Her yıl 24 Nisan yaklaştığında, ABD idaresi eline bir sopa alır. Bu sopa, senatoya getirdiği ‘soykırım’ tasarısıdır. Bak, ‘tanırım ha’ der ve bizi her sene tehdit ederler.
Kendileri de değil, güya Ermeni diasporası getiriyor gibi yaparlar. Her yılda kelime oyunları ile iki tarafa havuç verirler. Bize yönelik; ‘büyük felaket’ kelimesi ile güya ‘soykırım demedik ya’ derler!
Bu oyunu yıllardır oynarlar. Her sene Türkiye’ye bu sopayı gösterir, Ermenilerin hakkını sözde savunarak, onların üzerinden bizi sıkıştırır ve kendi çıkarlarına, baskı ve sömürmelerine gerekçe kılarlar. Başkalarının silahı ile bizi vurmaya, taviz koparmaya, bağımlı hale getirmeye, kullanmaya, daha çok kullanmaya çalışırlar.
Ne yazık ki, bunda da başarılı olur ve kapılarında hep bekletir, hep yalvartırlar.
Bu güne kadar bir yiğit idareci çıkıp ta;‘YAVUZHIRSIZA, EVSAHİBİNİ BASTIRMANIN’ hesabını sormaz, soramaz. ABD’ye; insanlık tarihinin en büyük katliam ve soykırımlarının mimarı olduğunu söylemez, söyleyemez.
KIZILDERİLİ soykırımını, ABD’li General Sheridan’ın: ‘EN İYİ KIZILDERİLİ, ÖLÜ KIZILDERİLİDİR’ meşhur sözünü, kıtanın gerçek sahiplerini, yerlilerini , tarihin hiçbir döneminde görülmeyen bir vahşet ve katliamla nasıl yok ettiklerini, Kızılderili tehcir ve soykırımını hatırlatmaz. 1492 de, tüm ABD topraklarının KIZILDERİLİLERİN olduğunu ve nüfusları o zaman 10 milyon iken, bugün neden % 0.9’ a düştüğünü kimse sormaz, soramaz.
ABD’nin soykırım tarihi üzerine, hiçbir tarihin galebe çalamayacağını, tarihin hiçbir döneminde ABD kadar soykırım yapılmadığını herkes bildiği halde, neden susar?
ZENCİLERE yaptıklarını dünya da bilmeyen mi vardır? Vietnam’da, Kore’de yaptığı insanlık dışı vahşeti duymayan kalmış mıdır?
1945 Yılında Japonya’ya attığı atom bombalarının, sadece insanları değil, tüm canlı cansız ne varsa yok ettiğini, Afganistan’da yıllardır yaptığı işgal, katliam ve vahşeti, Usame Bin Ladin’in cesedine bile tahammül edemeyip denize attığını, yıllardır Afganistan’da çoluk çocuğu sinek gibi öldürdüğünü, taş üstünde taş, beden üstünde baş bırakmadığını,
İnsan hakları ve demokrasi-dimoskratia getireceğiz yalanı ile Irak’ı işgal ettiğini, 1.5-2 milyon insanı katlettiğini, Irak’ın beynini ve hafızasını, arşivini yok ettiğini, tüm ilim ve bilim adamlarını, İslami altyapısını, kanaat ve fikir önderleri tek tek katlettiğini, yüzbinlerce kadın ve erkeğe, hayvanların bile kendi aralarında yapmadığı, yapamadığı işkence, taciz ve tecavüzü yaptığını, İngiliz dedeleri ile Irak petrolünü nasıl ele geçirdiğini, BİR Şİİ BİR SÜNNİ CAMİSİNİ BOMBALAYARAK, mezhep kavgası ile Müslüman Irak halkını nasıl kırdığını, kırdırdığını ve hiç bitmeyecek bir kan davasına nasıl döndürdüğünü, Irak’ı bölüp, sınırımızda yeni bir fesat yuvası ve bizi ömür boyu uğraştıracak yeni bir İZRAİL oluşturduğunu, ikiye bölmekle yetinmeyip üçe dörde bölmeye çalıştığını, tüm bunları yaparken de ne yazık ki Türkiye’nin her türlü desteğini aldığını,
İşgal gücü NATO ile Libya’da yaptığı katliamları, Kaddafi’yi bizim de desteğimizi alarak arkadan vurduğunu, Libya petrolü ve yer altı suyuna el koyduğunu,ülkeyi harabeye çevirdiğini, Libya’ da kolay bitmeyecek bir istikrarsızlık oluşturduğunu,
İzrailin Filistin’de yaptığı, 60 küsür yıldır ve halen bütün acımasızlığı ile süren işgal, katliam ve soykırımın arkasında azmettirici ve destekleyici güç, esas katil olduğunu,
Avrupalı dostları Haçlı güruhu ile Afrika’da neler yaptıklarını, asrın vampir, emperyalist ve Siyonist canavarına kim hatırlatacak?
