*Gel, gel, ne olursan yine gel,

                 İster kafir,  ister Mecusi,

                 İster puta tapan ol, yine gel,

                 Bizim  dergahımız,  ümitsizlik dergahı değildir,

                 Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.

  *Ey oğul!  Bağlanma hür olmaya bak,

                  Ne zamana kadar altın ve gümüşün esiri olacaksın?

                  Denizi bir kovaya boşaltmaya çalışsan da,

                  Kova, bir günlük ihtiyacını alır ancak.

               *İLİM,  GÖNÜLE GEÇERSE DOST OLUR,

                  BEDENE KUL OLURSA, YÜK OLUR.

               *Gemiye su girince gemi batar,

                  Altına su verilince gemi yüzer.

               *Uyanık görünen kişi aslında derin uykudadır,

                  Uyanıklığı, uykusundan daha beterdir.

                  Varlığın Allah ile uyanık değilse,

                  Uyanıklığın, hapishanedeki uyanıklık gibidir.

               *BEN BU İSTEK VE ARAYIŞ  ALEMİNDE,

                  İYİ AHLAKTAN ÜSTÜN BİR ŞEY GÖRMEDİM.

               *Bir diken için sonbahar bahardır, hayattır.

                  Onun gözünde yakut da, taş da hep aynıdır.

               *Ey kardeşim! Sen tepeden tırnağa kadar düşüncesin,

                  Gerisi kemikler ve dokulardan ibarettir.

                 Eğer düşüncelerin gül gibiyse, sen gül bahçesisin,

                 Eğer dikenler gibiysen, sen diken bahçesisin.

              *KİM DAHA UYANIKSA, DAHA DERTLİDİR O.

              *Allah  aşıklarının dışındaki halk, çocuk gibidir,

                İnsanın gerçek gıdası, Allah’ın nurudur.

                O’nu hayvan gıdası ile beslemek doğru mudur?

                Üstün kişinin gıdası yüceliktir, ululuktur,

                O ne bir vasıta, ne de bir boğazın kuludur.

                Eğer bir yarasa güneşten beslenmeye başlarsa, Belli ki artık o güneş, güneş değildir.

                Eğer yarasa güneşten nefret ederse,

                Belli ki güneş, parlayan gerçek güneştir.

             *Aşkı çok kısa olarak dile getirdim, açıklamadım.

               Yoksa dilim de, aklım da yanar kül olurdu.

             *DÜNYA DENİZDİR, BEDEN BALIK.

            *Aşk milleti, bütün milletlerden ayrıdır,

               Aşıkların  milleti de, dini de Allah’tır.

            *Gösterişten kurtulamayan kişi olgun değildir.

              İnsanların savaşı, çocukların savaşına benzer,

              Hepsi de anlamsız, saçma ve iğrençtir.

           *DÜNYA GEÇİCİDİR, ARADIĞINI “GEÇMEYEN DÜNYA” DA ARA.

           *Kibirli kişi başkalarının günahını gördüğünde,

             Cehennem ateşi gibi alevlenir, kendinden geçer.

             Kibirliliğini, din koruyuculuğu olarak algılar,

             Kendi kötü nefsine hiç bakmaz, kibri seçer.

          *İsteyerek her işe iki elinle sarıl,

            Zira hayırlı işlerde istek, sana rehberdir.

            İster topalla, ister uyuşuk ol, ister edepsiz,

            Yine de O’na yönel, O’nu dinle, O’na gel.

         *DÜNYA KAZANCI İÇİN YAPILAN HİLELER BOŞTUR,

           DÜNYA SEVGİSİNİ AZALTAN HİLELER HOŞTUR.

           BU DÜNYA ZİNDANDIR, BİZ İSE ESİRİYİZ,

           BU ZİNDANI DELİP KENDİMİZİ KURTARMALIYIZ.

       *Zahiri pislikler, suyla temizlenebilir,

         Ama içteki pislik arttıkça artar.

         İçteki pislik ortaya çıkmaya başlayınca,

        Ancak göz  yaşları o pisliği silebilir.

        Dünyalık akıl, duygu ve heveslerin esiridir,

        Allah yolunda seni alıkoyan, yol kesicidir.

        Kargaların peşine takılıp giden canlar,

        Yol alsalar bile ancak mezara varırlar.