Değerli okur, "Ay bacayı savuşmadan " deyimi, güzel dilimizin çok sevdiğim ve kullandığım bir deyimidir. Neden bu deyimi kullandığımı izah için buyrun konuya geçelim.

Son günlerde haber bültenlerini meşgul eden bir uyuşturucu operasyonları dalgası var malumun. Devamı da gelecek gibi duruyor. İşin magazin kısmına haber sitelerinde ve ekranlarda çokça muhatap olduğun için ben sana hukuki boyutunu biraz açayım istedim bu hafta.

Sevgili Genç arkadaşım, bu satırlar bir dosyadan değil, hayatın tam da içinden.

Bu satırlar sana yukarıdan bakan bir nasihat değil. Bir mahkeme dosyasının soğuk sayfalarından, pişmanlıkla yaşaran gözlerin sahiplerinden görüp işittiklerimizdendir.

Uyuşturucu kullanımı genelde cesaretle değil, yalnızlıkla başlar. “Bir kereden bir şey olmaz” diyenler, ikinciyi de üçüncüyü de planlamaz. Ama hukuk plan yapar. Ve o planın adı da hakkında açılacak ceza davasıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi, uyuşturucu kullanmayı veya henüz kullanmamış olsan dahi kullanmak amacıyla bulundurmayı suç olarak düzenler. Evet, devlet önce seni kaybetmemek ister; tedavi ve denetim şansı tanır. Ama bu şans, sınırsız değildir. İhmal eder veya kıymetini bilmezde aynı hatayı bir daha yaparsan, özgürlüğün elinden kayar gider.

Satmak zaten ağır cezalık ve çoğu zaman tutukluluk gerektiren bir eylemdir. Ancak satmakla aynı cezayı gerektiren fakat satmaya göre daha masum gösterilmeye çalışılan şeyse şudur:

Bu melaneti bir arkadaşına “paylaşmak”, “birlikte kullanmak için temin etmek” ya da “bir içimlik ücretsiz vermek ”.

TCK’nın 188. maddesi bu fiilleri de uyuşturucu madde ticareti suçu başlığında ele alarak aynı cezayı öngörmüştür. Mahkemelerde "ama hakim bey ben satmadım ki, ben ticaretini yapmadım ki" savunmaları hiçbir şey ifade etmez.

Arkadaşlık, heyecan, paylaşım sandığın bir hareket, bir başkasının hayatını karartırken seninkini de geri dönülmez biçimde değiştirir. Bir de “sadece ortamdaydım” diyenler vardır.

Hukuk onlara TCK 190’ı hatırlatır: özendirmek ve kullanımını kolaylaştırmak da suçtur.

Sevgili genç,

Bu davalardan edindiğim en kati tecrübe şudur ki; uyuşturucu kullanan bir kişi bu melanetten kurtulmazsa önünde sonunda kendisini ağır ceza mahkemesinde uyuşturucu madde ticareti suçlamasıyla bulmaktadır. İşte bu yazı, seni ağır ceza mahkemesinde sanık sandalyesine oturmaktan sakındırmak içindir. Bir anlık heves, sana ömürlük bir yük olmasın diye…Hayatın, bir adli sicil kaydından ibaret olmasın diye… Seni tenzih ederim ama çevrende kullanan varsa bu yazımı onunla paylaş ki hatasından dönsün. Yoksa ay bacayı savuşur(Karapapak deyimidir) da yolun sonu Ferizli'de uzun yıllar boyunca güneşsiz günlere uyanmaya çıkar.

KAYNAK: YENİ SAKARYA GAZETESİ