Rivayet o ki Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, İstanbul’da yaşayan binlerce Diyarbakırlı’ya güvenerek, final maçının yerinin değiştirilmesini sağlamış…

Ne derece doğrudur bilinmez…

Ancak ilimize bir nefeslik mesafede olan bir statta seyirci avantajının Diyarbakır’da olacağını söylemek, pek inandırıcı gelmiyor…

Yediden yetmişe bu maça gözlerini dikmiş futbol aşığı bir ilin, seyirci üstünlüğünü rakip şehre bırakması bence doğru bir teşhis ve dahi tespit olamaz bu şartlarda…

Ligin başından son haftaya dek şampiyonluk türküleri söyleyen taraftarlarımızın Diyarbakır’da oynanan ve 1-0 galibiyetimizle biten maç öncesi ve sonrasında oluşturduğu dostluk havası bu maçta da kendini gösterecektir sanırım…

Her iki ilin seyircisi, kurulan dostluk köprüsünü şampiyonluğu kaybetmek dahi olsa işin sonunda, orada oluşan güzel ve özel havayı bozmayacaktır…

Diyarbakır seyahatlerimiz sırasında Şehit Gaffar Okkan ile başlayan olumlu havayı, bizzat solumuş ve yerinde yaşamıştık…

Nitekim o gün bugündür oynanan her maça o güzelim havanın yansımasıyla, birbirlerine sevgi ve saygıyla yaklaşmıştır Diyarbakırlılar ve Sakaryalılar...

Turgay Özbalkan’ın Diyarbakır’da maç öncesi sergilediği dostluk tablosu da böyle olduğunu gösterir son bir gelişme olarak kaldı, her iki kulüp taraftarlarının gözünde ve gönlünde…

O nedenle bu maç farklıdır ve farklı olacaktır...

“İyi oynayanın kazanacağı, kaybedenin alkışlanacağı bir final karşılaşması” gözüyle baktığımız maçın favorisi olan takımımıza yakışır her şeyden önce, bir üst lige yükselmek…

Güçlü kadrosuyla bırakın kendi gurubunu, bir üst ligde dahi başarılı olacağına inandığımızı yeşil siyahlılar, fevkalade bir aksilik olmazsa bu maçı da kolay kazanacak güce, motivasyona, taraftara ve desteğe sahiptir…

O nedenle Ankara bir yana “İstanbul bizim için daha avantajlıdır” ve Olimpiyat Stadı’nda o muhteşem taraftarı önünde şampiyonluk turu atacağına inanıyoruz…

Zira galibiyet rakip takımdan çok Sakaryaspor’a yakışıyor…

Bunu sadece biz değil, spor dünyası da böyle görüyor ve böyle düşünüyor...

Olimpiyat Stadı’nda sadece takımımıza değil, taraftarlarınıza da büyük görev düşüyor…

O da sabırlı olmak, oyunlara gelmemek, tahriklere kapılmamak, takımını desteklemek ve Sakarya seyircisinin sesini ve coşkusunu sahaya yansıtmak olmalı…

Göreceksiniz… Böyle olduğunda Olimpiyat Stadı’ndan yüzü gülerek ayrılan taraf biz olacağız ve aynı gecede Çark Caddesi’ni festival alanına çevireceğiz…