11 Sene sonra “KURA,” yani “ŞANS OYUNU” sistemiyle (şans oyunlarının tümü İslam’da haram olduğu halde) HAC’ca gitmeye hak kazandık.

               Bu sistemin kökten yanlış olduğunu, hak, hukuk, adalet ve eşitlik ilkesine taban tabana zıt olduğunu, bu sistemle bir “ZAMAN” ve “MALİ” pilanlamanın da yapılamayacağını, doğru olanın, “SIRA” sistemi olduğunu, on yıldır anlatmakta, mücadelesini vermekteyiz.

                Başlangıçta “DOLAR VE KURA” sisteminin ikisine birden karşı çıkmakla başladığımız mücadele ( emperyalist, ziyonist, işgalci, soykırımcı, katil, cani, eşkıya, terörist bir devletin, Irak işgalinde yüzbinlerce Müslüman bacımızın harim-i ismetini kirleten BÜYÜK ŞEYTAN bir şaki  devlet yönetiminin parasıyla HAC’ca gitmenin cinayete eşdeğer olduğunu savunarak), Dolar’dan vazgeçilmesi ve Riyal karşılığı TL’na döndürülmesi ile sadece KURA ile devam etmektedir. Hac kuramızın çıkması, bizi bu mücadeleden geri bırakmayacak, bu yanlışın düzeltilmesine kadar devam edecektir.

               Bu konuya bir giriş yapmakla iktifa edelim ve esas mevzumuza, “HAC ve HELALLEŞME” konusuna dönelim.

               Allah nasip ederse, içinde bulunduğum sağlık sorunları engel olmazsa Temmuz ayı sonlarına doğru HAC YOLCULUĞUNA çıkacağız.

              Daha önce facebook’ta ve vatsap’ta “SAYFA DOSTLARIMIZIN DİKKATİNE!” başlığı altında yayınladığım HAC ve HELALLEŞME talebimizi, bu sefer köşemize alarak, alenen ve herkese duyurmak istiyoruz.
              01 Ramazan’da  Hac’ca hazırlık olarak ve bu tarihi bir milat/başlangıç olarak alarak, “NASUH” bir “TEVBE” ile yeni bir hayata başlamaya karar verdik. Bundan sonra  KUL HAKKI YEMEMEYE ve KALP KIRMAMAYA niyet ederek, geçmiş günahlarımızın affını niyaz ederek. Ömrümüz boyunca, özellikle  kul hakkına girmemeye, toplumsal, topluma bakan, kamusal günahlara girmemeye çok itina gösterdik. Ancak, aynı titizliği bireysel, Allah ile kul/ bizler arasında olan günahlara, bireysel her türlü fahşa da (Akıl ve mantığın kabul edemeyeceği söz ve iş. Meşrû olmayan şehvânî hâller, her türlü iş ve işlemde sınırı, haddi aşma, fuhuş, zinâ, içki, kumar, hırsızlık, tartıda hile yapma, haram yeme, yalan konuşma, adaletsizlik, ahlaksızlık yapma ve Allah’ın haram kıldığı her türlü günah anlamı taşımaktadır) aynı titizliği gösteremedik ve maalsef nefsimize yenilerek bulaştık. Bütün bu  günahlarımızın affını yüce Mevla’dan niyaz ederek, bir daha yapmamaya söz vererek, rahmet, merhamet ve mağfiretine sığınarak, HAC hazırlığına buradan başladık. Bu tarih öncesi hayatın bize ait olmadığını itiraf ve tevbe ile reddederek ve Allah’ın yardımı ile bu sözümüzde duracağımıza karar vererek.
                  Bütün ömrünü çalıştığı kurumlarda, BASIN  ve  STÖ’de, mesai de sınır tanımayarak, sağlığını, evini, ailesini, özel hayatını ve şahsi çıkarlarını hep arka sıralara, en son sıraya  atarak, millete ve “davaya”  hizmeti hep ilk sıraya alarak, milletin bir kuruşunu haramzade hırsızlara kaptırmadan ve israf etmeden geçirmeye çalışan, bu nedenle de çok sıkıntı çeken, çelme yiyen, kumpaslara, takozlara, iftira ve ayak kaydırmalara, ön kesmelere, yalan yanlış iftira ve sıfatlara maruz kalan biri olarak, şahsımızı arayıp, hatasını beyan ile helallik isteyenlere bireysel olarak şahsımıza ait HAKLARIMIZI HELAL EDECEĞİMİZİ, ancak bizimle uğraşarak, vereceğimiz daha çok hizmeti engelleyenleri ve bu nedenle  kamuya, millete verdiği zararları, kamuya yönelik kul haklarını, KAMUDAN/MİLLETTEN  HELALLİK ALMALARI gerektiğini hususen belirtmek isteriz.
                 Ayrıca, bizim bilerek ya da bilmeyerek bireysel kul hakkına girdiğimize inananlar ve olanlar varsa, şahsımıza başvurarak, hakkını bize ispat ettiği takdirde ÖDEYECEĞİMİZİ açıkça belirtiyor, ilan ediyor, HELALLİK İSTEDİĞİMİZİ ehemmiyetle belirtiyor, istirham ediyoruz.
                  Bizim bildiklerimizi ve birlikte hukukumuz olanları tek tek arayarak ulaşmaya çalışacak ve helallik talep edeceğiz. Umumen de tüm kardeşlerimden haklarını helal etmelerini rica ediyoruz.
                  Bu mesajımızı ve talebimizi, çevrenizdeki bizi tanıyanlara da iletmenizi  ayrıca   istirham  ediyor, tekraren söylüyor, ilan ediyor ve söz veriyoruz!  Haklarınızı helal ediniz! “Varsa  hakkınız, bize ulaşarak muhakkak talep ediniz!” Fani  dünyadan “hak” ile gitmemek için özellikle rica ediyoruz.

