Güvercinin kartal olduğu bir dönemdeyiz artık.

Allah muhafaza bu savrulma bizi tümüyle yok etmez inşallah...

Yaşamımız siyaset olmuş.

Çokta lazımmışçasına..!

Canım ülkem tımarhaneye dönmüşte bizim haberimiz yokmuş.

Eskiden kanaat, şükür, had bilme vardı.

Şimdilerde herkes her şeyin en iyisini bilen, yorumlayan, analiz edebilen tuhaf bir tipolojide.

Sanayideki oto tamircisi kırk yıllık analizci gibi siyaset yorumluyor.

Kamyon şoförü, ekonomi anlatıyor.

Hastabakıcı, dış politika uzmanı.

Herhangi bir kurumdaki il müdürü üstlerini beğenmeyip eleştiriyor.

Halkın birçoğu geçim sıkıntısıyla cebelleşirken, ilgisiz insanların akıl karıştırması algı yapması da cabası.

Dedik ’ya canım ülkem acık tımarhaneye dönmüş, haberimiz yok.

Diğer taraftan, seçim üstü devletten talep ettiği Eyt imtiyazına sevinenler, bu Eyt sorununu sanki iktidar partisi üretmiş gibi konuşanlar.

Çıraklık ve staj sürelerinin emekliliğe sayılmasını talep edenler.

SSK’lılar gibi emeklilik bekleyen, esnaflar..

Esnafın derdini, sıkıntısını layıkıyla Devlete aktarmayan esnaf odası birlik başkanı, eksikliklerin aktarılmadığı için mağdur olup emekli olamayan esnaflar.

Ki; ben şahsen esnafların 9000 bin iş gününü doldurup emekli olmasının insan hak ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu düşünenlerden olmakla birlikte, Devlet hazinesine yük getiren Eyt ve türevi emekliliklere toptan karşı olan insanım.

Lakin; belli oldu ki bu diş sallandı, sallanan dişin çıkacağı hipotezinden yola çıkarak

Bize hükümet edenlerin bu toplumsal talebe sırt çeviremezler.

Çevirmemelidirler de.

Sadece esnaflar değil, çıraklık dönemi, kalfalık dönemi, ustalık dönemi, staj dönemi de bu çıkartılan yasaya eklenmelidir.

Türkiye yüzyılına girdiğimiz şu günlerde toptan sıfırlama kaçınılmazdır.

Türkiye yüzyılı hatırına,

Devlet vatandaşıyla barışmalı.

Devlet babalığını göstermelidir.

Biz çok güçlü bir ülkeyiz, ayrıca bu halka verilen haklar, tekrar devlete vergi olarak geri dönecektir.

Bize hükümet eden iktidar partisi, asla seçim yatırımı mantığı ile iyileştirme yapmamakta.

Bizim gördüğümüz,

Türkiye yüzyılı hatırına bu iyileştirilmeler yapılmaktadır.

Birilerinin dediği gibi seçim yatırımı olsun diye yapılmamaktadır.

Zaten, güçlü devlet, güçlü iktidara yakışan tamda bu davranıştır.

Ülkemizde çeşitli konularda sıkıntılar mevcut.

Halk ekonomik sıkıntı altında inim inim inlemekte.

Asaletinden olsa gerek, sıkıntısını aleni olarak dile getiremiyor.

Bizlere hükümet edenler sorunu çözme cihetinde, elinden geleni ardına koymamakta.

Hal böyle iken, tedarikçilerin vicdan yoksunu davranmaları, akşamdan sabaha elindeki sattıkları emtialar zam yapmaları halkı canından bezdirdi.

Denetleme ve kontrol mekanizmalarının olması gerektiği ölçüde olmaması, fırsatı eline geçirenin acımasızca davranması.

Ülke gündemini bir süre daha meşgul edecek gibi görünmekte.

Keşke bu tedarikçilere ’’ölümde var ‘’ sözünü hatırlatan etkili bir ağız sahibi olsa, bu insanlarda onla karşılaşabilseler.

Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz olanların şerrinden, Yaratana sığınırım.

Bu kadar karmaşık hengâmelerin ardından, içimizdeki çocuğun kıymetini bilip, onu mutlu etmeye çalışmalıyız.

Mevcut şartlar, her şeyi içinden çıkılmaz hala getirmekte.

Böyle dönemlerde akıl sağlığımızı önceleyip, kendimize mukayyet olmalıyız.

Dünya işleri bir şekilde yoluna girecektir.

Özetle, işin sonunda her şey ’’hiç’’ olacaktır.

Hiç olacak işler için kafamızı takmamalı, tevekkül etmeliyiz.

Geldik gidiyoruz,

Kimseye bu Dünya baki değildir.

Yaşarken, özür ve teşekkür kurumunu işletmeliyiz.

Emin olunuz, özür dilemek bizi yüceltir.

Teşekkür etmek ise insanlığımızı ortaya koyar.

Bunları bir birimizden esirgemeyelim.

Emin olun, yüceliriz.

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

’’kendimizi önemsediğimizde’’