On yıllar önce her mutfakta bulunan bakır tencere, tava ve benzeri ürünler, zaman içerisinde gelişen sanayi ile birlikte yerini paslanmaz çelikten üretilen endüstriyel malzemelere bıraktı. Bir zamanlar sokak sokak gezerek bakır tencere ve tavaları kalaylayan ustalar bir bir mesleği terk ederken, Tarihi Uzunçarşı’daki Bakırcılariçi Çarşısı da zaman içinde bakıra ilginin azalmasıyla bu alanda sessizliğe büründü. Bakır yalnızca adında kalan çarşıda, mesleğin son temsilcileri de artık çelik ve benzeri mutfak ürünleri satıyor…

BAKIRCILIK YOL OLUYOR
Bakırcılariçi Çarşısı’nın en eski esnafından, bakır ustası 82 yaşındaki Özcan Yıldırım, bakırcılık ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Mesleğe 17 yaşında, dönemin bakır ustalarından Bedri Uyan’ın yanında çıraklıktan başladığını ve yaklaşık 10 yıl sonra usta olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bakırcılık ve kalay yaparak hayatımı kazandım, evime ekmek götürdüm ancak son dönemde bakırın tercih edilirliğinin azalması, sektörü unutulmaya yüz tutar hale getirdi.” dedi.

AZ DA OLSA…
Bugün halâ az da olsa bakır tencere-tava kalaylatmak isteyenler olduğunu anlatan Özcan Yıldırım, kalaylama işleminin ustalık istediğini vurgulayarak, bir bakır tencerenin yaklaşık 200 derece ateşte doğru bir şekilde kalaylanmasının sağlık açısından önemine işaret etti.

ÇIRAK YOK
Kadim bir medeniyetin simgelerinden bakırcılığın, günümüzde yalnızca hediyelik eşya olarak hayatiyetini sürdürdüğünü söyleyen emektar usta, gençlerin ilgisi olmaması nedeniyle çırak yetişmediğini, bu nedenle zaman içerisinde mesleğin yok olacağını belirtti. Yıldırım, ilerleyen yaşına rağmen mesleği, “bir geleneği” yaşatmak gayesiyle sürdürdüğünü ifade etti.

Muhabir: Hüseyin Çimen