Değerli okurlar. Önceki yazımda “Yerel Belediyecilik Ruhu” konusuna değinmiştim. İzninizle aynı konu başlığı üzerinden devam edeceğim.

AK Parti’ye kapağı atmış olup dünya hırsıyla makam peşinde koşan AKP’liler için zor dönem şimdi başlıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın son döneminde ikbal peşinde koşanların gerçek yüzleri ortaya çıkacak. Şimdiye kadar iktidar nimetlerinden faydalanan AK Parti içindeki AKP’liler bundan böyle siyaset sahnesinde daha fazla göze batacaklar.

Tayyip Erdoğan’ın AK Parti içinde büyük bir temizlik yapacağına inanıyorum. Sanırım hem Sakarya’da hem de Türkiye çapında benim gibi düşünenlerin sayısı az değil.

Makam, şöhret ve para hırsı” konusunda imtihan olmak, siyasetin doğasında var. Siyaset yapmak hakikatte “ateşten gömlek” giymektir. Şöhret sahibi olmak, başkan olmak, makamları ele geçirmek, güçlendikçe yerel siyaseti dizayn etmek, Allah’ın rızasına uygun olmayan işler yapmak ateşle imtihan olmaktır. Ölüm var ölüm.

***

Türk Milleti 21 yıl sonra bile Tayyip Erdoğan’a inanıyor, güveniyor. İslam davamıza hizmet eden Cumhurbaşkanı %52 çoğunluğun desteğiyle azim ve kararlılıkla yürümeye devam ediyor.   

İtiraf edelim ki milletin AK Parti kadrolarına güveni artık sarsılmaya başladı. Recep Tayyip Erdoğan’ın rüzgârıyla beslenen, İslam davası ve şuuru olmayan kadrolar AK Partinin heybesindeki en büyük imtihana dönüştü.

AK Parti kadroları içinde yer alan samimi insanları tenzih ederim lakin burnundan kıl aldırmayan kibirli, kifayetsiz muhterisler milleti Ak Parti’den soğutan sebeplerin başında geliyor. Eğer, Tayyip Erdoğan açık farkla kazanamadıysa, en büyük sebebi topluma “kötü örnek” olan AKP’lilerdir.

“İnsana hizmet Hakk’a hizmettir” düsturunu unutan; sohbet dinlemeyen, kitap okumayan, yüzeysel bilgilerle caka satan, Allah’a kulluk boyutundan sıkı particiliğe evrilen sığ politik figürlerden yorulduk.  

İnsan, resmin içinden çerçeveyi göremez. Değişimler dışarıdan gözlemlenir. Yaşadığımız ülke ve şehrimizin gelişmesi, sahip olduğu potansiyel değerler “dışarıdan” bakılınca daha net görünüyor.

***

Konuya girmeden önce, sizlere bir hatıramı aktarmak isterim.

Geçen yıl Bulgaristan’a gittim. Smoljan iline bağlı, yaklaşık 10 bin nüfuslu küçük bir kasabaya yolum düşmüştü. Son yamacı da aştığımda kasaba girişindeki tabelada Kril ve Latin alfabesiyle Доспат/Dospat yazıyordu. Kasabaya vardığımda neredeyse güneş batmak üzereydi. Dağlardan inerken uzaktan fark etmiş olduğum minareye kilitlenmiştim sanki. Yol, mıknatıs gibi kıvrıla kıvrıla beni minareye doğru çekiyordu sanki. Nihayet camiyi gördüğümde karar vermiştim. Bu gece, burada kalacaktım.

Bu küçük kasabada tanıdığım hiç kimse olmamasına rağmen caminin varlığı gönlümü ferahlatmıştı. Pomak Müslümanların çoğunlukta olduğu Dospat’ta kendimi hiç yabancı hissetmedim.  

Avluda birkaç araç park halindeydi. Aracımı park edip sessizce camiye yöneldiğimde nedense içimi bir sevinç kaplamıştı. Ezan okunmak üzereydi. Usulca bir köşeye oturup ezanı dinledim. İmamla birlikte sanırım on, on beş kişiydik. Yabancı olduğumu fark eden İmam Efendi, namazdan sonra tebessüm ederek yanıma geldi. Selam verdikten sonra nazikçe, caminin alt katındaki lokalde çaya davet etti.

Cemaatin çoğu gençti ve gözlerindeki parıltıdan Türkiye sevgisi anlaşılıyordu. Biz İmam Efendi’yle sohbet ederken gençler de devasa kablolu TV ekranından reklam filmi izliyorlarken bendenize seslendiler. “Bu şehir ne kadar güzelmiş. Türkiye’deki bu şehir size yakın mı?” diye sordular.

Sohbete ara verip dikkatlice ekrana bakınca, hem hayret ettim hem de sevindim. Meğerse Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu şehrimizin doğal güzelliklerini, spor ve turizm alanlarını tanıtan reklam filmini seyrediyorlardı… Tebessüm ederek:

Burası, benim yaşadığım şehir. SAKARYA” dedim.   

 ***

Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin: “Dünya, Sakarya’nın adını bir kez daha duyacak. Sakarya’yı dünya çapında marka şehir yapacağız” sözleri boşuna değil.

Ekrem Yüce, fayda vermeyen kısır siyasi kavgalara girmek yerine tüm enerjisiyle Sakarya halkı için ”eser ve hizmet” üretiyor. Tarım, enerji, kültür ve sporda büyük yatırımlar yapan Büyükşehir Belediyesi, haklı olarak “marka şehir “ hedefimizin lokomotif gücü oldu.

2019 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle sürpriz bir şekilde Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapılan Ekrem Yüce; davasına hizmetle geçen siyasi geçmişi, bürokratik tecrübesi ve çalışkanlığıyla AK Parti Sakarya Teşkilatı açısından önemli bir siyasi figür haline geldi.

Siyasi istikbal derdi taşımadığı için “hizmet” siyasetini ilke edinen Ekrem Yüce, politik çekişmelere girmek yerine “toparlayıcı” üst akıl olarak ayırım yapmaksızın Sakarya’nın tamamına hizmet ediyor.     

Bir sonraki yazıda hizmet siyasetine dair birkaç örnekle konuya devam edelim.