Sakaryaspor yeni sezona yeni bir başkan, yönetim kurulu, teknik kadro ve de yepyeni bir futbolcu ordusuyla girdi...
Yakında başlayacak lig maçları öncesi sanki üçüncü lig ekibi değil de Süper lig takımlarından biriymişçesine hazırlanıyor, en kaliteli konaklama yerlerinde Sakaryaspor…
Yönetim yeni dönemi “diriliş yılı” olarak ilan edip, maçların rahatlıkla ve de keyifle izlenmesi için, uygun fiyatlarla kombine biletler satışa sundu...
Gel gör ki oluşturulmak istenen havaya rağmen, biletler beklenen ilgiyi görmüyormuş...
Böyle yazıyor gazeteler…
Peki bunca emek, kadro ve diriliş havasına rağmen bir zamanlar iyi yerlerden bilet alabilmek için araya aracı koyup torpil arayanlara ne oldu da, böyle üzücü bir tablo çıkıyor ortaya…
Türk futbolundaki gerçek yerinin Süper Lig olduğuna inandığımız, bir zamanlar Milli Takım’a Sakarya orijinli bir düzineye yakın oyuncu veren yeşil siyahlı kulüpte, son 10 yıl içerisinde futbol adına yaşanılan üzüntüler öyle kolay unutulacak gibi görünmüyor...
Bu olumsuz havayı renkli hale getirecek bir şeyler yapmak gerekir diye düşünürken, İsmail Gürses ve yönetiminin göreve gelmesiyle her şeyin yeni baştan ele alınıp düzenlenmesine rağmen maçlara taraftarların ilgisizliği Sakaryaspor adına herkesi üzdüğü gibi, düşündürüyor da…
Bu kayıtsızlık sürer ve Sakaryaspor yine “üzerinden farklı şeyler devşirilecek” bir takım izlenimi verirse, bırakın şampiyonluğu, bu grupta dahi tutunması kolay olmaz...
Ligin başlamasıyla alınacak seri galibiyetler, bu menfi düşünceyi tersine çevirebilir...
O zaman kombine biletlere başlar hücum…
Çünkü marifet çıkar ortaya, onu da iltifat takip eder…
Bu da bir zamanlar olduğu gibi, kombine bilet alabilmek adına aracıların kullanılmasına götürür taraftarları…
Siz yeter ki sahada o güveni verin ve sonuca kilitlenin ve de gösterin marifetinizi…
Gerisi bu taraftarın işidir, hiç merak etmeyin...
Bu düşüncelerle gidiyor iyi niyetli sporseverlerin hepsine Bizim Bahçe’den “Yeşil siyah laleler…”