*Her şey asla bağlıdır.. Aslı temiz olanın, faslı da temiz olur. Kökü sağlam ağacın, dalları da sağlam olur. Köküne kurt düşmüş ağacın meyvesi yenmez. İŞİNE DİKKAT ET! LAFA BAKMAZLAR, İŞİNE BAKAR, HÜKÜM VERİRLER.
*Sanatını inkar etme çalış, emeğinle ye! Sanatını yapmayan mahrum olur.
*İnsanlar birbirlerine hediye vermeyi, kabul etmeyi severler. HERZAMAN SEN DE DOSTLARINA HEDİYE VER! Sakın verdiğin hediyeyi geri isteme, bu dostuna karşı en büyük saygısızlık olur; senin düşüklüğüne yorarlar.
*Himmetini yüce tut! Himmetin kadar kıymetin olur! Himmetli, gayretli olanın, kıymeti de olur. Gayretli insanlar halk arasında iyi söylenir.
*AHLAKSIZ OLMA! HUYUN GÜZEL OLSUN!
*PARANI BOŞ YERE VERME, şuraya buraya, olur olmaz yerlere harcama! Sonra aç kalırsın, ekmek parasına muhtaç olursun. Doğru söyle, doğru çalış; paranı iyi sarfet, hoş olursun.
*İnsan kararlı olmalı. Birinci gün yaptığını, ikinci gün yıkmamalısın; paranın çokluğuna güvenerek, çeşitli kazanç yollarına atılmak iyi olmaz. Asıl faydalısı, tek iş üzerinde durmaktır. Beğenmeyen, ikincisine gidebilir. Fakat, iki, üç iş birden yürümez, emekler boşa gider.
*Daha mühim bir mesele var: Hani yorganına göre ayak uzatmalı derler, sermaye nispetinde iş görmeli. Ancak bu şekilde helal yolu bulunur. MALIN DA İYİSİ, MEŞRU YOLLARDAN GELEN, DOĞRU İŞLERE HARÇ EDİLENDİR. HARAM, GAYRİ MEŞRU YOLDAN GELEN MAL, HAYIRSIZ OLUR, insana faydasından çok zararı olur.
*ZENGİN YÜKÜNÜ HERKES YÜKLER, AĞANIN PALTOSUNU TUTAN ÇOK OLUR. ZATI ALİLERİ YERE DÜŞMESİN DİYE HERKES KOLTUKLAR, ama asıl hüner, BİR ZAVALLIYA YARDIM ETMEKTEDİR. YOLLARDA SÜRÜNEN BİÇAREYİ ELİNDEN TUTUP KALDIRMAKTIR. En büyük iyilik budur.
*Sen olgun musun? Kendini bir dene! Başkasına yaptığın iyi işi her yerde söylüyor musun? Evet diyorsan olgun değilsin. Sana edilen iyilikleri unuttun mu? Evet diyorsan olgun değilsin. Yaptığın kabahat, gözünde büyüyor mu? Evet dersen olgunsun. Başkasına ait olan bir kabahat, gözünde büyük mü? Hayırsa olgunsun.
*SANA İYİLİĞİ DOKUNANI UNUTMA! SANA İKRAMDA BULUNANIN ARKASINDAN KONUŞMA!..
*Bağışla! Ufak suçları, sana karşı işlenen ehemmiyetsiz günahları bağışla!.. Ne çıkar? Bir kabahati için geleni kapından kovarsan. Onu bağışla ki, sana bütün ruhu ile bağlansın.
*Dostlarına karşı elin açık olsun. Avucunu yumarsan sevmezler… Avucunu aç, dostlarına cömertlik saç!.. Cimri olman; sessiz duran düşmanlarını da harekete getirir.
*ZALİMİN ÖMRÜ AZDIR. ZULMÜ ARTANIN ÖLÜMÜ YAKLAŞMIŞTIR. Ömrün hayırlı, bereketli olmasını istiyorsan KİMSEYİ İNCİTME, HERKESİN HAYIR DUASINI AL. Azgın kişinin işi berbat, düşmanı çok olur. ZALİMİ KİMSE SEVMEZ. HERKES BİR AN ÖNCE TOPRAĞIN ALTINA GİRMESİNİ BEKLER.
*Dünyada bir belalı, şerliler takımı vardır. Bunların en pisi, ZALİME YATAKLIK EDENDİR. Bu hal, zavallıları üzer. Kainatın nizamını bozar. EĞER ALLAH’A İNANIYORSAN, ALÇAĞA YARDIM ETME. KİMSESİZ ZAVALLIYI EZME! Eğer kötü yolda devam edersen, yaptıkların bir gün gelir, önüne çıkar, KAZDIĞIN KUYUYA YUVARLANIRSIN.
*Tedbirli ol, yaptığın her işten bir netice bekle! İyi veya kötü, elbet bir şey olur. Dedelerimiz şunu söyler: “Düşman kılıcını kınından çekenin önce başı uçar.”
*GARİPLERE ACI. KİMSESİZLERE YARDIM ET! BİL Kİ SENİ, YURDU AYAKTA TUTAN ONLARIN HAYIR DUASI, BEREKETİDİR.
*Attığın adım nereye? Yol nereye? Tekleme, dikkatli yürü! Hatalarını her gün biraz azalt. Yaptığın kötülükler arttıkça, felaket de artar; azaldıkça azalır.