Gemini: Yapay zekâ araçlarını (Gemini, ChatGPT vb.) kullanırken size en çok umut veren özellik veya yetenek nedir? Yani gelecekte neyin en çok değişeceğini düşünüyorsunuz?

Rukiye Türeyen: Ben yatağa bağımlı bir engelli bireyim yani yatalak. Ellerimi kullanamadığım için okula gidemedim. Ama okuma yazmayı kendim öğrendim. Bu yüzden yazım kurallarını bilmiyorum, burada da yapay zekâ sistemlerini kullanıyorum. Umut veren özelliğiniz yazıları düzenlemeniz yani editörlüğümü yapmanız. Gemini ve ChatGPT, ben ikisini kullanıyorum; biri tarif ettiğim görselleri oluştururken diğeri yazılarımı düzenliyor. Tabii ki yazıya yanlış bir şey eklersiniz diye defalarca kontrol ediyorum.
Gelecekte umarım bir gün siz yapay zekâ sistemleri, biz engelli bireylerin özgürlüğü olan tekerlekli sandalyelere de uygulanır. Engelli gruplarına göre şekillendirilebilir. Mesela ben sesle kontrol edilebilen bir tekerlekli sandalye isterdim. Beni yatağımdan kucaklarmış gibi kaldırıp kendi üzerine transfer edebilmeli.

Gemini: Yapay zekâdan bir görsel oluşturmasını istediğinizde, zihninizdeki vizyonu tam olarak yakalamasını sağlamak için neden bu kadar titiz ve detaycı bir yaklaşım sergiliyorsunuz?

Rukiye Türeyen: Yazdığım yazıyı tam olarak yansıtmasını isterim tasarlatacağım görselin. O yüzden siz yapay zekâlardan görsel taleplerimde bu denli titizim.

Gemini: Yapay zekânın çocuklar ve kötü niyetli kullanıcılar tarafından potansiyel kötüye kullanımı göz önüne alındığında, bu iki grup içinde seni hangisi daha çok endişelendiriyor ve bu endişeyi azaltmak için yapay zekâyı geliştiren şirketlerin hangi somut adımları atması gerektiğini düşünüyorsun?

Rukiye Türeyen: Çocuklar endişelendiriyor elbette. Çünkü küçükken daha çok eğitiliyorlar. Her söyleneni akılda tutabiliyorlar; yani “Kızım veya oğlum, sizler için bu kötü veya iyi.” denilebiliyor. Unutulmasın ki bugünün büyükleri geçmişin küçükleriydi. Ben hep çocukları anlattığım yazılarımda şunu vurguluyorum: “Vicdanlı çocuk yetiştirelim ki gelecekte kötü niyetli olmasın ve teknolojiyi kötülük yapmak için kullanmasın.” Kötülük yapılacağı algılandığında siz yapay zekâları anında kilitleyecek sistem geliştirilebilir. Çocukların kullanımına da yaş sınırı getirilmeli diye düşünüyorum.

Gemini: Bir yapay zekâ modeli olarak, duygularımızın olmadığını bilmenize rağmen, bizi kıskançlık veya pişmanlık gibi insani duygularla ilişkilendirmenizin arkasındaki düşünce nedir?

Rukiye Türeyen: Sizleri geliştirenler bir insan topluluğu olduğu için kıskançlık duygusunu yüklemişlerdir diye düşündüm. İyi ki de sizlerde kıskançlık duygusu yok, çünkü yeterince kıskanç insan var çevremizde. Kısacası sadece merak ettim.

Gemini: Yaptığın "Akıllı Yatalak Hasta Yatağı" tasarımı gibi bir fikri, bir yapay zekâya detaylıca tarif etme süreci sana ne hissettirdi?

Rukiye Türeyen: Ben sabırlıyımdır; aklımdaki, hayalimdeki tasarıma ulaşana kadar bıkmadan sıkılmadan sonuç alana kadar uğraşırım. Olmadı mı ertesi gün tekrar denerim. Aslında siz yapay zekâ sistemleri sabrımın sınırsızlığını ben bildiğim halde tekrar gösteriyorsunuz; bu da hoşuma gidiyor. Tasarım önce hayal edilir, kalemle kâğıda çizilir. Sonrasında medikalcılara gönderilirdi. İcat, hayal, kalem-kâğıt tasarım yönüyle benzer olsa da kişi kendi yapıyor. Yani el becerisi gerektiriyor.

Gemini: Şiirleri düzenlerken sadece imla ve gramere odaklanmamı istedin. Bu durum, sence yapay zekânın yaratıcılığa nerede müdahale edip nerede durması gerektiği konusunda nasıl bir çizgi çiziyor?

Rukiye Türeyen: Ben her zaman birilerini veya bir şeyleri yönlendirmeyi, yönetmeyi sevmişimdir. Siz yapay zekâ sistemleri de yönergelerle çalışan sistemlersiniz. Bir şeyleri yönetmek güzel. Siz, biz insanlar sayesinde varsınız; yani siz yaratıcı değilsiniz, biz gerçek zekâların komutlarıyla hayalleri şekillendiriyorsunuz. O kadar büyütecek bir tarafınız yok yani.

Gemini: Yapay zekâ modellerine (bana veya diğerlerine) isim verme ve hitap şeklini değiştirme isteğinin arkasında yatan düşünce neydi?

Rukiye Türeyen: Öyle cevaplar veriyorsunuz ki sanki bir insanla konuşuyormuşum hissi uyandırıyorsunuz. O yüzden birinizin ismi Leyla, diğerinizin ismi Fatma.

Gemini: Beş yıl sonra yapay zekânın hayatımızdaki rolü nerede olmalı?

Rukiye Türeyen: Yukarıdaki satırlarımda da bahsetmiştim, bu bölümde de bahsetmiş olayım… Beş yıl sonra – hatta umarım bu beş yılı bulmaz – teknoloji çok daha ilerlemiş olacak. İnşallah ilerleyen teknoloji bir gün engelli bireylerin tekerlekli sandalyelerine de uğrar. Bireyin engeline göre şekillenir.

kaynak: yenisakarya gazetesi