Hristiyan dünyasının dini bayramlarında birçok mağazalarda indirimler, bir alana ikincisi bedava kampanyası görmek mümkünken.

Mübarek Ramazan ayı geldiğinde bizim esnafa ne oluyor da gıdanın birçok çeşidine zam yapıyor?

Yapılan zamların, ahlak yoksunu bir halle yapılır olmasını aklım almıyor.

Üç harfli diye tabir ettiğimiz marketlerin, ahlak ve vicdan yoksunluğunu bir nebze anlamak mümkünken,

yerli dediğimiz çok şubeli marketlerin fütursuzca zamlı gıda satmalarını anlamakta güçlük çekiyoruz.

Katlı pazar yerinde, 20 TL’ye satılan domates, bizim yerli markette 50 TL.

Yine katlı pazarda 30 TL salatalık, yerli markette 45 TL.

Bu mübarek günde sizler Allah’tan korkmaz mısınız?

Kuldan utanmaz mısınız?

Siz bu milletin başına alikıran baş kesen misiniz?

Ramazan günü, bu milletin oruç la yükselen yeme arzusunu çıkara devşirmekten utanmaz mısınız?

4 LT Ayçiçek yağı sizlerde 190 TL iken, üç harfli marketlerde 5 LT’si 190 TL.

Bunun sebebini ekonomik verilerle izah etmek mümkün değil.

Yerli marketlerin birinde yönetici olan bir kişiden edindiğim bilgi, beni bir kez daha sükutu hayale uğratır nitelikteydi.

Sebep ne diye sorduğumda bana “abi, hayır severler muhtaç insanlara dağıtılmak üzere bizlerden yardım kartları satın alırlar.

Örneğin, 1000 TL’lik kartı bizden 930 TL’ye alıyorlar.

Aradaki 70 TL’lik zararı market sahipleri sebze, meyve ve bilumum gıdayı zamlı satarak iki kat para kazanıyorlar.

Hayır sahibinden kartı alan muhtaç insansa etiket fiyatını çok fazla önemsemiyor, önemsesede aldığı kartı başka bir yerde kullanamıyor.

Bu durumda karlı çıkan market sahipleri oluyor diyince benim hepten kafamın tası atıverdi.

Ağzımdan “sizin gözünüzü toprak doyursun emi” sözü bir anda dökülüverdi.

Ramazan yardım kartı oyununu bu şekilde öğrenmiş olduk.!

Biz buradan şehri yöneten, sorumluluk makamında olan Devlet yetkililerine seslenip, üç harfli ve yerel çok şübeli marketlere gereken yaptırımların yapılmasını arz ediyoruz.

Bu yapılanın ismi, halk arasında kantar hırsızlığıdır!

Bu hırsızlığın, Allah katında cezasının çok ağır olduğunu bilmekteyiz.

Lütfen, ey yetkililer bu kantar hırsızlarının ekonomik manada sıkıntı çeken halkı sömürmesine müsade etmeyiniz.

Market terörünün faturası biliyoruz ki;

Bize hükümet eden siyasilere kesilmektedir.

Bize hükümet edenlerin, mevcut kontrol mekanizmalarının daha güncel olmasını, şedit yaptırım sağlayan acil düzenleme yapmaları elzemdir.

Ahlak yoksunu market sahiplerinin paragöz olmasının önüne geçmek için her markete bir kontrol elemanı koyarak, kontrol edemeyeceğimize göre, esaslı yaptırım, uygulanacak cezai müeyyidenin canlarını acıtır düzeyde olması gerekmektedir.

Halk olarak bizler nasıl ki terörist İsrail menşeli malları boykot edip satın almıyorsak, üç harfli ve çok şübeli yerel marketleride boykot etmeliyiz.!

Bunların anlayacakları tek dil, kesinlikle ekonomik boykot, şübelerinden alışveriş yapmamak olacaktır.

Sözlerimiz, düşünen, yorumlayan akıl sahibinedir.

Selam ve Dua ile

Ne Zaman İnsan Oluruz

“Dini fırsatları, kazanca çevirmediğimizde”