Dün sabaha çok acı bir kaza haberiyle uyandı ilimiz ve ülkemiz...

Kuzey Marmara Otoyolu’nun Taşkısığı mevkiinde yaşanan kazada, 10 canımızı yitirdik…

59 yaralımızı da hastanelerde tedavi altına alındı…

Kazanın meydana geldiği andan itibaren Valimiz Yaşar Karadeniz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem Yüce başta olmak üzere, tüm birimler harekete geçti…

Hastanelere kaldırılan yaralılara, gün boyunca ziyaretlerde bulundu ilimiz yetkili ve etkilileri…

Kaza mahallinde müdahale ekipleri canla başla çalıştı…

Bugün gazetemizin manşetinde yer alan bu katliam gibi kaza, il genelinde etkili olan yoğun sisten kaynaklandı…

Karayollarındaki tüm sürücülerimizin, seyir halinde iken özellikle don, sis ve yağışlı havalarda çok daha dikkatli olması gerektiğini, bu acı vesileyle bir kez daha hatırlatmayı görev biliyoruz…

“Kazada 10 kişi can verdi” cümlesi ne büyük acılar barındırıyor aslında içinde…

Ne ocaklar söndü bu kazada hayatını kaybedenlerle birlikte…

Ülkemizde, alınan tüm önlemlere rağmen meydana gelen kazalarda yitirdiğimiz canlar yanında, yaralananlar ve yaşanan mal kayıpları canımızı yakar her defasında…

Dileğimiz odur ki sürücülerimiz trafik kurallarına ve uyarılara harfiyen uysun…

Uysun ki bir daha böyle acılar yaşanmasın…

Çocuklar babasız-anasız, anneler-babalar evlatsız kalmasın…

İlimiz başta olmak üzere tüm ülkemizi yasa boğan kazada hayatını kaybedenlere yüce Mevla’dan rahmet, kederli ailelerine acılarını paylaşır sabır ve başsağlığı diliyoruz…

ZAMAN DARALIYOR

Dün gazetemizde yer alan “Marmara rahatlamadı” başlıklı haberi okuyunca, büyük bir depremin yaklaştığı ve hazırlık için zamanın daraldığı geldi aklıma yine…

Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki’nin “Marmara’da 7 büyüklüğünde bir deprem beklendiği” yönündeki açıklamaları ve diğer bilim insanlarının aynı paraleldeki tespitleri, oldukça düşündürücü…

İlimizin her 25-30 yıl aralıklarla, bir büyük depremle sarsıldığı ve dayanılması zor acılara yol açan yıkımlar yaşadığı gerçeği gün gibi dururken önümüzde ve zaman daralırken, deprem yorgunu binaların tez elden kentsel dönüşüm kapsamına alınmasının hayati önem taşıyor, hiç şüphesiz…

Yerel seçimler yaklaşırken, kim aday olursa olsun ilk yapılması gereken mutlaka ama mutlaka kentsel dönüşüm için kolları sıvamak olmalıdır…

Gerçekleşeceği artık şüphe götürmeyen ancak ne zaman yaşanacağını bilemediğimiz büyük deprem geldiğinde, isteriz ki hiç kimsenin burnu bile kanamasın…

Bunu sağlamak, bilimin ışığında yapılacak çalışmalarla mümkündür elbette…

Mühendisliğin bugün geldiği noktada, yapılması gerekenlerin eksiksiz tatbiki, olası depremlerde can ve mal kayıplarının önüne geçecektir…

Makam ve mevki sahiplerinin, bu önlemleri alması en büyük sorumluluklarıdır…

İstanbul’da başlatılan kentsel dönüşüm hamlesinin, en kısa zamanda ilimizde de uygulanması da beklentilerimizden biridir…

Dileğim, ilimizin bir an önce deprem güvenli yapılarla donatılmasından yanadır…

Bu düşüncelerle, ilimizde deprem öncesi, esnası ve sonrasında her bir vatandaşımızın en güvenli olacağı yaşam alanlarının inşa edilmesi için emek veren, gayret gösteren, taş üstüne taş koyan herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den “Laleler” gitsin istedik…