İletişim Başkanlığı tarafından “Türkiye’nin Gerçek Renkleriyle Tanışın” temasıyla düzenlenen “Türkiye Ulus Markalama Forumu”, Maslak TİM Gösteri Merkezi’nde 17 Aralık 2022 tarihli Forumun açılışında konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun;  

“Türkiye'nin en büyük ve en güçlü markası Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'dır" dedi.

Dünya lansmanına takdimde hal böyleyken, gel gör ki Türkiye’de, iç siyaset arenasında işler hiç de söylendiği gibi işlemiyor.

Bugün bütün siyasal hareketlerinin temel problemi kariyer, güç, çıkar odaklı hareket eden ve de üzerlerindeki liyakat ve ehliyet tartışmaları hiç bitmeyen profillerin çürütücü tavır ve davranışlarıdır.

Çıkarcı güruhları maalesef başarılı yapıları öyle kuşatırlar ki başlangıçtaki o büyük idealler ve o ideallere inanmışlığın verdiği heyecan, umut ve güvenle hareket eden kadrolar yani idealistle, gün gelir hareketi tanıyamayacak hale gelir ve uzaklaşır.

Çürümüşlüğü ıstırap çekerek izlerler.

AK Parti içindeki bir grup, gayretle Erdoğan markasını yerle yeksan etmek için azami çaba sarf ediyor.

Her şeyin en iyisini biz biliriz, aday belirlemede en isabetli adayları biz tanırız, ahbap çavuş ilişkileriyle aday belirleme tercihleri, nitelik ve niceliğin hiçe sayıldığı bir süreç.

“Terlik koysak seçersiniz” mantığı, Sayın Erdoğan markasının değersizleşmesine hizmet etmekten başka nedir!

Eğer gelişme yolunda olan toplumlarda ümit kaybolduğunda ya da ümit beslenmediğinde yaşanacak hayal kırıklıklarının şiddeti çok daha sert olur.

Sizin sözünüzden çıkmayan, kendi fikri, projesi olmayan, mutlak itaat eden adayların tercih edilir olması, 23 yıllık AKParti siyasal hareketinin sonunu getirmek için gösterilen en istikrarlı gayretten öteye gitmeyecektir.

Bu seçmen hala, Sayın Cumhurbaşkanını seviyor, siyasi markasına güveniyor.

Lakin sizler bu güveni ve sevgiyi bitirmek için elinizden geleni yapmaktasınız.

Sayın Erdoğan’ın marka değerini düşürme operasyonu milletvekili aday belirlemeleriyle başlayan, yerel seçimlerde belediye başkan aday belirlemeleriyle aleniyet kazanan bir duruma evrilmiştir.

Vatandaşın önemsediği adaylardan ziyade siz işinize en uygun olanı belirlemeyi tercih ettiniz.

Bu tercih; birçok AK Partili adayın başka partilerden aday olmasına sebep olmuştur.

Bu durumun sorumlusu sizsiniz!

İnsanları buruşturup işe yaramaz kağıt muamelesi yapmanızın karşılığını alacaksınız, eminim ki bu halle yüzleşeceksiniz!

Bu hal seçmenin gözünde fazlasıyla sorun haline gelmiş, kendisiyle alay ediliyor hissine sebep olmuştur, olmaktadır.

Birçok belediyede aynı adaylarla devam edilecekti ise neden aday müracaatı kabul ettiniz?

Gösterdiğiniz bu adaylar başarılıysa, neden insanlara zaman kaybettirdiniz?

Paralarını harcattınız?

Mevcut adayları sürecin başında ilan edip işinize baksaydınız.

İnsanları yarışa tabi tutup; işinden, aşından, zamanından, parasından ederek siz bu partiye değer kattığınızı mı sanıyorsunuz?

Sizin yanlış stratejileriniz, seçmeni partiden ve Sayın Cumhurbaşkanı’ndan, markasından soğutmaktadır.

Seçim anket sonuçlarını dilediğiniz gibi tayin edip, aday belirlemek, Sayın Cumhurbaşkanı’nı buna ikna etmek, basit siyasi çözüm taktiğidir.

“31 Mart akşamı işin neti önünüze geldiğinde nasıl hesap vereceksiniz!”

Ülkenin istikrarının bozulması, dış dünyaya yerel seçimlerde güçsüz parti imajı verildiğinde seçmeni ve Sayın Cumhurbaşkanı’nı nasıl ikna edeceksiniz?

Seçmen; “Sayın Cumhurbaşkanı bu yapılan aday tercihlerinden haberdar olması mümkün değildir” diyor!

Bu sorumluluk sadece aday belirlemede benim adamım, benim hemşerim, benim sözümden çıkmaz anlayışıyla, adayları belirleyenlerin sırtındadır.

Unutulmamalıdır ki;

Sürekli dinamik akıl ve dinamik zekâ ile zamanı doğru okuyan insan her zaman yeninin öncüsüdür.

Bu seçmeni yeniye, yeni markalara değer katmaya itiyor, bunuda bile isteye yapıyorsunuz.

Yüzyıl sonunda Dünya siyasi tarihinde Türkleri temsilen çıkmış bir liderimiz var!

Marka değeri çok yüksek!

Dünya siyasi arenasında kabul gören, sözü dinlenen.

El birliği ile oluşan markayı bitirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz.

Yapmaya da devam ediyorsunuz!

Yazık çok yazık!

Selam ve Dua ile…

Ne Zaman İnsan Oluruz?

“Liyakat kavramını, sadakat kavramına tercih etmediğimizde.”