Geçen hafta sonunda Erenler’de yapılan bir düğünde çıkan kavgayı duyunca ve izleyince görüntülerini, inanın bu büyük utancın temizlenmesinin kolay olmayacağı düşüncesine kapıldım…

Öyle ya…

Yeni bir hayatın temellerinin atıldığı özel ve renkli bir günü kaosa sürükleyen, sandalyelerin havada uçuştuğu, kafa göz demeden birbirine ölesiye saldıran insanların olduğu bir geceye, insan nasıl “düğün” diyebilir!

Sanki davetlilerin bir bölümü, birbirini kırmak için o geceyi seçmiş…

Böyle unutulmaz bir mutluluğun temellerinin atıldığı geceyi çekilmez hale getiren anlayışı, kalbinde kırıntı dahi olsa sevgi taşıyan bir insana yakıştırmak mümkün mü!

Hiç bir husumet, kin ve nefret birbirini kırmak için asla ve kat’a böyle anlamlı bir geceyi seçmez, seçemez!

Görüntüleri, insanlığın nereden nereye geldiğini düşünerek derin bir üzüntü içerisinde izledim…

O geceyi karartan öfkeyi izah edecek kelime dahi bulamıyor insan…

Bir Çin atasözü geldi aklıma, o geceyi tarif etmek adına;

“Öfke konuştuğunda, akıl kaybeder.”

Davetliler arasında aklını kaybetmiş insanlar olmalı ki sebep ne olursa olsun huzura, mutluluğa açılan bir geceyi öfkelerine kurban etmişler, ne yazık ki…

İnsanlar, nasıl olur da böyle özel bir gecede birbirlerine öldüresiyle saldırır!

Bunu anlamak bir yana, izah edecek kelime bulmakta zorlandığımın altını çizmek isterim…

İşte böyle karanlık bir düğün gecesi yazıldı ilimizin tarihine, ne yazık ki…

Bu kahırlı gecede öfke, telafisi mümkün olmayan maddi manevi zararlara yol açmıştır…

Yuva kurmak adına yola koyulan genç çiftin, hayatlarının en anlamlı ve özel gecesini, kahır gecesine dönüştürenler önce kendi vicdanlarına sonra da düğüne katılanlara, özellikle de gelin ve damada hesap veremeyeceklerdir asla…

Bu utanılacak olaya karışanların yaptığını mazur gösterecek ne mantık ne de vicdan vardır…

“İnsanlık ne hale geldi!” diyerek o gecede yaşadıklarını asla unutamayacağını söyleyen düğünün bir davetlisini dinledikten sonra, gel de üzülme!

Öfke kontrolünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyan gecede, kaybeden düğün sahipleri değil, aksine aklını yitirmiş kavgacılar olmuştur…

“Öfke delilikle başlar, pişmanlıkla sona erer” her defasından…

Ama ne yazık ki olan olmuş, kalpler kırılmış ve ateş düşmüştür yüreklere…

Dileğim odur ki Mevlam toplumu bu tür insanlardan ve olaylardan korusun…

Bu düşüncelerle kavgaya karışanlara, şapkayı koyup önlerine derin derin düşünmeleri tavsiyesiyle “kaktüs”, düğün sahiplerine ve genç çifte ise geçmiş olsun dileğiyle sevgi çiçeği “Pembe güller” gitsin istedik…