Cuma namazında örfümüze göre namaz öncesi kürsülerden vaaz edilir. Bu uygulamanın başlangıç tarihini bilemiyorum. Diğer ülkelerde ise namaz öncesi vaaz yok fakat hutbeleri bize göre oldukça uzundur. Ülkemizde de bazı özel cemaati olan cami ve mescitler de uzun hutbeler ( 30-60 dakika arası) okunmaktadır.

Cuma vaazlarını bazı camilerde müftülüğün kadrolu vaizleri yapmaktadır. Onların sayıları az olduğu için genellikle cami imam hatipleri vaazı yapmaktadır. Maalesef her cami imam hatibi ise vaaz etmemektedir. Diyanet İşleri başkanlığı her cami imam hatibinin vaaz etmesi için seminerler, kurslar ve haftalık hizmet içi kurslar düzenleyerek teşvik etmektedir. Tüm bunlara rağmen bazı görevliler vaaz meselesine uzak durmaktadır. Yani kürsüler yetimdir. Vaaz etmek ile namaz kıldırmak ayrı bir uzmanlık alanıdır. Namaz ezbere dayalı bir ibadettir. Vaaz ise ezber, bilgi, akıl ve hikmet yüklü olursa değerlidir.

Bizim gençliğimizde ”meşhur” denilecek vaizler vardı. Diğer bir ifadeyle takip edilen vaizleri vardı. Hatta farklı şehirlere dinlemek üzere coşkuyla seyahat edilirdi. Şimdi ise vaaz ve vaiz algısı değişti. Bunda çok etkin sebepler vardır. Televizyon vaazları, sosyal medya kayıtları gibi farklı vasıtaların devreye girmesiyle vaaz algısı değişmiştir.

Vaaz için cemaatin uygun vakti de önemlidir. Maalesef yetkili olanların hafta tatili ve gece vaazlarının olmayışı bir eksikliktir. Vaaz, memur mesaisi gözetilerek yapılacak bir görev değildir. Ne bayram günleri terkedilebilir, ne yazın ve nede kışın terki uygun değildir. Başarı sebat iledir. Cemil Meriç’in ifadesiyle; “Hayatta hiçbir şey sebatın yerini tutamaz. Yetenek yeterli değildir. Dünya başarıya erişmemiş yetenekli insanlarla doludur

Ziya Paşa bir terkibi bendinde  “Mânendi şecer, nâbit olur sabit olan”. (Herhangi işin ehliysen anda sebat et).

En verimli vaaz cami İmam Hatibinin yaptığı vaazdır. Birinci sebebi sebattır. Hoca efendi gayretli ve hikmetli ise cemaatin tercih sebebi oluyor. Vaazları takip ediliyor. İster sabah, ister Cuma ve isterse Cuma gecesi olsun cemaat iştiyakla devam etmektedir. Diğer görevlilerin sebatı ve farklı görevlerle meşguliyeti takip zorluğunu getirmektedir.

Üzülerek ifade edelim ki camilere cemaat Cuma ezanına yirmi veya on dakika kala gelmektedir. Tanımadığı ve usulüne alışkın olmadığı bir kişiyi sadece dinlemek beklenen sonucu sağlamıyor. Cami cemaatinin farklı bilgi seviyeleri sebebiyle tam manasıyla memnuniyet mümkün değildir. Siyaset, mezhep ve meşrep farklılıkları anlama ve yorumlama farklılıkları oluşmaktadır.

Unutmayalım ki cami vaazı koruyucu hekimliktir. Tedavi ise âlimlere muhtaçtır.

Rabbimiz buyuruyor ki; 34:46 -De ki: "Size sadece bir tek nasihat edeceğim. Şöyle ki: Allah için ikişer, üçer ve teker teker kalkarsınız, sonra da iyi düşünürsünüz." Arkadaşınızda (peygamberde) delilikten eser yoktur. O, yalnız şiddetli bir azabın önünde, sizi sakındıracak bir peygamberdir”