“Ceride” kelimesini kullandım, zira bu kelime neredeyse unutuldu. Tedavülden kaldırıldı. 

           İtalyancadan “gazetta, gazete” kelimesinin ithalinden sonra, 

           Birçok alanda yabancı dil istilasına uğradığımız,  

           Anadilimiz Türkçe yerine Batı dillerine, kültürüne, örf ve ananelerine, giyim kuşam, eğlencelerine ve her türlü BATI YAŞAM TARZINA  akıl almaz bir şekilde özendiğimiz  gibi,  

          “Ceride” kelimesi de bu istiladan ve özentiden nasibini aldı ve yüzyıllardır kullanımda iken, yerini yabancı bir kelime olan “gazete”ye terk etti. 

           “CERİDE-İ HAVADİS” iken, “HABER GAZETESİ” oldu. 

            Dilimizden, inanç, kültür ve tarihimizden, birçok yerli ve milli değerlerimizi terk ettiğimiz gibi, cerideyi de terk ettik. 

            Keşke ceride ile yola devam edebilseydik. Ya da muadili, İtalyanca değil, daha Türkçe bir kelime ile yol alabilseydik. 

            Yaşıtımız olan bir ceride de  bendeniz de 9. Yılımdayım. 

            Aralıklı da olsa yaklaşık 30 yıldan beri, yerel ve bölgesel CERİDELER DE köşe yazmaya çalışan, 

            Yazarken de, adaleti ve Hak’kı gözetmeye, toplumsal tüm sorunlara parmak basmaya çalışan, azami ölçüde bu kurala itina göstermeye çalışan, 

            HASTA ile değil, HASTALIKLA uğraşan, 

            Her ne pahasına olursa olsun; Doğrunun yanında, yanlışın karşısında, 

            Haklının yanında, haksızın karşısında, Mazlumun yanında, zalimin karşısında 

            Güçlünün değil zayıfın yanında, İDARE EDENLERİN değil, İDARE EDİLENLERİN yanında, 

            Yetki, makam, güç, kudret ve servet sahibi olanların değil, hadim, hamal, hizmetkar olanların, sessiz çoğunluğun, dahilde ve hariçte tüm MUSTAZAFLARIN yanında, 

            Particilik, mezhepçilik, cemiyet ve cemaatçilik, asabiyetçilik, kavmiyetçilik, sülalecilik, hemşehricilik, bölgecilik, ilcilik ve ilçecilik,  

            Kısaca her türlü tarafgirlik, “cilik, çilik ve culuk” cehalet ve sapkınlığından  uzak, 

            YERLİ, MİLLİ ve İSLAMİ olanın yanında, bir 30 yıl yazı hayatımın, 

            Yaklaşık 9 yılını bu gazetede geçirdim. 

             Bu güne kadar yazdığım ceridelerden  en uzun süreyi “Yeni Sakarya” aldı.  

            Bu çizgide ve doğrultuda sapma olmadığı ve ömrümüz müsaade ettiği, ECEL EMAN VERDİĞİ sürece de devam eder inşallah. 

             Her yıl, gazetenin kuruluş yıldönümünü, yoğun ve toz duman Türkiye gündemiyle, 

             Hatırlatan olmayınca ve yazdığım günler de bu güne denk gelmeyince, diğer yazar arkadaşlarımızdan yıldönümünü hatırlar, ama günü kaçırdığım için yazamamış olurdum. 

            İlk defa, yine haberim olmadan ve günü hatırlayamadan, yazar arkadaşların günün anısına yazılarını görünce, geç te olsa, gününde olmasa da ilk defa yazmayı vazife bildim. 

           Evet. Gazetecilik, hür ve özgür  sistemlerin, rejimlerin  önemli unsurlarından bir tanesidir. 

          Doğru  bilgiye ulaşmanın yanında, yanlış kullanıldığında ( günümüzde büyük ölçüde basında olduğu gibi ) yalanın, algının, aldatmanın, kandırmanın, “ak’ı kara, kara’yı ak “ göstermenin de çok mühim, belki de en önemli aracıdır. 

         Ayrıca, en mühim denetim araçlarından birinin  basın olduğu da, bilinen bir diğer gerçektir ve gazete-gazetecilik öyle olmalıdır. 

          Gazete ve gazetecilik aynı zamanda, yapıp ettiklerimizin, yazıp yazmadıklarımızın da kalıcı ve kaybolmayacak belgesi, BÜYÜK VE MUTLAK HESAP GÜNÜNDE, inkar edemeyeceğimiz ve hesabını vereceğimiz amel-fiil defterlerimiz ve delillerimizdir. 

           Yeni Sakarya inanıyoruz ki, bu çizgide kurulmuş, benimle ve Sakarya’nın il olmasıyla yaşıt, bu kadar uzun süre kesintisiz hayatta kalabilmiş nadide gazetelerden olmuş, olmaya da, yazdığımız her kelimenin, O BÜYÜK BULUŞMA GÜNÜNDE hesabını vereceğimiz bilinciyle inşaallah devam edecektir. 

              HAK’kın ve ADALETİN, doğrunun, mazlumun ve mağdurun sesi olmaya devam ettiği sürece de, Rahmet-i Rahman’a kavuşan kurucu ve hizmetkarlarına da, KAPANMAYAN HAYIRLI AMEL DEFTERİ olmaya devam edecek, onları ebedi alemde mutlu edecektir inşallah. 

               68. Yılında, Yeni Sakarya’nın ebediyete göçmüş kurucularına, Hak’kın çizgisinde hizmeti geçmiş, metfun tüm çalışan ve yazarlarına sonsuz rahmetler,  

               Yine Hak ve ADALET çizgisinde bu gazeteye hizmet veren, vermeye devam eden ve halen hayatta olan, bu hizmeti bize ve halka sunan sahiplerine, çalışan ve yazarlarına üstün muvaffakiyet ve sırat-ı müstakim üzere uzun ömürler niyaz ediyoruz. Onlar bizim YAZI AİLEMİZ, can kardeşlerimizdir. 

               HAK ve ADALET çizgisinde olduğu sürece de devam edecektir.