2015 yılında yayınlanan LÜGAT 365 “Bazı Kelimeler Çok Güzel” isimli kitabı vitrinde gördüğüm zaman, hem bizi terk etmeye hazırlanan kelimelerle, hem hayatımızda gereksiz yer işgal eden kelimelerle derdi olan birisi olarak ilgimi çekmişti. İçerisinde 365 adet çok güzel kelime var. Bu kelimeler kitapta, gündelik hayatın hengamesinden uzak, mağrur şekilde bir köşede duran kelimeler olarak tanımlanmış ve onları derdest eden popüler mecralar aracılığı ile yeniden tedavüle sokma niyeti ile böyle bir kitap çalışması yapıldığı belirtilmiş. Bu kelimelerin ne kadar güzel şeyler olduğunu insanlara hatırlatmak, güzelliklerini popüler bir dille gösterebilmek, yeniden gündelik hayata karışıp görünür olmalarını sağlamak amaçlanmış. Bu çalışmanın “Hayatlarımızdan tümden kaybolup gitmeden onlara son bir saygı duruşunda bulunma çabası” olduğu belirtiliyor.

Söylenildiği zaman herkesin kulağına çok hoş bir tat bırakan fakat kullanılmaya kullanılmaya söylenişi de zorlaşan kelimelerden olan “Hissikablelvuku” kelimesi, anlamını bilmesek de hangi kuşaktan olursak olalım hepimizin ilgisini çekme potansiyeline sahip bir kelime olduğu kanaatindeyim. İçinde barındırdığı his, kabl ve vuku kelimelerinin olması zaten güzel bir anlamı olduğunu hissettiriyor. Benim de en sevdiğim kelimelerden olan hissikablelvuku “Bazı Kelimler Çok Güzel” kitabının da çıkış noktası olmuş. Bu süreç önsözde şu güzel cümlelerle ifade ediliyor:

-Kitap fikri ilk olarak Hissikablelvuku kelimesi ile başladı. İnsanın içinden defalarca tekrar etmek geliyor. Adeta efsunlu bir kelime. Tek kelimelik bir şarkı gibi nağmesi ile akıyor ve hülyalara gark ediyor. İnsan bu kelimeyi bir kere duyunca, hep duymak istiyor.

-Bu kelimenin ve diğer kelimelerin güzelliğini anlatmak istedik. Çünkü kelimeler derdimiz, kelimeler dermanımız.

-Hayatlarımız kelimeleri şekillendiriyor. Gereksinim duymadığımız kelimeler ölüyor, gereksinim duyduğumuz yeni kelimeler ya da emoji’ler, caps’ler, gif’ler doğuyor. Bir ihtimal olsun, bu güzel kelimeler de hayatımızın rotasını değiştirebilir mi? Arzularımızı, gayelerimizi, önceliklerimizi sorgulatabilir mi?

-Bir emoji kafi geliyor aşkı anlatmaya ve başka bir emoji yetiyor bir aşkın bitip başka bir aşkın başladığını haber vermeye. Yalnızlaşmanın kendi ayakları üzerinde durmak olarak kutsallaştırıldığı, kimsenin kimseye ihtiyaç duymadığı, aşkın gündelik bir hobiye dönüştüğü bir dünyada hasrete yer ve zaman kalmıyor. Hasret çekmeyen için vuslat nasıl bir anlam ifade etsin ki?

-Bir yıl boyunca her gün bir kelimeyi anlamı, kökeni ve kullanımlarıyla, sosyal medya platformlarında paylaşmaya başladık. Sene sonunda 365 kelimeye ulaşınca bitirmeye söz verdik. Kelimeler vücuda geldiler… Poster oldular, defter oldular, çanta oldular, bardak oldular ve sonunda kitap oldular.

Bu güzel çalışmanın başlangıcına vesile olan hissikablelvuku, dilimize Arapçadan geçmiştir. Olacak bir şeyi henüz gerçekleşmeden önce hissetmek, önsezi anlamına gelmektedir. His kelimesinin önce manasındaki “kabl” ve meydana gelme manasındaki “vuku” kelimeleriyle birleşiminden oluşmuştur.

Batı toplumları uzun bir süre ruha ve kalbe dair bir çok şeyi bilim dışı kabul ederek madde ağırlıklı bir düşünce sistemini öne çıkarttılar. Böylece bilimsel kanıt olmadan hiçbir şeye ikna olamayan fakat bilimin de her şeyi açıklamaya yetmemesi nedeni ile bir karmaşa içerisinde bocalayan insan modeli oluştu. Fakat bu model sorun oluşturmaya başlayınca beyin üzerindeki araştırmalar yoğunlaştı ve sadece kafa beynimizin olmadığı kalp ve karın beynimizin de olduğu keşfedildi. Uzun araştırmalar sonunda genel zekamızın dışında bir duygusal zekamızın olduğu, bu iki zeka türünün de ötesinde bir sezgisel zekamızın da olduğu tespit edildi.

Dolaysı ile bizim hissikablelvuku dediğimiz, bir şeyi vuku bulmadan önce hissetmenin, olmadan önce sezmenin zeka ile ilişkisi batı toplumlarında çok uzun zaman sonra Sezgisel Zeka kavramı ile ortaya kondu.

Çevremizde, önsezileri çok kuvvetli dediğimiz insanlara rastlamışızdır mutlaka. Sezgisel Zeka hem genel zekayı hem de duygusal zekayı bir arada kullanabilmeyi, üç beyin olarak nitelendirilen kafa beynimiz, kalp beynimiz ve karın beynimizden tüm sinyalleri alıp bunları bir arada değerlendirebilmeyi ve en doğru ve en sağlıklı bir sonuca, karara, hükme bağlayabilmeyi ifade eden bir kavram. Diğer zekalardan daha üstün ve çok önemli bir güç. Bu güce sahip olanlar hayatta daha başarılı oluyorlar, engelleri, zorlukları daha kolay aşıyorlar ve liderlik vasıfları güçlü oluyor.

Evet, bazı kelimeler gerçekten çok güzel. Bu kelimelerin kıymetini bilmek ve onların bizi terk etmesine izin vermemek için gündelik hayatımızda kullanımını arttırmak gerekiyor. Önsezi kelimesinin hissikablelvuku’nun anlam zenginliğini karşılayamadığı kanaatindeyim. Batılıların çok uzun araştırmalar sonucu keşfettiği Sezgisel Zeka kavramını ise hissikablelvuku fazlası ile karşılıyor.