Garip bir anlayış, alışkanlık ve gerçekte büyük bir yanlış ve yalan  var!

Ev hanımlarının “çalışmayanlar” kategorisinde gösterilmesi.

Adama soruyorsunuz, eşin çalışıyor mu?  Cevap: Hayır. Ve ekliyor: Eşim ev hanımı.

Yerleşik genel anlayış ve istisnasız tüm cevaplar bu şekilde.

Dünyanın en büyük yanlışı ve “YALANI” bu!

Evde birçok mesleği birden tek başına icra eden bir hanım “çalışmıyor” öyle mi!?

Allah aşkına, böyle bir mantık olabilir mi?

Evde; çocuk dünyaya getirme, çocuk bakıcılığı, çocuk yetiştirme, eğitimi, çocuklarının muallimesi/öğretmeni, aşçılık, bulaşıkçılık,  temizlikçilik, terzilik, ütücülük, hatta evin ve ev araç gereçlerinin birçok bakım, onarım, tamirat ve tadilatını  ve daha birçok işi/mesleği yapan insanlara yani “EV HANIMLARINA,” “ ÇALIŞMIYOR” denebilir mi?

 Evin dışında çalışanlardan, tek bir tane var mı bu kadar işi birden yapan?

Hepsi tek bir iş yapmıyor mu?

Tek bir iş yapan “çalışıyor” oluyor da, on parmağında on marifet ile çok sayıda işi birden yapan bir hanım, nasıl “çalışmıyor” olabilir ya da denebilir?

El insaf!

40 Yıldır bana soruyorlar: Eşin çalışıyor mu?

Ben de “evet” diyorum.

Hemen takip eden soru: “Nerde” oluyor.

“Evde” diyorum.

Biraz tebessüm ve biraz da garipser bir gülümseme ile karşılanıyor. Arkasından  izah ediyorum. İzah edince, akıl sahibi herkes “evet” diyor.

Evet. En büyük çalışan sınıf “Ev hanımlarıdır.”

Bırakınız asgari ücreti, beş katı maaş verilse, azdır.

Bir diğer soru ve sorun da, hanımların   “ev hanımlığını” tercih etmemesi ve ille de ev dışında çalışmak istemesi.

Lokanta da çok sayıda müşteriye garsonluk, temizlikçilik veya bulaşıkçılık yapmayı, tanımadığı insanlara hizmet etmeyi çağın gereği ve çalışma  sayıyor, ama evinde, kendi evinin ve çocuklarının patronu, efendisi, hizmetkarı olmuyor, olmayı çalışmak saymıyor!

Yolcu uçaklarında 200-300 kişiye hizmeti tercih ediyor, ama evinde çocuklarına ve eşine hizmeti, çalışmayı istemiyor, çalışma saymıyor!

Dış hayatın birçok alanında hanımlar var ve iş bulmak için can atıyor, asgari ücrete bile razı oluyor. Böyle olunca da işsizlik artıyor, hem baylara hem de bayanlara iş bulunamıyor.

          Ev dışında da çalışma isteğinde elbette geçim sıkıntısı birinci sebep olarak zikredilebilir.

Ama sorun sadece bu değil.

Kapitalizmin, dünyevileşmenin, laisizm, sekülerleşme, kimlik kırılması, dini, milli ve kültürel değerlerin aşınması ve küresel  emperyalist/ ziyonist ideolojinin; kadını evden koparma, sokağa salma, kimliğinden ve asli fonksiyonundan koparma, aileden uzaklaştırma, aileyi ve nesilleri çökertme projesi de çok önemli nedenlerden biri

Kadın dışarda çalışacak. Kazandığı parayı yolda izde, giyimde kuşamda, modada, boyada rujda, ayak üstü yeme yerlerinde, lokantada kafede, kıreşlerde  harcayacak, tüketim makinesi, kapitalizmin tüketim aracı haline getirilecek, her türlü ticari malın reklamına meta olacak, sermayedarlar satacak ve kazanacak.

Diğer yandan yuva, yuva olmaktan çıkıp, otele dönüşecek. Karı koca ilişkileri ticari ortaklığa benzeyecek!  Çocuklar anadan mahrum, yabancı bakıcı ellerinde ya da kıreşler de küresel sistemin istediği gibi yetişecek, dışarıda çalışan bir kadın için çocuk yapma büyük bir yük haline getirilerek, bir veya en fazla iki çocuk, bazen da hiç çocuk doğurmayacak, nüfus artışı durdurulacak ve yavaş yavaş milletlerin ve özellikle de Müslümanların  geleceği yok edilerek, ortadan kaldırılacak ve dünya küresel mutlu azınlığa bırakılacak!

Gidiş buraya, hedef bu yöne doğru hızla ilerliyor.

Çözüm; ev hanımlarının en büyük çalışan kabul edilmesi ve ücretlendirilmesidir.

En azından asgari ücretle, hatta, başlangıçta iktisadi duruma göre daha da az ücretle başlanmalı, evde çalışması teşvik edilmeli, “ANNELİK” gibi büyük bir onuru yerine getirmesi sağlanmalı, çocuklarının yetişmesine kendisini adamalı, en büyük hizmet ve çalışmanın nesilleri yetiştirmek olduğunu bilmeli ve geleceğimizin  kurtarıcı mimarları olduklarının idrak ile bu itibar ve hakları tasdik ve tescil  edilmelidir.

Bir milletin geleceğini kurtarmasının yolu budur.

Dışarıda çalışma işi de, aileyi geçindirebilecek makul ücretle, kahir ekseriyetle “BAYLARA” verilerek, bu şekilde işsizlikte büyük ölçüde ortadan kalkacaktır.

Hiç şüphesiz bayanların arızi ve zaruri  olarak çalışacağı yerler olacaktır.

Bütün bu çözümler olmasa bile, ev hanımları “EVDE ÇALIŞMAKTA,” en büyük ve en ağır işi yapmakta,  çalışanın en büyüğü ve dikalası olarak en büyük hizmeti vermektedirler. Hem de hiçbir karşılık beklemeden.

Gerçek çalışanlar onlardır.

Hele bir de, köylerde hem evde, hem de bağda, bahçede, tarlada, ahırda çalışanlar, ziraat ve hayvancılık yapanlar ise, gerçekte en büyük “ çalışan,” en büyük “üretici,” Türkiye ekonomisine ve istihdamına katkı koyan “KAHRAMANLAR”dır.

Siz siz olun, evde çalışan ve çok sayıda mesleği birden icra eden hanımlarınıza, “çalışmıyor” demeyin.

Zira bu, evde çalışan “EV HANIMLARINA” en büyük haksızlık ve iftiradır. Alın terlerini, emeklerini, nesillerimizi yetiştirme ve geleceğimizi inşa etme vazifelerini inkar etmektir.