Türkiye’de imar planı değişiklikleri yıllardır tartışılan bir konu…
Bir kalem darbesiyle değeri katlanan arsalar, bir gecede milyoner olan parsel sahipleri, belediyelerle geliştiriciler arasında dönen “plan pazarlıkları”… Şimdi hükümet bu tabloyu tersine çevirecek bir adım attı: Değer artışının yüzde 90’ı artık kamuya aktarılacak.
Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre, bir taşınmazın imar planı değişikliği sonucu değeri artıyorsa, bu artışın neredeyse tamamı kamuya bırakılacak. Üstelik bu artış iki ayrı lisanslı değerleme raporuyla tespit edilecek; nihai kararı da bir kıymet takdir komisyonu verecek.
Rant Masası Dağılıyor mu, Yoksa Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?
Bu düzenleme, yıllardır şehirlerin kaderini belirleyen bir güç alanını yeniden tanımlıyor. Çünkü imar planı değişiklikleri bugüne kadar çoğu zaman “kim daha güçlü?” sorusuyla ilerledi.
Bir arsanın imarı bir kademe artırıldığında ortaya çıkan değer artışı, kimi zaman kamunun kontrol edemediği büyük bir rant yaratıyordu.
Şimdi devlet diyor ki:
“Bu değer artışı senin değil, kamunun.”
Planlama dediğimiz şey bireysel zenginleşme aracı değil, kamusal bir süreç olmalı. Diğer yandan ise, özellikle gayrimenkul yatırımcıları için oyunun kuralları tamamen değişiyor.
Piyasa Üzerindeki Etkisi Ne Olacak?
Bu karar, kısa vadede imar değişikliğinden nemalanmayı düşünen yatırımcıları frenleyecek.
Arsa spekülasyonunun hız kesmesi muhtemel.
Belediyelerin de her talebe “evet” deme dönemi kapanabilir; çünkü artık kamuya aktarılacak büyük bir gelir söz konusu.
Ama asıl soru şu:
Toplanan yüzde 90 kamuya gerçekten dönecek mi?
Yani bu gelir yol, altyapı, kentsel dönüşüm ve sosyal donatıya mı harcanacak?
Yoksa yine sistem içinde görünmez bir yere mi akacak?
Bu sorunun cevabı, düzenlemenin başarısını belirleyecek.
Sakarya Özelinde Durum
Ben Sakarya’da sahayı yakından takip eden biri olarak şunu söyleyebilirim:
Bölgede imar değişikliğine dair talep, özellikle Serdivan–Erenler–Arifiye hattında yıllardır yüksek.
Arsa sahipleri yeni gelişen bölgelerden “imar genişler, kat artar, parsel değerlenir” umuduyla pozisyon alıyordu.
Bu yönetmelik sonrası tablo değişecek.
Artık kimse imar değişikliğinden devasa bir kazanç bekleyerek arsa stoklamayacak.
Bu, Sakarya’da daha planlı ama daha yavaş bir büyüme dönemine girildiğinin işareti.
Kamu Payı mı, Kamu Sorumluluğu mu?
Düzenlemeyi olumlu bulanların ortak söylemi şu:
“Şehirler nefes alır.”
Evet, doğru. Şehirleşme rant baskısından kurtulursa daha sağlıklı büyür.
Ancak bu yeni sistemin başarısı sadece pay oranında değil;
şeffaflıkta, adalette ve planlamanın tutarlılığında gizli.
Eğer kamu elde ettiği yüzde 90’lık payı gerçekten şehir için, halk için, yaşam kalitesi için kullanırsa; bu düzenleme Türkiye’nin en doğru adımlarından biri olabilir.
Ama aksi olursa, sadece yeni bir tartışmanın kapısı açılır.
İmar planı değişiklikleri artık eskisi gibi kolay bir zenginleşme aracı olmayacak.
Piyasa dengeleri, yatırımcı davranışları ve şehirlerin gelişim hızı yeniden şekillenecek.
Belki de bu karar, yıllardır konuşulan ama bir türlü cesaret edilemeyen bir dönüşümün başlangıcıdır.
Şimdi asıl mesele şu:
Kamu bu büyük geliri kimin için, nasıl kullanacak?
İşte tüm tartışma burada başlıyor…
Samet Hızalan
KAYNAK: YENİ SAKARYA GAZETESİ