Hırsız, cani ve katillerin, işgalci ve soykırımcı bu güruhun tümü; Müslüman Türk milletine ve İslam Dünyası’na karşı her sabah yeni bir komployla, yeni bir katliam ve işgal pırojesiyle uyandıklarını, sağır sultanında duyduğunu ve bildiğini bilmeyen mi var?
Ermeniler önce Karabağ’da yaptıkları işgal, katliam ve soykırımın hesabını versinler. ABD’ye kendilerini kullandırarak, emperyal çıkarlarına uşak olmasınlar.
1915 Yılında Rus işgalini fırsat bilerek gerçek katliam ve soykırımı onların yaptıklarını, daha düne kadar Erzurum’da toplu Müslüman mezarlarının birer birer ortaya çıktığını, yıllarca ASALA terör örgütü ile yaptıkları cinayetleri, 30 yıldan beri başımızdaki terör belasının arkasında, dış destekçileri ile birlikte onların var olduğunu, dün ASALA ile yaptıklarını bugün mevcut cani terör şebekesi ile yaptıklarını, kimlik gizleyerek Müslüman kardeşlerimizin kimliği ile kardeşi kardeşe kırdırdıklarını bilmeyen kaldı mı?
Tarihçi Sayın Halaçoğlu’ nun, terör şebekesi mimarlarının gerçek kimliklerine yönelik tespit ve açıklamalarına neden kulak verilmez, neden kale alınmaz?
Neden her sene temcid pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze konan, soykırımcı ABD’nin yalancı ve sahte pilavının karşısına, kendi yaptığı gerçek soykırımlar konulmaz? Neden bizim Meclisimize benzer tasarılar getirilmez? Neden dost ve kardeş ülke meclisleri harekete geçirilmez?
Hem bu tasarı, her sene neden gündem olur? Böyle bir şeyin var olduğu yalanına inanıyorsanız, tanıyın ve bitirin bu işi. Nitekim tanıyıp bitirenleriniz de var.Her sene tekrar tekrar neden gündeme alırsınız? Çünkü, işinize öyle daha iyi geliyor.Tekrar tekrar kullanıyor, kedinin fare ile oynadığı gibi bizimle oynuyor, avucunuzun içinde tutuyorsunuz. Demoklesin kılıcı gibi sürekli başımızda ha bire sallıyorsunuz.
Hem geçmişte yapılanı, bu günkü nesile, dedenin kan davasını, toruna sormak hangi aklın, hukukun ürünü? Kan davası, ilelebet sürsün istiyorsunuz. Çıkarlarınız bunu gerektiriyor. Hukukun gücünü değil,GÜCÜN HUKUKUNU KULLANIYORSUNUZ!
Sizi gidi sahtekar,sömürgeci, cani, katiller.
Yeter artık; bu yalana, bu dalavere ve tümene birileri dur desin. Başta Türkiye’yi yönetenler olmak üzere herkes bir şeyler yapsın. Hukuk içinde yapılabilecekler yok mu?
Hadi, devlet ricalinin eli kolu bir şekilde bağlı diyelim. Meclis içi ve dışı tüm siyasi partiler, tüm sivil toplum örgütleri ve tüm genel ve yerel basın, neden topyekün bu rezalete karşı koymaz? Neden tüm yurt sathında koro halinde, 76 milyon tek ses ve tek yürek olarak bu alçaklığa karşı durulmaz? Neden ABD’ye, tarihin en büyük katliam ve soykırımcısı olduğu gür bir sesle söylenmez? Neden tüm Türkiye, yediden yetmişe güçlü bir tepki ve nefretle ABD’ye ‘karşıtlık’ sopasını göstermez? ‘HEPİMİZ ERMENİYİZ’ diyenler! bu meselede nerede??
Yoksa, hepsi bağımlı mı?? Değilse, neden harekete geçmiyor, meydanları inletmiyoruz? Neden, KAHROLSUN EMPERYALİZİM VE SİYONİZİM sedaları zalimlere ulaşmaz?
Neden???