Bir şımarıklık hali var muhalefette; bir de ideolojik tıranva. İnsanlar hükümete alternatif olmasını beklerken... kırmızının kime daha çok yakışacağı derdindeler. İnsanlar ülkeye dair çözümler bekliyor ama aranan kişiye her seferinde ulaşılamıyor. Ona rağmen, son seçimde birinci parti yapıyor. Hadi, ha gayret! Bir ateş yak artık, nerede?...“Enkaz devraldık” klişesiyle mevcut sorunları daha da büyütüp adeta "sorunsallar" hâline getiriyorlar.

2024 yerel seçimlerinde halk seni yerelde iktidar yaptı. Hadi görelim devrimci tarafını. Şehirleri ihya et mesela. Ne duruyorsun? İnsanlara dokun, onlara hayal kurdur. Umut ol. Zaten onlarca yıl insanlar senden korktu. Yırt korku perdelerini, beraber yaşama alışkanlığı oluştur. Adın çıktı “heykel belediyeciliği”ne — sil bu sıfatı hafızalardan.

Peki, ne sunuyor bize muhalefet? Kavga, çöp yığınları, Ramazan'da twerk midir bilmen ne nedir, anlamsız gösteriler, çok pahalı konserler… Hizmet? Ara ki bulasın! Hayır, içinizde hizmet edecek zeki kadınlar ve adamlar var — tanıştım birkaçıyla. Ama etkin yerlerde değiller, kimse de "Kral çıplak!" demiyor. Aklım almıyor. Ne yalan söyleyeyim; bu hâliyle muhalefetin iktidar olma ihtimali korkutuyor beni.

Tamam, iktidarı eleştirelim, yapamadıklarının hesabını soralım. Ama gerçekten cezalandırılması gereken sadece iktidar mı, yoksa onca yıl boyunca Türkiye’nin B planı olamayan muhalefet mi? Bence muhalefet artık değişmesi ve dönüşmesi gerektiğini anlamalı. Aldığı oyların kendisinden değil, iktidarın cezalandırılma refleksinden kaynaklandığını görüp çok çalışmalı ve “Korkmayın, ben buradayım” demeli.

Sürçülisan ettiysek affola.