Resmi kuruluşlar arasında bağlantı eksikliği vardır.Meselâ zabıtaya bir ihbarda bulunmak isteyenin karşısına çıkan kişi başvuruyu kabul etmez,hangi semtten aradığını sorar ve başka bir telefon numarası verip”sizin semte orası bakıyor” der. Diğer kuruluşlar da bundan farklı değildir.
Bir arkadaş Kaynarca-Adapazarı duble yolundan 155’i arıyor,çıkan kişiye diyor ki: “asfaltın üstünde otlatmaya götürülen yirmi otuz hayvandan oluşan küçük sürüler var, trafik hızlı seyrediyor, az önce bir otomobil ile bir minibüs tehlike atlattı, onlar çobana bağırdı,çoban da onlara..Bu durumu ihbar ediyorum, Kaynarca –Adapazarı arasında devriye gezen bir tek trafik veya jandarma ekibi yok, bilginize sunarım” (zaten artık hiçbir yolda devriye dolaşmıyor, bazan pusuya yatıp radarla av yapıyorlar veya balon üfletiyorlar,ama yolda asla dolaşmıyorlar)….Telefona çıkmış olan görevli –Nereden arıyorsunuz ? –Cevap:Kaynarca-Adapazarı yolundan -Görevli: Yolun neresinden ? –Cevap : Kaynarca’dan Adapazarı yönünde çıkıştaki bölümden –Görevli : Siz şimdi 156 Jandarmayı arayın , onlara haber verin –Cevap: Benim kontürüm bitti, size bildirmekle görevimi yapmış sayılıyorum, bir zahmet siz haber verin.. Ve telefon görüşmesi biter..
***
Bu görevliye soruLsa; siz acil yardım telefonunun başında değilmisiniz, size ihbar edilen şey can ve mal emniyetini tehlikeye atan bir şey değil mi.. Madem öyledir neden bir sürü soru sorup zaman harcatıp ondan sonra da başka kapıya havale ediyorsunuz ve neden siz bir devlet görevlisi olarak olaya bu kadar kayıtsız kalıyorsunuz ? Sizi bu kadar az mı ilgilendiriyor o yolun üzerindeki tehlike ?.. Bu konunun belki size değil de başka bir kurumunun telefonuna bildirilmesi gerekiyordur da acil tehlike var ise ilgili birimi sizin arayıp durumu bildirmeniz bu kadar mı zor ? Size acil bir yangın ihbarı gelse “biz o işe bakmıyoruz, şu telefonu arayın “deyip huzur içinde kapayabiliyormusunuz yoksa siz de itfaiyeyi arayıp “şöyle bir ihbar aldık,sizi de aradılar mı” diye soruyormusunuz ,eğer sormuyorsanız sizde vazife aşkı yok demektir.
***
Yerli oto meselesi
Başbakan’ın bir ara aklına esti “yerli otomobil” istedi..Koç Holding bunun doğru olmayacağını tecrübesine dayanarak ifade etti..Senmisin bunu söyleyen,her katıldığı toplantıda kendinden söz ettirecek şaşırtıcı çıkışlar yapmaya hevesli İzmitli bakan Ergün kıyameti kopardı.. Halbuki Koç holding ‘otomobil yapılmaz’ demiyor, sonu yok , hesap yok,Erbakan’ın motor projesi veya Devrim otomobili gibi fiyasko olur diyordu.. Koç holdinge kızdılar, Divan Oteli meselesi gibi her fırsatta onlarla uğraşıyorlar..
Mevzu kapandı diyorduk ki TOBB camiasından siyasete giren ve gösteri konusunda Ergün’le yarışan bakan Zafer Çağlayan işi üstlendi..İlle yerli oto yapılacak,Başbakanın gönlü olacakmış..Şimdi de kurulu fabrikaların ürettiği bir modele SAKARYA adının verilmesini istemişler.. Başbakana hüner diye bunu söyleyecekler… Ergün demiş ki “Sakarya adının verileceği bir model çok tutulacaktır”..Sanki bir Alman veya Amerikalı ,Frankfurtta, Newyorkta acenteye gidip “aman bana Sakarya modeli araba bulun”diyecek.. Otomobil test istasyonunu Sakaryaya kurdurmadılar,şimdi ucuzundan gönlümüzü almaya çalışıyorlar.. Bakan,bunu söyledi diye Adapazarlılar sevinçten ağlıyor sanıyordur ve kendi şehrindeki törenlerde de muhtemelen “İzmitte fabrikası bulunan Hundai, yeni bir model yapsın ,adı Kocaeli olsun “diyordur..


