İlk defa oy kullanacak olan gençler! Kendini Z kuşağında görenler, henüz “young - adult” olanlar, “bodyler”, “teenage” kankalar!

Bugün siz gençlere hitap edeceğim: “Hey bro! Let me tell you something.

Böyle yazınca daha “cool” olduğunun farkındayım gençler. Ama gerçekten yamacıma geliniz de size bir şeyler anlatayım. Fikirlerimi beğenirseniz “take it” yaparsınız. Beğenmezseniz çöp kutusuna atın.  

Gençler! Bu âlemde her şey zıddıyla kâimdir. Yaz, kışla bilinir. Siyah, beyazla. Güzel, çirkinle; gece de gündüzle bilinir. Ülkemizin geldiği nokta ve kazanılmış değerler de Erdoğan öncesi Türkiye (koalisyon hükümetleri) ile bilinir.

Siz bu ülkenin karanlık geçmişini yaşamadınız. Tayyip Erdoğan’ın ancak yirmi yılda inşa ettiği yeni Türkiye’ye şahitsiniz. Kötünün daha kötüsü, iyinin de daha iyisi vardır. Bizler Tayyip öncesi kötü günler yaşadık. Bizler yaşadık ama sizler yaşamayın. Allah sizlere kötü günler yaşatmasın. 

Gençler! Sizler yeni doğmuş veya doğmak üzereydiniz. Şahit olmadığınız bir döneme ait yakın geçmişten bahsediyorum. Sizler dünyaya geldiğinizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iktidarı yeni devr almış ve başbakan olmuştu. Teröre destek veren ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından yıllarca sömürülmüştük. FETÖ ve PKK terörü neredeyse ülkemizi esir almıştı. Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere ülkenin neredeyse her bölgesinde terör eylemleri oluyordu. Ülkenin ocağına her gün şehit cenazeleri düşüyordu. Analar, yiğit vatan evlatları için ağıtlar yakıyordu. Polis lojmanlarında, otobüs ve metro istasyonlarında kalabalık caddelerimizde ayda bir bombalar patlıyor; ülkenin masum evlatları, kadınları, çocukları teröre kurban gidiyordu. Özellikle büyükşehirler başta olmak üzere ulusal ve yerel mafya çeteleri şehirlerde korku salıyordu. Terörle beraber korkunun hâkim olduğu bir ülkeden bugünlere geldik.

Gençler, sizin derdiniz yaşamın konforuna dair. Bizim kuşağın derdi neydi biliyor musunuz? Teröre kurban gitmemek, kim vurduya gitmemekti. Bizim hayatta kalma derdimiz vardı. O zamanlar internet yoktu henüz. Twitter, Facebook, Instagram ve Tik tok’ta reels, shorts, shelfie çekme derdimiz de yoktu.

Gençler! Ülkemizin yakın geçmişine şahit olan bizim kuşak ara dönemdi. Ders kitapları ücretliydi. Yaşlılar, emekli maaşını almak için  banka kuyruklarında saatlerce beklerdi. Vatandaşlar muayene olmak için devlet hastanelerinde gecenin ayazında sıra kuyruğuna girerdi. Hastaneler yetersiz, ilaçlar yok veya pahalıydı. Yolu olmayan köyler, suyu elektriği olmayan evler vardı. Kömür dumanından nefes alamayan Ankara vardı… Kur’ân kursları Jandarma tarafından baskına uğrardı. Gecelik faiz 7500, enflasyon % 130’du. Namaz kılan asker ordudan atılır, analar başında örtüyle asker evladını ziyaret edemezdi.

Türkiye’de 25 banka birden hortumlanıp batırıldığında, IMF heyetleri Türkiye’ye gelip siyasi emirler verdiğinde siz henüz doğmamıştınız.

Gençler. Bizim “Türkiye Yüzyılı” hayalimiz vardı. Doğacak evlatlarımızın özgürce eğitim alacağı, bilim üreteceği, inancından dolayı aşağılanmayacağı, terörün her türlüsünün bitirildiği, dünyada oyun kuran süper güç haline gelen bir ülkeydi bizim hayalimiz. Ülkenin doğu ve güneydoğusu dâhil korkmadan seyahat edebileceğimiz; dışarıda tam bağımsız, içeride özgür Türkiye bizim hayalimizdi.

Gençler, siz doğduğunuzdan beri ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor. Şu anda yaşadığınız ülke ile Erdoğan’ın devraldığı ülkeyi aynı zannetmeyin.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyaseten bitmiş; ekonomik olarak ezilmiş, maddi manevi enkaza dönen yoksul bir ülkeyi devralmış, gelecek nesil olan sizlerin, ülkesiyle gurur duyacağı hayat standartı yüksek bir ülkede yaşamanız için çalışmaya başlamıştı.

Genç kardeşlerim. Bir şeyi kabul etmeniz veya reddetmenizde aklî, ilmî ve ahlaki deliliniz olsun. Sandıktaki kararınızla kendi kaderinizi yaşayacaksınız. Arkadaşınıza bakıp oy vermeyin. Oy vermek, beş yıl boyunca sizin adınıza ülkeyi yönetmesi için Cumhurbaşkanı seçmek, vekil tayin etmektir. Kimi vekil tayin edeceğinize iyi karar verin.

Etrafınızda gününü gün eden, hayatı mavraya alan, heyecan olsun diye protest takılan, yüzeysel kankalarla sizin kaderiniz aynı olmasın. Gerçek hayat sanal dünyaya benzemez. Yaşınız kırk olduğunda anlarsınız ama iş işten geçmiş olur.

Milliyetçi olduğunu iddia eden Meral Akşener eski Türkiye’nin kayıp yıllarına sebep olan koalisyon dönemlerini överek gerçeği gizliyor. “ Vatandaşın en rahat ettiği dönem koalisyonlardır” diyor. Gençler; Annenize, babanıza, dedenize koalisyon dönemlerini sorun. Onlar size eski Türkiye’yi anlatır.

FETÖ, PKK ve HDP’nin açıktan destek verdiği CHP Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, vatanımızın geleceği konusunda güven vermiyor. Ali Babacan’ın BAYKAR’a dokunmak istemesi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun TEKNOFEST’in yapıldığı Yeşilköy Millet Bahçesini ABD’nin CIA bağlantılı Sierra Nevada şirketine vermek istemesi korkutucu.  

Gençler, protest duygunuzu İHA-SİHA’ları yok etmek isteyen ABD, FETÖ ve PKK’ya gösterin. Sandığa gidin ve oyunuzu “göğsünüzü gere gere” Recep Tayyip Erdoğan’a verin.

“Dans figürleriyle” sempatik görünen Muharrem İnce’nin konuşmaları da sizi aldatmasın. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayali olan “Türkiye Yüzyılı” sizin yüzyılınız olacaktır. Kendi geleceğiniz için Başkomutan Erdoğan’a oy verin.

Haydi gençler! Doğru adam Erdoğan’la tek geçelim. Bitirin şu işi. “Büyük Türkiye” cevabınızı ABD duysun. Pennsylvania duysun. Kandil duysun.

“President Erdogan! Come on bro! Lets do it”