              HUSUSEN, KAMU VAZİFESİNE BAŞLADIĞIM 1980 YILINDAN GÜNÜMÜZE KADAR, ŞAHSİ MENFAATLERİNE HİZMET ETMEDİĞİM, KAMU MALLARINI İKBAL VE İSTİKBALLERİNE, SİYASİ HEDEFLERİNE  YÖNELİK KULLANDIRMAMAYA GAYRET ETTİĞİM, KENDİLERİNE “KULLUK”, YAĞCILIK VE YALAKALIK YAPMADIĞIM, KİŞİYE ÖZEL TALEPLERE KAPI ARALAMADIĞIM, LÜKS VE İSRAFA GEÇİT VERMEDİĞİM, ADALETSİZ işlerine ALET OLMADIĞIM İÇİN, BENİMLE UĞRAŞAN, ÖNÜME TAKOZ KOYAN TÜM SİYASETÇİLERE VE ÇALIŞTIĞIM TÜM KURUM İDARECİLERİNE,  BİRLİKTE  VE HER NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN BERABER OLDUĞUM (İçlerinde mesai arkadaşlarım bile var), GIYABIMDA VE ALEYHİMDE OLANLARA, ALEYHİMİZE HER TÜRLÜ DÜMEN VE DOLABI ÇEVİRENLERE, bendeniz gece gündüz, Cumaertesi Pazar, günde 15-16 saat çalışırken arkamdan Bizans oyunları çevirenlere, BÜTÜN BU YOLLA  KAKKIMIZIN GEÇTİĞİ HİÇKİMSEYE HAKKIMI HELAL ETMİYOR, "BÜYÜK HESAP GÜNÜNE" BIRAKIYORUM.

                Bizleri arayıp, itiraf etmeleri ve bunu muhtelif basın yoluyla kamuya duyurup, itiraf ve özür diledikleri takdirde, şahsıma yönelik olanları da helal edeceğimi, ama, bize yaptıklarıyla millete, kamuya verdikleri zararı, kamuya/millete ait olanları, milletin kendisinden  talep etmelerini de ehemmiyetle beyan ediyoruz.

                Kuramız çıkmasına ve resmi tüm iş ve işlemleri tamamlamamıza rağmen, HAC’ca gitmeyi nasip etmesi ve “ÜMMETİN KONGRESİ”, İSTİŞARE VE İSTİKAMET TOPLANTISI / GENEL KURULU OLAN HAC’CI, HAKKIYLA YAPABİLMEMİZİ Cenabı Mevla’dan niyaz ediyor, hasbi dualarınızı bekliyoruz!