“Eğer şeytandan bir fitleme seni dürtüklerse hemen Allah’a sığın! Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.” Araf, 200

Bir kadın eşini anlatıyor. “Beni erkeklere karşı teşhir etmesi ve bundan da mutlu olması artık canımı sıkmaya başlamıştı. İşe giderken giydiğim gömleğin düğmelerini açtı, kapalı giyinmeni istemiyorum bu şekilde giyin. İşe böyle git ve etrafımda böyle dolaş. Neden beni insanlara karşı teşhir ediyor diye içim içimi yedi. Mini etek ve dekolte giymek istemiyorum dedim. Beni böyle daha çekici gördüğünü söyledi, nasıl olsa benimsin ve kadınımsın. Başka erkekler bana baktığı zaman mutluluk duyduğunu söyledi. Başka erkekler bakabilir hatta hayal bile edebilir dedi. Bu benim çok zoruma gitmişti. Bu güzellikleri herkes görsün derdi.”

Bu satırları yazdığım için özür dilerim. Ülkemizde her geçen gün bu durumları açık seçik görmeyen kalmadı. Eşinin, kızının, yanında çalışanın mahremi olsun olmasın yakını olan kadınların sanat, tiyatro, müzik, spor, filim, yüzme vs adı altında teşhir edilmesi ısrarla devam ediyor ve prim yapıyor.

Nice nişan ve düğünlerin dahi bu kötülükten nasibini aldığını zorumuza gitse de müşahede ediyoruz. Sözüm ona dindar, terbiyeli ve aile evladı denen gençlerin tercih ettikleri gelinlikle mahremiyet odasını daha kıskandıracak şekildedir. Özellikle sosyal medyada ki ailenin düğün ve tatil fotoğrafları bu teşhiri masum hale getirmektedir. Bazen nikah vesilesiyle şehrin müftüsünü ve çoğu kez belediye başkanlarını da bu işe alet etmektedirler.

Ülkemizde tanınan bir eşcinsel dahi “Ben açık saçık bir kadınla sokakta yürüyemem ve onunla yemek için restoranda gidemem” dediği bir konuma geldik. Fesuphanella. Bazı işyeri patron ve müdürlerinin bayan çalışanları teşhir olarak kullanmalarını bilmeyen yoktur. Göğsü, göbek deliği, sırtı açık garsonlar ve tezgahtarları tercihi sadece özgürlük adına değildir.

Maalesef bazı resmi Kuran Kurslarında dahi devletin görevlendirdiği başı açık güvenlik görevlilerinin varlığını müşahede etmekteyiz. Diyanet merkez teşkilatında da bunları görmek mümkündür. Örnek olması gereken kurumlarda dahi maalesef bu negatif durumu müşahede etmek ve bu konuda ki girişimlerden sonuç alamamak acı ve üzücü bir durumdur. Birçok erkek yöneticinin sekreterlerinin açık saçık olması rastgele bir durum ve tutum değildir. Tüm bunlar erkeklerin teşhiri sevdiği ve önemsediğini göstermektedir. Erkek seyircileri bu teşhir ile ekrana ve konuma bağlayan durum toplumsal iflasın, iffet ve hayanın iflasına işarettir.

Evet erkekler teşhiri seviyor ve sevdiriliyor. Teşhirden para kazanılıyor. “Namuslu kalmak istedikleri halde, dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için câriyelerinizi fuhuş yapmaya zorlamayın. Kim onları zorlarsa, bilsinler ki böyle zorlanmalarından sonra onlara Allah rahmet ve mağfiretiyle muamele edecektir.” Nur, 33. Cariyeler için hüküm böyle olursa hürler için siz düşünün. Burada ki fuhuşu geniş anlamayı hayasız tüm davranışlar olarak algılayabiliriz. Ayette ki “Biğa” kelimesi kadının kendisi için belirlenen sınırı aşıp kendisine ait olmayan bir sınıra geçmiş olmasıdır. Erkeklerin kadınlardan kendilerine helal olmayan sınırları aşmasını talep etmeleri büyük bir vebaldir. Bu bağy, hakkı aşıp batıla geçme ya da hakkı aşıp şüpheli noktalara geçme talebidir.

Erkekler teşhire müşteri oldukça teşhir prim yapıyor ve revaç buluyor. Giysi teşhirin panzehiridir. Panzehir zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği olan maddedir. İzolatör, elektrik hatlarındaki iletken tel ile elektrik direği arasında kullanılan yalıtkan maddelerdir. İzolatör sayesinde elektrik yalnızca iletim hattında sınırlı kalır, örneğin, elektrik direği bu yalıtım maddeleri sayesinde elektrik yüklü değildir. Direklere dokunan insanlar elektrik akımına kapılmazlar. İşte bedene giyilen elbiseler de bu izolatör görevini görürler.

Mahremiyet her ne kadar ferdi bir tercihtir denilse de gerçekte insanlığın ortak dğeridir. Teşhir masum bir durum değildir hatta insan hakkı olarak dahi ele alınamaz.

Beyin, cinsel uyarılma ve tatminin merkez üssüdür. Cinsellik sadece fiziksel bir aktivite değil, aynı zamanda zihinsel bir yolculuktur. Duygusal bilgiler, cinsel istekler ve zevkler beyinde toplanır ve orada yorumlanır. Bunun yollarından biri de teşhirdir.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Âdemoğluna zinadan nasibi takdir olunmuştur. O buna mutlaka erişir. Gözlerin zinası bakmak, kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası tutmak, ayakların zinası yürümektir. Kalbe gelince o, arzu eder, ister. Üreme organı ise, bunu ya gerçekleştirir ya da boşa çıkarır." (Buhârî, İsti'zân 12, Kader 9; Müslim, Kader 20-21. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 43)

NETİCE:

1. Gerek erkeklerin ve gerekse kadınların gözlerini haramdan korumaları,

2. Kadınların, vücudun el, yüz ve ayakları dışında kalan kısımlarını, aralarında dinen evlilik câiz olan erkekler yanında, vücut hatlarını ve rengini göstermeyecek nitelikte bir elbise (örtü) ile örtmeleri.

3. Başörtülerini, saçlarını, başlarını, boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmaları, Dinimizin, Kitap, Sünnet ve İslâm âlimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emridir. Müslümanların bu emirlere uymaları dini bir vecibedir.

“Eğer seni şeytandan bir dürtüş fitlerse hemen Allaha sığın. Çünkü O, (senin sığındığını) bizzat hakkıyla işiten, (niyetini, salâhını) çok iyi bilendir.” Fussilet, 36

Not. Tüm erkekler elbette böyle değildir fakat tehlike ve baskı altındadırlar.