MIDDLE EAST EYE haber sitesi Genel Yayın Yönetmeni David Hearst “Erdoğan’ın yenilmesi şüphesiz Berlin’den Washington’a kadar patlayan şarap şişeleri mantarlarıyla karşılanacak… 2016’da olduğu gibi batı dünyası tarafsız bir seyirci değil...”

Yukarıdaki sözler bir İngilize ait. Londra merkezli haber sitesinde Türkiye'deki seçimlere ilişkin yayınlanan makaleye göz atalım:

"Kılıçdaroğlu'nun ABD, AB ve NATO'yu memnun etme dürtüsü açık bir şekilde görülmektedir. Türkiye'nin hayati çıkarlarından ödün vermeden bunu yapmanın yolunun ne olacağı ise belirsizliğini koruyor. Ankara'daki iktidar değişikliğinin en keskin şekilde hissedileceği yer Ortadoğu'dur. Ortadoğu'nun istikrar için güçlü devletlere sahip olması elzemdir. Erdoğan'ın şüphe götürmez hatalarına (Türkiye’nin Mavi Vatan, Suriye ve Libya politikalarını kast ediyor) rağmen başardığı da buydu. Bu açıdan bakıldığında, şimdi Erdoğan'ın kaybetmesi sadece Türkiye için değil, bölge için felaket olabilir.”  https://www.middleeasteye.net/opinion/turkey-elections-would-kilicdaroglu-surrender-ankara-independence


İngiliz yazar Türkiye ve dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan faktörünün/gücünün farkında 
Peki, Alman Bild Gazetesi bakalım ne demiş? “ Eğer Recep Tayyip Erdoğan kazanırsa Türkiye 63 ülkenin lideri olacak.”

Nereden nereye… Soğuk savaşlar döneminde Amerikan uydusu haline getirilen silik Türkiye’den parlayan yıldız ülke “Türkiye Yüzyılı” eşiğine geldik. Takdir eder veya etmezsiniz, bu günlere Recep Tayyip Erdoğan ile geldik.

Hatırlayalım. Üç yıl önce ABD Başkanı Joe Biden, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe teşebbüsüyle açıktan deviremedikleri Cumhurbaşkanımız için “Erdoğan'ı darbeyle değil, (çünkü başaramadılar) seçimle değiştireceğiz. Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamentoya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu (PKK destekli HDP’yi kast ediyor) entegre etmek için... Bu iş bir süre iyi gidiyordu. Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, TAYYİP ERDOĞAN BEDEL ÖDEMELİ."

Böyle diyordu ihtiyar bunak American Cowboy (Amerikan sığır çobanı…)
Gayretimiz ve duamız odur ki; Allah’ın izniyle son kez girdiği bu seçimlerde milletin asil evlâdı Tayyip Erdoğan’ı durduramayacaklar. Amerika ve dostları tüm çabalarına rağmen Müslüman Anadolu’dan iyi bir Osmanlı tokadı yiyecek.

Asıl tokadı kimler atacak biliyor musunuz?
Anket şirketlerinin yüzdesel olarak hiç hesaba katmadığı; akıllı telefon kullanmayı bilmeyen, Twitter ve sosyal medyada esamesi okunmayan, alnı secdeli, eli tesbihli, ağzı dualı ihtiyar analar ve yaşlı dedelerimiz bu tokadı atacak. 

Z kuşağı falan diyorlar ya… İlk defa oy kullanacak olan Türk gençlerinin rol modeli, CHP ideolojisi yerine; İHA, SİHA’ların beyni Selçuk Bayraktar olacaktır. Z kuşağı geçmişin değil geleceğin kuşağıdır. Amerikan emperyalizmi en büyük tokadı yakın gelecekte TEKNOFEST Türk gençlerinden yiyecektir.   
Diğer yandan İstanbul, Ankara ve İzmir’de yuvalanmış elit CHP’liler istedikleri gibi bir türlü çağdaşlaşmayan(?) Anadolu irfanına bir kez daha yenilecekler.  

*
Gelelim başlığa.
Elon Musk uzaya adam götürmeye çalışırken bizim ülkemizdeki muhalefet soğan edebiyatı yapıyor. 

“Ankara - Kırıkkale - Yozgat - Sivas arasında Yüksek Hızlı Tren(YHT) hattına ne gerek var? Hızlı tren göçü hızlandırır. Bugün ülkemizde yapılan yatırımların yüzde 90’ı israf. Biz iktidara geldiğimizde bu politikaların hepsi değişecek” diyen Temel Karamollaoğlu gibi bir dehâmız var. 
Uzaktan hızlı trene bakan Temel Bey’in dünyadan haberi yok.

*
Türkiye, Akkuyu’da nükleer enerji santrali açıyor. Uzaya haberleşme uydusu gönderiyor. Türkiye semâlarında uçan kendi uçaklarımız, İHA-SİHA’mız var. Mavi vatanda doğal gaz çıkaran sondaj gemilerimiz var. Gabar Dağı’nda petrol çıkarmaya başladık. Uluslararası denizlerde sefere çıkacak TCG Uçak gemimiz var. Yollarımızda TOGG var. 
Siz yine de Temel Bey’in kusuruna bakmayın. Sivas, Madımak’la anılacağına hızlı trenle anılsın yeğdir… 
Hem fena mı olur? Aşk-ı niyâz olsun; Ankara’da Pîrimiz Hacı Bayram Veli’den çıkanlar hızlı trenle iki saatte Sivas’a varır da Şemseddin-i Sivasî’yi (ks) ziyaret ederler.   

*
Serdar Tuncer, güzel söylemiş. “Düşürülmesi gereken maskeler varsa size dokunmasalar da düşürmelisiniz. Diğeri duruş değil ‘al gülüm ver gülüm’e girer zira!”

Bazen “Hakk’ı üstün tutmak” bize dokunmasalar da maskeleri düşürmektir. Maske yine de düşmüyorsa maskeli adama ismiyle seslenmek gerekir. Bu da cihadın başka bir türüdür.

Biz taşı atan zavallıya değil, taşı attıran maskeliye bakarız.