Yaz, benim için hareketli gün ve haftaların başladığı mevsimin adıdır…

Ülkenin çeşitli yörelerine yaptığım seyahatlerde özellikle güney bölgelerinde yanan ormanlardan geriye kalan simsiyah tepelerin üzerine serpilmiş ağaçların gözyaşları karşılar bizi zaman zaman…

Üzülmek bir yana insanın içine hüzün ve kahır doluyor…

Nasıl olur da böylesine güzel ve özel bir ülkeyi yeşil cennete çeviren o güzelim ağaçlar çıra gibi yanar yıkılır…

Buna bir türlü akıl erdirmek gelmez içimden…

Yanıyor mu, yakılıyor mu sorusu kaplar zihnimi, bir türlü net bir cevabı olmasa da…

Nasıl olursa olsun değişmeyen bir şey varsa, o güzelim seyahatleri siyaha boyayan görüntüler bir üzüntü yükü bindirir gönlüme…

Yanan sadece ağaçlar değildir hiç kuşkusuz…

Börtü böcek, çeşitli canlıların da mekânı olan alanları yakanlara binen vebali taşımak kolay mıdır dersiniz…

Yaz mevsiminin içimize taşıdığı seyahat heyecanını da alıp götüren o karanlık görüntüleri izah edecek kelime bulamıyor insan bir türlü…

İşte öylesine hüzünlü manzaralar kaplar insanları böylesi yangınların sonrası…

Dileyelim ülkemizi ve bölgemizi Mevla bu tür yangınlardan korusun…