Önceki gün ülkenin pek çok ilinde elektrik kesildi...

Bu yetmiyormuş olmalı ki, kargaşa için İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı’nda görevli Savcı Mehmet Selim Kiraz önce rehin alındı, sonra şehit edildi…

Bütün bunların tesadüf olmadığına yönelik duygular uyandı içimde…

Ne zamanki Güneydoğu’da kan akması durur, barışa yönelik adımlar atılır, bir huzur ortamı içerisinde yürütülür süreç; karanlığın en koyu anının aydınlığa en yakın olduğu an olduğu bilinir…

İşte öyle kara bulutlar çöker ülkenin üstüne, böyle zamanlarda…

O nedenle ve hararetli bir ortamda yürütülen barış sürecinde sona doğru gidildiğinde hep beklerim, öncekiler gibi provokatif çıkışları ve terör azgınlığını…

Ne demek, koca ülkede aynı anda elektriklerin kesilmesi ve aynı saatte, silahla girilmesi kolay olmayan Çağlayan Adliyesi’ne silahlı terör örgütü üyelerinin sızarak genç yaşta bir savcıyı şehit etmesi!

Üzerinde durup düşünülmesi gereken, son derece ciddi bir cinnet halidir bu…

Terör saldırısı ve enerji kesintisi, çeşitli engellemelere rağmen sağlam bir şekilde yürütülen barış müzakerelerine indirilen ve üzerinde titizlikle durup çok yönlü bir incelemeye tabi tutulması gereken, olaylar olsa gerek…

Ama bu defa öyle sağlam bir kayaya çarptılar ki başlarını, ne yapsalar ve etseler fayda etmeyecek ve neredeyse yarım asra yaklaşan kardeş kavgasına yönelik barış ümidini söndüremeyecekler...

Böyle önemli zamanlarda yaşamaya alıştığımız acılardan ve sıkıntılardan bir yenisini daha yaşadık, milletçe önceki gün…

İnsanlarımızı yıldıracaklarını sananların, yanıldığını göreceğimiz günler yaklaşıyor adım adım…

Kimse ümitsizliğe kapılmasın…

Bugüne kadar şeytanın dahi aklına gelmeyecek nice tuzak ve badirelerden kurtuldu bu ülke ve bu hükümet…

Yine öyle olacağına yönelik tarihi bir sınav bekliyor insanımızı…

7 Haziran milletin devreye girip kendisini yönetecek gücü çekip çıkaracağı sandık korkusu çökünce içlerine; çıkışı, ortalığı germede ve kana bulamada arayanlar dün vardı, bugün de var…

Bütün bunları yok edecek yegane güç milletin kendisi olacaktır...

Yani millet iradesinin önüne geçme çabaları, beyhûde…

Milletimiz her kritik dönemde üzerine düşeni yapmıştır ve yapmaya da devam edeceğini göstermiştir, dönem dönem...

Yeter ki kendisini yönetenleri benimsesin, sevsin ve sahip çıksın…

Bu duygu ve düşüncelerle, şehit savcımız Mehmet Selim Kiraz’a yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradına acılarını paylaşır sabırlar diliyoruz…