Geçtiğimiz hafta Sakarya Gar Meydanı, yürekleri ısıtan bir iyilik hareketine ev sahipliği yaptı. Şehrin dört bir yanından gelen gönüllüler, üç gün boyunca bir hayır çarşısı etrafında buluştu. Bu etkinliğin öncüsü olan Sakarya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, on yılı aşkın süredir her ay bir araya gelen 86 dernek, vakıf ve sendikadan oluşan güçlü bir dayanışma ağı. Bu defa da kadın gönüllülerin öncülüğünde hayırda yarışmak için ellerini taşın altına koydular.
Gar Meydanda kurulan yaklaşık 80 çadır hem emeğin hem de merhametin sergilendiği birer iyilik durağına dönüştü. Gönüllü hanımlar, evlerinde özenle hazırladıkları el emeği ürünleri, diktikleri giysileri, ördükleri örtüleri getirip satışa sundular. Kimi elinde tığla, kimi dikiş makinesinin başında, kimleri mutfaklarında özenle hazırladıkları lezzetli yemeklerle gecelerce çalıştı. Her biri aynı niyetle oradaydı “Allah rızası için Gazzeli kardeşlerine yardım.” Hayır çarşısının sonuna kurulan ve Gazze’nin durumunu ifade eden gerçekçi görsellerden oluşan çadırlar ise bu etkinliğin farklı renklerindendi.
Bu kermeste her çadır bir hikâye, her alışveriş bir dua gibiydi. Kadınlarımızın emekleri, sivil toplum kuruluşlarının gayreti ve Sakarya halkının duyarlılığı birleşince, ortaya örnek alınacak bir tablo çıktı. Üç gün boyunca o meydanda sadece ürünler değil, iyilik, umut ve paylaşma duygusu da el değiştirdi. Hiçbir kurumun kendi afişinin kullanılmadığı, hiçbir gönüllünün kendi derneğinin yeleğini giymediği veya afiş ile reklam yapmadığı, kibirden ve bencillikten uzak hayır çarşısı bu anlamda da gönülleri fethetti.
Bir düşünelim… Hangimiz üç günümüzü bütünüyle bir hayra adayabiliyoruz?
Hangimiz elimizdekini, gönül rahatlığıyla “buna benden daha çok ihtiyacı olan var” diyerek verebiliyoruz?
Oysa Sakarya bunu yaptı. Kadınlarımız, gençlerimiz, kurumlarımız, hepsi tek yürek oldu. Çünkü biliyorlardı ki, hayır niyetle başlar, gayretle büyür, samimiyetle hedefine ulaşır.
Sakarya, sadece bir şehir değil, yardımsever insanların başkentidir artık. Bu şehirde insanlar, birinin yarasına merhem olmayı, bir yetimin yüzünü güldürmeyi, bir annenin duasına ortak olmayı hayatın en güzel kazancı sayıyor. Gayretli Sakarya halkı, gönül zenginliğiyle bir kez daha herkese örnek oldu. Onlar, iyiliği bir alışkanlığa, yardımı bir kültüre dönüştürmeyi başardılar.
Toplanan yardımlar, Gazzeli kardeşlerimizin yaralarına merhem olacak. Belki bir çocuğun ayakkabısı, belki bir sofraya sıcak yemek, belki de bir annenin duasında umut olacak. Ama kesin olan bir şey var ki, o yardımlar yerine ulaştığında herkesin kalbinde bir huzur izi bırakacak.
Sakarya halkı, duyarlılığını bir kez daha gösterdi. Gerçi hayır çarşısı yerel basında layıkıyla haber yapılmadı ve karşılık bulmadı ama o da haberi görmeyenlerin yerel bir kusuru olarak bir kenarda dursun. Gönüllü kadınlarımız, fedakâr insanlarımız, binlerce ziyaretçi, emeğini zamanını ve yüreğini bu işe koyan herkes, teşekkürü fazlasıyla hak ediyor.
Bu şehir, iyiliğin başkenti olmaya bir adım daha yaklaştı. Ve biz bir kez daha anladık ki, dünya hâlâ merhametli insanların omzunda ayakta duruyor.
Kaynak: YENİ SAKARYA GAZETESİ