Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olan ve mensubu olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi 102 yaşında.

CHP, bir siyasi parti olmanın ötesinde; halkın iradesini temsil eden, demokrasi mücadelesinin öncüsü, özgürlüklerin ve eşitliğin teminatıdır.

Türkiye’nin en uzun soluklu partisi…

Mustafa Kemal Atatürk, 9 Eylül 1923’te CHP’yi kurduğunda amacı günün koşulları içerisinde, kendi görüşleri doğrultusunda yeni Türkiye inşa etmekti.

Halk fırkası ile başlayan demokrasi mücadelesi bugünde devam etmekte. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün iki büyük eseri olan Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi, sonsuza kadar yaşayacak ve millet hâkimiyeti devam edecektir.

CHP, kurucusu ve ilk genel başkanı Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığını kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve ulusal birliği sağlayan partidir. Tek partili dönemin tüm imkânlarına ve her türlü konforuna karşın, çok partili siyasal yaşama geçerek Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin sahibi olmuştur.

14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleşen Genel seçimler ile Türk siyasi tarihinde önemli bir değişiklik olmuş ve Cumhuriyet’in kuruluşundan beri iktidarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi yerini Demokrat Partiye bırakmıştır.

Olaysız bir şekilde gerçekleşen seçimler sonrasında, Demokrat Parti çoğunluğu alarak iktidara gelmiştir.

Bir tek parti yönetiminin seçimle ve olaysız bir şekilde iktidarı muhalefete devredebilmesi çok da örneğine rastlanır bir uygulama değildi. Onun içinde Türk demokrasi tarihinin en önemli eşiğiydi, 1950 seçimleri.

Seçimle iktidarı değiştirme fikri İsmet İnönü’ye aitti. İnönü, sağlığında iktidarın değiştiğini görmek istiyordu, 1950 seçimleri ile iktidarı değiştirmeyi başarmak önemli bir kazanım sağlamış olsa da bugün itibariyle kurumsallaştırdığını söylemek pekte mümkün değil.

CHP, 1950’li yıllarda üstlendiği muhalefet görevi ile demokratik rejimde muhalefetin varlığı ve kurumsallaştırılması adına da öncülük etmiştir.

1950 sonrasında CHP zaman zaman seçimlerden birinci parti olarak çıksa da tek başına iktidar olamadı, kısa dönemli koalisyon yönetimleri hariç iktidara hiç gelemedi.

CHP’nin uzun tarihi incelendiğinde demokratik yaşama sunduğu katkı, verdiği haklı mücadele ve ödenen bedeller görülecektir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma ve ülkemizin en köklü partisi olma gibi sahip olduğu ayrıcalıklı tarihsel mirasıyla, bugüne de yön vermekte.

Çağdaş sosyal demokrasinin evrensel değerleri olan “özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve etkinliği ile demokratikleşme” kavramları içinde bulunduğumuz zor dönemde dahi CHP’nin kurumsallaştırmaya çalıştığı ve mücadelesini verdiği temel ilkeleri.

CHP toplumun önemli bir kesimi tarafından her zaman umut olarak görüldü, onun için CHP’nin geleceği Türkiye’nin geleceği açısından önem taşıyor.

Uzun serüven ve bugün yaşanılanlar…

19 Mart 2025 tarihinden itibaren Türk siyasi yaşamı, ödenen bedeller demokratik yaşama sunulan hizmet, çok partili yaşam için verilen mücadele düşünüldüğünde ne ağır travmalar yaşanmakta.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “ Yaşadığımız bütün kötülükler, yargı eliyle sivil darbe girişimi, Türkiye’nin gelecekteki Cumhurbaşkanına, iktidarına darbe girişimi hiçbirisi boşa değil.”

CHP’nin kuruluş yıldönümü etkinlikleri, kuruluş haftası etkinlikleri ve Genel Başkan Özgür Özel’in konuşması, son günlerde yaşanılanların özeti niteliğinde.

“CHP iktidara hazırlanıyor. Bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu tarihsel katkısını bekliyor”

Demokrasi, sivil siyaset ve hukuk şüphesiz darbe aldı.

Bu zorlu koşullardan CHP çıkacaktır, tarihin yüklediği misyon ve geleceğin, demokratik yaşamın teminatı olmaya devam edecektir. Toplumsal muhalefet asla geriletilemez, savunucusu ve sözcüsü olmaya devam edilecektir, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

1950’de geçilen çok partili yaşam, bu uğurdu verilen mücadele ve kazanımları öyle sanıldığı gibi kolay terk edilmeyecek, öğretici olunan demokrasi mücadelesi verilmeye devam edilecektir.

4 Eylül 1923-4 Eylül 2025, 102 yıl ulu Çınar’ın gölgesinde yükselen demokratik yaşam, kararlılığı ile yol alacaktır. Ne yargı kararları ne de uygulanan mahkumiyetler haklı yolundan alı koyacaktır.

‘’ Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir. ‘’

" Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. "

Kaynak: YENİ SAKARYA GAZETESİ