Geçenlerde Sadettin Özcan bey bahsetmişti. Kadınların camilerde namaz kılma  imkanları iyi değil, bunu da yaz demişti.
             Hakikaten çok önemli ve gözle görülür bir mesele.
             Kadınlara yönelik ayrımcılıktan hep söz edilir. Menfi-negatif bir ayrımcılık atfedilir kadınlara.
             Ben bu kanaatte değilim. Büyük ölçüde aksini düşünürüm. Müspet-pozitif olduğunu düşünürüm. Toplum, aile ve erkek üzerinde, görülmeyen ve ilan edilmeyen egemendirler. Karizma çizilir diye erkekler pek konuşmaz, bu gerçeği itiraf etmezler!
             Ama, bir yerde ayrımcılığın belirgin bir şekilde olduğunu kabul ederim. O da cami ve mescitlerde.
             Kadınlarımız her yerde yer almış, her yerde kendilerine yer verilmiştir. Hatta olmaması gereken yerlerde bile. Kadın onuru, iffeti ve şahsiyetini rencide edecek yerlerde bile.
             Ama, camilerde doğru dürüst yerleri yoktur. Hep kıyıda köşede yer alır, birçok camide onu da bulamaz durumdadırlar. Bulabildikleri yer de sıkıntılıdır. Erkeklerle  çoğu kez aynı kapıdan girer, aynı yerde ayakkabısını çıkarır, aynı ayakkabılığı ve  merdiveni kullanmak zorundadır. Kendilerine ayrılan yere, birçok yerde erkeklerin arasından geçerek  ulaşmak zorunda kalırlar. Caminin bir köşesinde ve çoğunlukla üst katlarda ya paravanla ya da bir perde ile kapatılmış, iğreti yerlerdir kendilerine ayrılan kısımlar.
            Abdest alma ihtiyaçlarına yönelik altyapı da birçok yerde yoktur. Belki o, daha da sıkıntılı bir meseleleridir.
            Oysa, camilere en çok gitmesi gereken, en çok ihtiyacı olan kadınlarımız, hanımlardır.
            Onları bir şekilde cami ile buluşturmak, vaaza, tebliğe ve bilgiye kavuşturmak, muhatap etmeliyiz.
             Çünkü, evin ve ailenin temeli, direği, esas unsurudurlar.
             Nesillerimizin mimarı, çocuklarımızın inşasında en önemli aktördürler.
             Önce kadınlarımız eğitilmeli, İlahi mesajın önce onlara ulaşması gerekir.
             Oysa kadınlarımız bu konuda hep mahrum kalır, bırakılırlar. Camiden, mescitten, Cuma’dan, vaaz ve tebliğ  imkanından hep uzaktadırlar.
             Öncelikle camiler de beş vakit namaz da ve hususen Cuma namazlarında rahat yer bulmalı, cami içine kolay ulaşır olmalıdırlar. Bir şekilde bu imkan onlara hazırlanmalı, çareler aranmalıdır.
              Mümkün olduğunca ayrı bir giriş, ayrı bir ayakkabılık ve namaz kılma yerleri, abdest alma  imkanları oluşturulmalıdır.
              İhtiyaç olan belli yerlere, sadece kadınlara has,’’KADIN MESCİTLERİ’’ bile inşa edilebilir. Kadınların yoğun bulunduğu, iş ve alışveriş icabı zorunlu bulundukları, cami olmayan ya da uzak olan noktalara veya cami de uygun şartlar hazırlanamayan yerlere, büyük park ve dinlenme mekanlarına kadın mescitleri yapılmalı, yaptırılmalıdır.
             Çok pahalı, kalıcı ve büyük yerler değil, basit ve hafif elemanlardan, belki  pırefabrik malzemeden, estetik, çevreyle uyumlu küçük kadın mescitleri inşa edilebilir, edilmelmeli.
             Belediyeler bu işe öncülük edebilir, etmelilerde. Böyle bir ihtiyaç var ve her halükarda görülüyor. Çarşıya, parka ve pazara çıkmış kadınlarımız camilerde yer bulamıyor, bulsa bile çok uygun yer ve işleve sahip olmayabiliyorlar.
             Diyanet teşkilatımızın da bu yönde bir çalışması, çabası ve teşviki olduğunu duymuştum. Ne merkezde olduğunu, ne kadar mesafe alındığını bilmiyorum ama, sorunun bütünüyle henüz çözülemediği görülüyor, görüyoruz, herkes görüyor. Bunu herkes Orhan camiimizde görebilir, görüyor da. Bir çok camimiz üç aşağı beş yukarı benzer durumda. Bazıları biraz daha iyi ama tümüyle  müsait değil.
              Diyanet  teşkilatımıza, il ve ilçe müftülüklerimize, imam hatip  ve müezzinlerimize, cami derneklerimize, hepsinden mühimi belediyelerimize ve hiç şüphesiz herkese bu konuda vazife ve gayret düşüyor. Öncelikle, mevcut camilerimizin bu ihtiyaca yönelik dönüştürülme imkanları araştırılmalı, zorlanmalıdır.
              Bu meseleyi çözmemiz, bu altyapıyı hazırlamamız ve  kadınlarımızı  şeriata uygun bir şekilde camiye çekmemiz, cami ile buluşturmamız, vaaz ve tebliğ imkanlarına kavuşturmamız, beş vakit abdest ve namazını, Cuma namazını kolaylıkla eda edebileceği imkanları hazırlamamız gerekir.
              Birileri, kadınlarımızı reklam aracı, ticari meta ve her türlü dünyevi çıkar ve ihtirasa alet ederken; Müslümanlarda gereğini yapmalı, kadınlarımızı olması gereken yere, yaratılış gayesine, ebedi saadete kavuşturacak  imkanları hazırlamalıdır!