve FETÖ’yü yendi. Tetikçi “The Economist” dergisiyle birlikte tüm batı medyasını, George Soros’u, Selahattin Demirtaş’ı, Gezi olaylarından tanıdığımız “Osman Kavala” zihniyetini de yendi. 

Millet İttifakının 6+1 masa planı tutmadı. TBMM milletvekili dağılımına göre Cumhur İttifakı mecliste çoğunluğu elde etti. Türkiye’nin; “dindar, muhafazakâr, milliyetçi, ulusalcı” ana omurgası sağlam bir şekilde kendini tazeledi. Cumhur İttifakının 322 Milletvekili çıkarması milletimizin kendi geleceği adına; “tam bağımsızlık” talebidir. Ekonomik ve siyasal açıdan “istikrar” iradesinin ortaya çıkmış olması güzel.

AK Parti’nin 267, MHP’nin 50, YRP’nin 5 milletvekili çıkarması TBMM yasama faaliyetlerinde itici güç olacaktır. 1980 -askeri darbe- vesayetiyle dipçik zoruyla kabul ettirilen anayasanın değiştirilmesi elzemdir. Cumhur İttifakı, artık milletin beklentilerini karşılayacak sayısal kuvvete sahip… Cumhur ittifakında kendi logosuyla seçimlere giren Yeniden Refah Partisi 5 milletvekili çıkarmayı başardı. Millî Görüş’ün resmi temsilcisi bundan böyle Fatih Erbakan’dır.

HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı üzerinden 4 Milletvekili çıkarması ve TBMM’de temsil edilmesi önemli. Özellikle PKK terörüne karşı çıkan, özerklik talebi olmayan “İslamcı/Dindar Kürtler” açısından ve bölge adına sevindirici olmuştur. Kürt halkının siyasi temsilinde Kandil’e yaslanan HDP’nin tekeli, HÜDA PAR sayesinde kırılmış oldu. Böylece; yurtdışı baskılarına, tweet yalanlarına, sanal medya balonuna ve teröre prim vermeyen “millî irade” tecelli etmiş oldu.

Bu arada belirtmeliyim ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; son kez girmiş olduğu seçimde kendi kurduğu, büyüttüğü, iktidar yaptığı AK Parti’ye %15 fark attı. Oy kaybeden Ak Parti’yi ve sebepleri konuşacağız da… Henüz erken. Önce seçim bitsin.

*

Türkiye, demokrasi tarihi açısından güçlü bir sınavdan çıktı. Başta ABD olmak üzere küresel emperyalist güçlerin YPG üzerinden güney sınırımızda kurmak istedikleri Kürt devleti planı boşa çıkmış oldu. ABD Başkanı Joe Biden’in, “Kılıçdaroğlu projesi” hezimetle sonuçlandı. FETÖ ve HDP ile yakın temas ters tepti. Kandilden gelen destek açıklamaları CHP’ye yaramadı.

*

Bitirmeden önce “İngiliz Gâvuru”nun hakkını teslim edelim.

Hani şu küresel faizcilerin tetikçisi, tefecilerin yayın organı The Economist var ya… Seçim gününe kadar CHP ajansı gibi çalışarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu allayıp pullamış, Türk seçmenine ve dünyaya pazarlamıştı. İngiliz Dergisi acı gerçeği yazmış: “Erdoğan rakibinin çok önünde, gol attı. Kılıçdaroğlu ve CHP, milletvekili seçimlerinde de kötü performans sergiledi” demiş. Adamlar İngiliz… Onların ipiyle kuyuya inilmez. Bir anda satarlar adamı…

Kemal Bey! Her seçimi RTE kazanıyor diye üzülmeyin. Evde çay demleyin. Papatya çayı olabilir mesela… Engin Özkoç’u da çaya davet edin. “Muharrem İnce’ye kimler kan kusturdu? Sinan Ogan’ı nasıl ikna ederiz? CHP Genel Başkanlık koltuğunu nasıl koruruz?” gibi konularda tik tak yaparsınız.

Mutfak videoları da keyifli oluyordu. Mesela, “Ben Kemal. Geliyorum.” videonuz güzeldi. Yeni replik şöyle olabilir: “Alo! Ben Kemal. Gelemiyorum.

*

Ah canım ya...  Güçsüzken bile “sevgi pıtırcığı” iddiasındaki kaktüs gibisiniz.

Sakallı, takkeli gençleri metrodan atmaya kalkarsınız... Başı örtülü kızlara, çarşaflı kadınlara durduk yerde -karakterinize uygun- hakâret edersiniz… Erdoğan’la –hasbelkader- çay içen sanatçıyı bile mahalleden kovar, linç edersiniz… AK Partili olanların İzmir’i terk etmesini istersiniz... Hatta Türkiye’yi terk edip Arabistan’a, İran’a gitmemizi istersiniz…

Buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz.