Merhabalar değerli yeni Sakarya Gazetesi okurları. Benim de yeni öğrendiğim bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim. Bu bilgiyi öğrenir öğrenmez siz sevgili okurlarım geldiniz aklıma. Belki aranızda bilenler vardır fakat yine de bu bilgiyi sizlere aktarmak istedim.
Öğrendiğim bilginin ne olduğunu yazımızın sonuna ekleyeceğim.
Öncelikle Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Yusuf Alemdar’ın başlatmış olduğu kentsel dönüşüm projesinden söz etmek isterim.
Sakarya’mızın gündem konularından bir tanesi de kentsel dönüşüm. Hasarlı binalar yıkılıp tekrar yapılarak depreme dayanıklı hale getirilecek. Yeşil alanlarımız iyileştirilip çoğaltılacak. Böylelikle deprem sonrası dışarıya çıktığımızda binalar arasında değil de yeşil alanlara gideceğiz. Kentsel dönüşümlü evlerimiz beklenildiği gibi, dayanıklı olursa evimizden çıkmaya da biliriz. Hazır kentsel dönüşüme girmişken şehrimiz, umarım biz sağlığından yoksun bireyler için de bir şeyler dönüştürülür.
Mesela şehrin her yerine rampa veya şehri bizlere uygun hale getirilmiyorsa tekerlekli sandalyelerimizi şehre uydurup asansörlü tekerlekli sandalye tasarlatılsın. Olmayacak bir şey değil diye düşünüyorum. Binalarımızın giriş kapıları tekerlekli sandalyeler için genişletilmeli. Evlerimizin içi geniş yapılmalı. Sn Alemdar başkanım, biz sağlığından yoksun bireylerinde isteklerine kulak verilirse seviniriz. Sonuçta ülkemizde ya da şehirlerimizde bir tek sağlıklı insanlar yaşamıyor.
27 sene önce yani 1999 yılında olan büyük Marmara depreminde ne çok bina yıkımları, ne çok ölümler, ne çok yaralanmalar oldu. O yaralılardan kimi kolunu, kimi bacağını kaybetti, kimi de tekerlekli sandalyeye bağlı kaldı. O zamanlarda da binalar nedeniyle çok yeşil alan yoktu,
Depremin üzerinden koca 27 sene geçti Her şeyi unutan bizler hiçbir şeyden ders almadan yaşıyoruz ve ciğerlerimiz dediğimiz ağaçları kesip, yerine taş bina dikiyoruz, hem de depreme dayanıksız. Yıl 2025 yeşil alanımız yok denecek kadar az. Fakat Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Alemdar, belediye başkanı olur olmaz hemen kentsel dönüşüm projesi başlatıp Sakarya’mızı, yeşil alanlarda dâhil hasarlı binaları yeniletecek.
Toplanma alanları, deprem sonrası gidilebilecek açık bir alan. Yanında, sağında, solunda ve önünde herhangi bir yapı olmayan bir yer. Neden deprem sonrası peki?
Deprem anında korkuya kapılır ne yapacağımızı bilmeden dış kapıya koştururuz. Binanın yıkılma ihtimaline karşı ya bir çekyat dibine ya da bir masa dibine çöküp deprem bitene kadar beklemeliyiz. Bina yıkılsa bile o nokta bizim yaşam alanımız olur. Böylelikle yetkililer bizleri rahatlıkla bulabilir. Deprem anında ayakta zor dururken, dış kapıya yönelirsek ayağımız takılıp düşebiliriz ya da merdivenlerden inerken merdivenler yıkılabilir. O nedenle sallantı durunca dışarı çıkmalıyız… Dışarıya çıkınca da nereye gideceğimizi iyi bilmeliyiz. Evimize en yakın toplanma alanı neresiyse orayı tercih etmeliyiz.
Peki, bu toplanma alanlarını nereden, nasıl belirleyebiliriz? Önemli bir soru. En az deprem öncesi hazırlanan deprem çantası kadar önemli. Depreme ne zaman yakalanacağımız belli olmuyor. Mutlaka deprem çantamız hazır olmalı. Tıpkı deprem çantası gibi, deprem öncesi toplanma alanlarını da belirmek mümkün.
Ben bu uygulamayı yaptım ve yayınlayacağım haritalardan göreceksiniz. Nasıl belirlendiğini sizlere adım adım tarif edeceğim değerli Yeni Sakarya Gazetesi okurları.
Toplanma alanlarına bakmak için öncelikle e-devlet uygulamasına giriş yapıyoruz. İsterseniz bilgisayardan, isterseniz telefondan giriş yapın. Sonrasında afet ve acil durum toplanma alanı sorgulama diye aratın. Çıkan sayfada hangi şehirde yaşıyorsanız *il seçin ilçenizi seçin, mahallede veya köyde yaşıyorsanız onu seçin. Cadde ya da sokak seçin ardından sorgula butonuna basın. Karşınıza çıkacak haritada evinize en yakın toplanma alanını göreceksiniz.
Deprem var ve önlem almak bizlerin elinde. Tedbir bizden takdir yüce Allah’tan.