Av. Eyüp Balta
"Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz" diye ne güzel bir söz söylemiş Yunus Emre.
Söz, insana Allahın hediye ettiği en güçlü yeteneklerden birisidir. Ama bu yetenek, yerinde kullanılmazsa keskin bir bıçak gibi kalpleri, ilişkileri ve hatta hukuk düzenini derinden yaralayabilir. İşte bu yüzden, Türk Ceza Kanunu, insan onurunu korumak amacıyla “hakaret” suçunu ayrı bir başlık altında düzenlemiştir.
Hakaret Suçu Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesine göre; bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil isnat etmek ya da sövmek, hakaret suçunu oluşturur.
Yani sadece “ahlaksızsın, şerefsizsin” gibi açık sövgüler değil; ima yoluyla, alay ederek, küçümseyerek söylenen bazı ifadeler de bu suçu teşkil edebilir. Özellikle sosyal medya çağında, insanların anlık öfkeyle yazdığı yorumlar, yaptıkları paylaşımlar, açtıkları başlıklar, çoğu zaman onları adliyede “sanık” koltuğuna oturtuyor.
Bu Suçun Niteliği Yere Ve Muhataba Göre Değişebilir Mi?
Yüz yüze bir ortamda, sadece muhatap duyacak şekilde yapılmışsa basit hakaret suçu olarak değerlendirilir.
Ancak topluluk içinde, yani aleni şekilde yapılmışsa ceza artar.
Eğer hakaret bir kamu görevlisine, görevinden dolayı yapılmışsa (örneğin zabıta, doktor, öğretmen), bu durumda ceza daha da ağırlaşır.
Sosyal Medyada Yazılanlar da Hakaret Sayılır mı?
Kesinlikle evet. Özellikle Twitter (X), Instagram, Facebook, WhatsApp gibi mecralarda yapılan yazışmalar delil olarak kabul ediliyor.
Geçenlerde bir dosyamda, müvekkilim bir alışveriş anlaşmazlığı yaşamıştı. Müşteri kendisine “üçkâğıtçısın, dolandırıcısın” yazmış. Ekran görüntüsünü aldık, IP tespiti yaptırdık. Sonuçta mahkeme hakareti sabit gördü ve sanığın adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
Kısaca: “Klavye başı özgürlük alanı değildir. Söz nasıl ceza doğuruyorsa, yazı da doğurur.”
Hakaret Davası Nasıl Açılır?
Hakaret suçu, genellikle şikâyete bağlı bir suçtur. Yani kişi, kendisine hakaret edildiğini düşünüyor ve bunu belgeleyebiliyorsa, en geç 6 ay içinde savcılığa başvurmalıdır. Bu süre kaçırılırsa dava açma hakkı düşer.
Savcılık, delillerin yeterli olduğuna kanaat getirirse kamu davası açar. Yargılama Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılır. Dava sonunda mahkeme, duruma göre adli para cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ya da hapis cezası verebilir.
Manevi Tazminat İstenebilir mi?
Evet. Ceza davasının yanı sıra kişi manevi tazminat davası da açabilir. Onur kırıcı sözlerin yarattığı duygusal zarar, tazmin edilebilir. Yargıtay, bu konuda kişilik haklarını sıkı şekilde koruyan birçok karar vermiştir.
Dilimizin kemiği yok ama hukukun terazisi var. Kırıcı sözler, sadece ilişkileri değil, sabıkaları de yaralar. Toplumda saygı sınırlarını korumak, sadece bir ahlak meselesi değil; aynı zamanda hukuki bir sorumluluktur.
“Söz uçar derler ya… Ama bazen o söz uçsa da sonra adliyeye düşer ve ceza ve tazminat olarak geri döner.”
Yine atalarımızın özlü bir deyişiyle sözümü bitirmek istiyorum. "Sözünü bil, pişir; ağzını der devşir"
Kalın sağlıcakla...