Kıymetli okurlarım,
Bir sabah kapı çalıyor. Postacı size bir kağıt uzatıyor ve imzanızı istiyor. Kağıdın üzerinde kocaman harflerle: “İCRA DAİRESİ” yazısı. Gözler beleriyor, kalp atışları hızlanıyor. "Eyvah, haciz mi geliyor?" diye başlıyor bir stres...
İşte bu yazıyı o sabahı yaşamış, yaşıyor ya da yaşama ihtimali olan herkes için yazıyorum. Hukuk mesleğinde yıllardan bu yana binlerce vatandaşla konuştum, icra kağıdına muhatap olmuş olan neredeyse herkes aynı cümleyle başlıyor:
“Avukat Bey, icra kâğıdı geldi ama ne yapacağımı bilmiyorum.”
Önce bir nefes alalım. Çünkü çoğu zaman durum, zannedildiği kadar kötü değildir. Ama yanlış yapılırsa, sıradan bir borç, yıllar sürecek bir çileye dönüşebiliyor.
Gerçek Bir Olay: “Adı Bile Benimle Aynı”
Geçtiğimiz yıl genç bir adam geldi büroma. Elinde icra ödeme emri, gözleri şaşkın:
“Avukat Bey, ben bu borcu hiç duymadım. Ne kredi çektim, ne senet imzaladım. Ama bana 28 bin liralık icra gelmiş!”
İnceledik. Gerçekten de bir GSM operatörü adına açılmış bir takipti. Adı-soyadı aynı olan başka bir kişinin borcu, yanlışlıkla bizim müvekkilimize yöneltilmişti. Ne var ki tebligat yapılmış, 7 gün geçmiş ve itiraz edilmemişti.
Sonuç? Borç kesinleşmişti.
Neyse ki dosyada açık bir isim karışıklığı vardı. İtirazın süresi geçmişti ama “borçlu olmadığının tespiti” davası açtık ve dosyayı iptal ettirdik. Ama ciddi bir uğraş, zaman ve masraf demekti bu.
İşte bu yüzden...
Vatandaş Ne Yapmalı?
İcra kağıdını sakın hafife almayın.
Birçok kişi "Benim borcum yok zaten" deyip icradan gelen kağıdı çöpe atıyor. Bu en büyük hata. Çünkü borcunuz olmasa bile yasal sürede itiraz etmezseniz, icra takibi kesinleşir ve haciz aşamasına geçilir.
Süre çok önemli.
Size gelen icra takibi adi takipse (yani ilamsız takip, örneğin kredi borcu, telefon faturası vs.), 7 gün içinde itiraz hakkınız var.
Bu sürede itiraz edilirse takip durur, edilmezse işlem devam eder, icra takibi kesinleşir.
İtiraz ücretsizdir.
E-Devlet üzerinden UYAP Vatandaş Portal'a girerek ya da doğrudan icra dairesine giderek dilekçeyle itiraz edebilirsiniz.
Haksız bir takipse itiraz etmekten korkmayın, ama geç kalmaktan korkun!
Şirketler bazen hatalı, zamanaşımına uğramış ya da yanlış kişiye ait borçları da icraya koyabiliyor. Bu durumlar savunulabilir, yeter ki zamanında müdahale edin.
Borcunuz varsa ama ödeyemiyorsanız bile gidin görüşün.
Faiz durabilir, yapılandırma yapılabilir, anlaşma sağlanabilir.
“E-Haciz Gelmiş, Arabam Gitti!”
Sadece kağıtla da bitmiyor. Özellikle vergi borçlarında veya banka borçlarında vatandaş bazen sabah uyanıyor ve bir bakıyor:
“Hesaba bloke gelmiş.”
Ya da:
“Arabamı satacaktım, rehin konmuş.”
Çünkü sistem artık hızlı. E-haciz, e-tebligat, UYAP entegrasyonu derken, vatandaş borcun takibine dair hiçbir adım atmazsa bir sabah “sürpriz” yaşıyor.
O yüzden tekrar ediyorum:
İcra takibi ciddi ama yönetilebilir bir süreçtir. Önemli olan ise zamanında ve bilinçli hareket etmek.
Son Söz
Biz avukatlar için dosyalar teknik birer işlem olabilir. Ama vatandaş için o dosya, uykusuz bir gece, kaygılı bir sabah demektir. O yüzden tavsiyem: İcra kağıdı geldiğinde paniklemeyin.
Ama susmayın, beklemeyin, ertelemeyin.
Önce sakinleşin, sonra da işinin ehli bir uzmana danışın. Belki her şey düşündüğünüzden çok daha kolay çözülecek.
Allah ömür verirse sonraki yazılardan birinde de haciz işlemleri sırasında yaşanan komik ama gerçek olayları anlatırım. Emin olun, icra dünyasında trajediyle komedi çoğu zaman aynı anda yaşanıyor.
Kalın sağlıcakla..