Son birkaç yıldır her yaz aynı cümleyi kuruyoruz: “Sapanca Gölü alarm veriyor.”
Ne yazık ki bu yıl o cümle artık sadece bir uyarı değil, bir gerçek. Gölün su seviyesi 28.98 metreye kadar geriledi.
Sapanca Gölü, sadece Sakarya’nın değil, Marmara Bölgesi’nin can damarlarından biri. İçme suyu kaynağı, yaşam alanı, nefesimiz. Ancak gölün suyunu çekip alan sadece sıcaklıklar değil; kontrolsüz su kullanımı, plansız yapılaşma ve hoyratça tüketim de en az kuraklık kadar etkili.
Her gün biraz daha küçülen gölümüz, bize aslında bir şey anlatıyor: “Beni değil, kendinizi koruyun.” Çünkü doğa, intikam almaz; sadece dengelenir. Biz dengeyi bozarsak, o da sessizce bizden geri çekilir.
Artık “önlem alınmalı” demek de yetmiyor. Yerel yönetimlerin, sanayinin, bireylerin ortak bir su yönetimi bilincine sahip olması gerekiyor. Bahçemizi sularken, araba yıkarken, çeşmeyi açık bıraktığımızda sadece birkaç damla değil, Sapanca’nın geleceğini de akıtıyoruz.
Gölün kenarında yürürken fark etmiyoruz belki ama suyun her geri çekilişinde, bir sonraki neslin hakkı biraz daha eksiliyor. Bu şehir, gölüyle güzel. Göl giderse, geriye sadece beton ve pişmanlık kalacak. Bugün suyun seviyesi 28.98 metre. Yarın belki bir damla daha az olacak. Ve o son damla düştüğünde, hiçbir açıklama yeterli olmayacak.
Kaynak: YENİ SAKARYA GAZETESİ