Söyleşi: Fahri Tuna

Adapazarı Adagücü Futbol Takımı, Ozanlar Dibektaş Caddesi’nin ortalarında, cadde üzerinde, solda, Raşit’in Kahvehanesi diye bilinen bir kahvehanedeydi. Tabelamız oraydı. Kulüp merkezimiz de. Takım var olduğu sürece tabelamız, merkezimiz daima Raşit’in kahvesiydi.

Adagücü’nü ben 1977’de teslim aldım. Duyduğum kadarıyla, benden beş altı sene önce, muhtemelen 1971 veya 1972’de, mahalle takımı olarak, Kaptan Orhan (mühendis), Yanık İsmail (Ersökmener), Sado lakaplı Sadettin (Garan) adlı üç arkadaş kurmuş diye duydum. İsmail ile Sadettin, kendi kurdukları Adagücü adlı mahalle takımında, üç beş sene kadar oynadıktan sonra da Karadenizspor’a geçmişlerdi. İsmail de Sadettin de çok iyi oyunculardı. Sadettin Sakaryaspor’a da transfer olmuştu bir ara.

Adagücü’nü Ben 1977 Yılında Devraldım, Renklerini Kırmızı Beyaz Yaptım

Bu iki arkadaş Karadenizsor’a gidince, mahallemin takımında ben de oynamaya başladım. Zaten Adagücü, bizim evimize (Nine Sokak 6 numara) 150 metre kadar mesafedeydi. Derken takımda kaptan oldum. Baktım takımın yöneticisi kalmamış. 1977’den itibaren takımı devraldım. 1985’e kadar da gayrı federe olan takımımızı yönettim. Çok turnuvalara girdik, başarılar da elde ettik. Üç tane kupa aldık. Çok amatör takımdan daha iyiydik.

Takımın adının neden Adagücü olduğunu doğrusu bilmiyorum. Ben Adagücü adını çok severim. Aynı Ankaragücü gibi, bizimkini de Adapazarı’nın sembolü gibi düşünmüşümdür. Mutlu olmuşumdur hep, aklıma geldikçe.

Ben oynamaya başladığımda Adagücü’nün renkleri yeşil beyazdı. Ben yönetimi devraldıktan sonra kırmızı beyaz yaptım. 1977’de sağ sol olayları çoktu ülkemizde. Devletimiz tehlike altındaydı. Benim Türk bayrağına olan sevgim tarifsiz büyüktür. Ondan dolayı bayrağımızın renkleri olan kırmızı-beyazlı bayrağa dönüştürdüm. Bunu tek başıma yapmadım ama. Takımda oynayan arkadaşlara teklif ettim. Onlar da oybirliği ile kabul ettiler. Adagücü’nü kapatana kadar da kırmızı beyazlı formamızla oynadık.

Ozanlar Semtinde Ozanspor, Adil Gençlik, Adagücü ve Kurtspor Olmak Üzere Dört Takım Vardı

Gayrıfedere kulüp demek, resmi olarak Gençlik Spor İl Müdürlüğüne, o zamanki adıyla Beden Terbiyesi İ Müdürlüğüne kayıtlı olmayan, mahalle gençlerinin kendi aralarında kurduğu takım demekti.

1970 ve 1980’li yıllarda, şöyle bir on beş – yirmi sene her mahallede en az bir bazen iki üç gayrıfedere takım olurdu. Mesela benim doğup büyüdüğüm ve yetmiş senedir oturduğum Ozanlar Semtinde, Eski Kandıra Caddesi’nde Ozanspor, Adil Sokakta Adil Gençlik, Dibektaş Caddesinde bizim Adagücü, yine Dibektaş Caddesi üzerinde, Adil Sokağın girişinde soldaki kahvede Kurtspor vardı. Bu arada her takım bir kahvehaneyi merkez tutardı. Tabelalar orada durur, maç olduğu zaman oraya yazılırdı. Mesela, Tarih: 21 Nisan 1983, Pazar, Saat: 11.00-13.00, Rakip: Şeker Üçyıldız, Hareket: 10.00 yazılırdı. Maç bitince de Skor: 2-1, Goller: Cavit, Nuri; böyle yazılırdı.

1970’lerde Karaağaçdibi Semtinde En Az Yirmi, Adapazarı’nda İse Belki Yüzün Üzerinde Gayrıfedere Takım Vardı

Adagücü Raşit’in Kahvesi, Kurtspor Kurt’un kahvesi, Adil Gençlik Aziz’in kahvesi, Ozanspor Hamit’in Kahvesi merkezliydi.