Tahmin ediyoruz ki nasıl Obama başbakanımızı her gördüğünde “ne oldu bu Esed işi” diye soruyor,sıkboğaz ediyorsa, başbakan da bu iki bakana rastladığında “hani yerli otomobil yapacaktık,ne oldu” diye soruyor,sıkıntıları oradan doğuyordur..
Türkiyedeki en büyük ve dünyada bir yılda en fazla satılan markanın üreticisi olan otomobil şirketi TOYOTA’dır..Temel atma törenine gitmiştik, orada bu markanın dünyadaki bütün fabrikalarına hükmeden başkan Toyada demişti ki “biz Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıyoruz”.. Bize bu derece büyük güven duyarak işe girişen adamlar bugün devletin dövizde yanlış değer yaratması yüzünden sıkıntıda olan bütün ihracatçılar gibi yurt dışına, planladığı kadar otomobil satamamaktadır.Zira 1 dolarlık satış yaptığı zaman eline 2,30 TL geçeceğine devletin sunî değer yaratması yüzünden 1,90 TL geçmektedir.. (ayrıca bir yandan da mescit , sendika gibi fabrika içi problemlerle uğraşmaktadır).. Piyasaya yurtdışından 1,90 TL’lık dolarla otomobil alıp getirmek ,burada yapmaktan daha kârlıdır..Bu yüzden de yabancı ülkelerden çok fazla otomobil ithal edilmekte ve yabancı rekabeti sebebiyle yeteri kadar yerli üretim satılamamakta,yurt dışına çok büyük paralar ödenmektedir...Çağlayan bunları düzeltip Türkiyede kurulu otomobil fabrikalarının derdine çareler aramamakta, kendisi sanayici olduğu halde ömrü boyunca heveslenmemiş olduğu otomobil üretimini birilerine zorla yaptırıp başbakanın gönlünü yapmaya uğraşmaktadır.. O zaman söylenecek bir şey var.. Kendisi de sanayicidir.. “Yapılmaz” diyenlere zorla yaptırmaya uğraşacağna etrafına kendi sermaye sahiplerini (mesela Ülker’cileri ,Ramsey’cileri , Çalık’ları ,Ciner’leri) toplasın, eğer o da yetmezse Aydın Doğan’ı katsın, madem ki kolaymış, yapsın şu otomobili de ,herkes görsün..
***
OYLARIN ELLE SAYILMA MESELESİ
Bilgisayar sistemlerinden iyi anlayan bir yakınımız son seçimler ve referandumlar yapılırken ,bilgisayarla oy sayılması sırasında bazı hileler yapma imkanı bulunduğunu iddia ediyordu.Bizler de onun yaptığının kolaya kaçmak olduğunu, sandık başına oy kullanmaya gitmeyenlerin sonradan hile iddiasıyla ortaya çıktıklarını söylüyorduk.. Geçenlerde yayınlanan bir video ,Amerikada Al Gore ile Bush arasında yapılan ve sonuçların üç kere değişip en sonunda Bush’un kazandığının ilan edildiği seçimlerde dalavere olması ihtimalini arttırdı..Bu videoda;hile yapmaya yarayan bilgisayar programını yazan kişi yüksek mahkemede bunu itiraf ederken görülüyor..Söylediği şey aynen şu “Kazanmasını istediğim kişinin oyların yüzde 51’ni almasını sağlarım..”Seyretmeye değer bir şey.. Şimdi pek çok ülkede oyların elle sayılmasını isteyen kampanyalar yapılıyor..
Bu videoyu seyretmek isteyenler aşağıda verdiğimiz internet adresini tıklayıp veya kesip google’a yapıştırıp görebilirler....
https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=LmdhZAzHs2Q

İkinci bir adres te şu:
www.youtube.com/watch?v=LmdhZAzHs2Q