71﴿ Görmezler mi ki kendi kudretimizin eserlerinden olmak üzere onlar için sahip oldukları nice hayvanlar yarattık.

72﴿ Bunları kendilerine boyun eğdirdik ki bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.

73﴿ Bunlarda kendileri için içecekler ve başkaca yararlar da vardır. Hâlâ ­şükretmeyecekler mi? Yâsîn suresi.

Kur’an’da 27 hayvan ismi zikredilmiştir. Kur’an’da zikri geçen hayvanlar şunlardır: Aslan, at, balık, bal arısı, bıldırcın, bit, çavuş kuşu, çekirge, deve, domuz, eşek, fil, hüdhüd kuşu, inek, karga, karınca, keçi, koyun, kurbağa, kurt, köpek, maymun, pervane, sinek, sivrisinek, örümcek ve yılan.

Modern zamanda hayatı belirleyen ve anlamlandıran çocukların yerini şimdi evcil hayvanlar aldı. Bu hayvanlar tavuk, kaz ve büyük baş hayvanlar değildir. Onların bize çeşitli menfaatleri vardır. Şehirleşmenin getirdiği çağdaş denen yaşamda ise ev hayvanları olarak kedi, köpek, fare balık, sincap, iguana, karga, papağan, kanarya, muhabbet kuşu, tavşan, balık, sürüngenler ve farklı birçok hayvan evde beslenmektedir. Hayta bunlara “hayvan” denmesinden rahatsız olanlarda vardır. Çocuğum, bebeğim, torunum, yavrum, kızım vs gibi insana ait olanlarla isimlendirilmektedirler.

Artık evlerde ve cemiyetlerde bu hayvanlara ait hikayeler oluşmaktadır. Bununla birlikte negatif ve pozitif hikayeler yaşanmaktadır. Ekonomiden sağlığa kadar birçok hususta bu hayvanlar gündemi oluşturmaktadırlar. Tabii bu hayvanların bizim yaşam kavgamızdan ve olaylardan haberleri yoktur. Onlar yaşamak, üremek ve yemek içmekle meşguldürler. Bu hayvanların insanlar tarafından eğitilmeleri sonucunda bağlılık hikaye ve filimleri de oluşmaktadır.

Şimdi de benim şahit olduğum bazı hikayeleri arz edeyim efendim.

1- Son vuku bulan deprem de başka yerde oturan gelinini evine davet eden kayınvalide, gelinin kedisi sebebiyle maalesef evine alamamıştır. Çünkü kayınvalide evde kedi istememektedir.

2- Çarşaflı ve örtülü iki genç kız evlilik için gelen damat adaylarına, kedilerini kabul ederse görüşeceğini ve kabul edenle evleneceklerini söyleyip tercihlerini böyle yapmışlardır.

3- Geçim darlığı sebebiyle ekmeği dahi veresiye ve borçla alan kadın, kedisini gömlek almak için çareler aramaktadır. Ve her gömleği de beğenmemektedir.

4- Aile örfleri sebebiyle kendi çocuklarını kucağında taşımayan baba köpeğini kucağına alıp gezdirmesi ve bununla mutluluk yaşaması manidardır.

5- Sabah namazına kalkamayan genç köpeğini ihtiyaç için erkenden parkta gezdirmesi önemli bir fedakârlıktır.

6- Kocası öldüğünde sabrı cemil ile gözyaşını gizleyen kadın evin köpeği ölünce ağlamasını gizleyemeyen bayan ibretliktir.

7- Ya bizi tercih edeceksin ya da sincabı diyen kadının kocası, arkadaşına ya bizi bak ya da sincabı al sen bak ben ziyarete geleyim demiştir.

8- Köpeği ölen kişi onu evinin bahçesine itinayla gömerek onu ziyaret ederek anması düşündürücüdür.

9- Yeni aldığı köpeği zapt edemeyen aile, köpeklerini yüksek ücretle İstanbul’da 40 günlük eğitime bırakıp haftada bir de ziyaret ederek eğitimi takip etmeleri önem arz etmektedir.

10- Evine aldığı fare “hamster” i omuzunda gezdirip onu öpen ve kucağına koyan kişilerin hayvan sevgilerinin sınırsızlığı…

11- Arap diyarında evinde aslan türü hayvan besleyip onunla yiyen içen ve hayat sürenlerin cesareti.

Bu benzeri daha çok ibretlik yaşam hikayeleri vardır. İnsanlar modern hayatın görsel dayatmalarına mağlup olmuşlardır. İhtiyaçtan ve zevkten ziyade konumunu göstermek ve yükseltmek için yapılan bu davranışlar hayvan sevgisi ve fedakârlığının sınırlarını aşmaktadır. Bu hayvanlar yıllarca vardı şimdi ise varlıkları ekonomik ve siyaset sebebi tartışmalara sebep olmaktadır.

Aile ve komşular arası tartışmalara ve hukuka taşınacak boyuta varan bu hayvan arzusu toplumu germektedir.

Kuran ve sünnet hayvanlardan bahseder ancak o konu edilen husus bu noktada değildir. Şimdi ise hayvan sevgisi kulluğa ve çeşitli örnekleri algılamaya değil nefse hitap etmektedir.

Bu tartışma daha çok devam edecektir. Domuzların mideye ve şehirlere indiği bir İslam ülkesi olmanın garabetini yaşamaktayız.

Hz. Peygamber güvercinlerin arkasından giden bir kimseyi görünce: “Şeytan, şeytanenin arkasından gidiyor.” buyurmuştur. Evcil hayvan sevgisi ve ilgisi bizi farz ve asli işlerimizden alıkoyuyorsa sonucu hüsrandır. İnsanı değerli görmeyen algılar sonuç olarak tartışma sebebidir.