Karaağaç Gücü, Karaağaç Kartal, Filizspor, Kuyudibi Savaş, Dağdibi Barbaroş. Şeker Mahallesinden Üçyıldız, Aydınspor, Güvenspor, Beyaz Şimşekler... Anlayacağınız, sadece bizim Karaağaçdibi semtinden, gayrı federe en az yirmi takım vardı. O günün Adapazarı’nda ise yüz, belki yüz yirmi takım vardı bizim gibi.

Ben Adagücü’nün Hem Başkanı Hem Teknik Direktörü Hem Kaptanı Hem de Malzemecisiydim

Ben takımın hem başkanı hem teknik direktörü hem kaptanıydım. Hatta zaman zaman çamurlu terli kirli formaları şortları alır, eve getirirdim. O zaman evde çamaşır makinesi de yok daha. Hanıma elle yıkatırdım.

Eşimle şimdilerde bazen konuşuyoruz. Bugünkü aklım olsa kesinlikle yıkamam. Senin hatırına yıkamıştım, diyor.

Anlayacağınız Adagücü’nün çok çilesini çektim ben. Ailece hatta. Helal hoş olsun.

Adagücü’nün Kadrosu, Kaleci Dede Nevzat’tan Solaçık Sırık Fahri’ye, İki Sene Hiç Yenilmeyen Bir Kadroydu

Benim başkanı ve teknik direktörü olduğum dönemin Adagücü kadrosunu anlatayım size:

Kalecimiz Dede Nevzattı. Levent ve Atilla’nın da oynadığı olurdu, zaman zaman.

Defansa gelince: Sağ bek bendim. Stoper önceleri Cango Cengiz, sonraları Barbo Kemal’di. Liberomuz Karga Turan’dı. Solbek Cemal’di, rahmetli. Cemal olmadığı zamanlarda Parmak Mehmet’in kardeşi Melih oynardı.

Orta sahamız: Parmak Mehmet (Ersökmen), Teknik Naci (mühendis), Saatçi Kamil’di. Bazen orta sahada santrafor Sadi’yi de oynatırdım.

Forvet: Sağ açık Nuri Ölmez’di. Santraforumuz Bıçakçı Cavit’ti. Cavit yoksa Çarıkçı Sadi’yi (mühendis) santrafor oynatırdım. Sol açık Fahri Tuna (mühendis) idi. Cavit ve Çarıkçı Sadi yoksa santrafora Fahri’yi koyardım. Nuri de Sırık Fahri de çabuk oyuncu oldukları için kontratak ağırlıklı oynatırdım. Gollerimizin çoğunu bu iki isimi atarlardı.

Adagücü Olarak Gayrıfedere Turnuvalarda Çok Başarılı Olmuş, Üç de Kupa Almıştık

İki sene yenilmediğimizi hatırlıyorum. Gayrıfedere turnuvaları olurdu. Üç tane kupa aldık o turnuvalardan. Yeni Cami semtinden dokuz takım vardı. Karaağaçdibi’nden bir tek biz vardık. On takım iki grup halinde maçlar yaptık. Bizim grubumuzdan birinci biz çıktık. Diğer gruptan Yeni Cami Güvenspor çıktı. Final maçını da rahmetli Halil Kocacık yönetti. Finalde 1-0 kaybettik. Onların takımının hepsi amatördü. Hiç unutmam onların golünü Geberik İrfan atmıştı. Bizim kalecimiz daha sonra Sakaryapor’da ve Anakaragücü’nde de oynayan Mustafa’ydı. Bendeyken daha 17 yaşındaydı. Bizim Cavit’i de o turnuvada beğendi Yıldırımspor. Amatöre transfer ettiler onu. Boluspor genç takımdan A takıma geçmişti ama hasretliğe dayanamadı, geriye gelmişti. Kendi sokağının takımı Ozanspor’da oynamadı, geldi bizde oynadı.*

Hamdi Kılıçaslan, 1953 Adapazarı Ozanlar doğumlu, yarım asırdır Dibektaş Caddesinde yorgancılık mesleğini icra etmektedir. 25.10.2024 tarihinde işyerinde kendisiyle yaptığım söyleşide anlattıklarından.

Hamdi Kılıçaslan Yorgancı Hamdi Kılıçaslan

Adagücü kaptanı Hamdi Kılıçaslan