Gazetemizde yer yer ve zaman zaman yaptığı açıklamalarla, ülke yararına olmayan muhalif görüşlere tepkisi ile tanınan Dr. Muzaffer Coşkun, CHP liderinin “Gerçek milliyetçi biziz” sözünü samimi bulmadığını ifadeyle; PKK ile kol kola yürüyen, onların temsil ettiği HDP ile gizli de olsa seçim ittifakı yapan bir parti liderinin milliyetçilik konusundaki sözlerinin inandırıcı olmadığını belirtti…

Coşkun’un açıklamalarına CHP İl Başkanı Ecevit Keleş ve gazetemiz köşe yazarı Ergün Özkan’dan tepki geldi…

Her iki açıklamayı da son derece dikkatli bir şekilde, bir değil birkaç defa okudum...

Gördüm ki bu ülke için, üstünde taşıdığı madalyaların hakkını veren, mücadeleleriyle bedel ödeyen, gazi unvanıyla temsil ettiği derneğin sözcülüğünü yapan, çelebi ruhlu Dernek Başkanı Dr. Muzaffer Coşkun’a yüklenilmesi doğru değil…

Şöyle ki; Gerek CHP’nin sevilen yüzü İl Başkanı Ecevit Keleş ve aynı konuma sahip gazetemiz yazarı Ergün Özkan’ın karşı açıklamaları, cevap hakkına olan saygı nedeniyle ertesi gün gazetemizde yer aldı…

Önce Dr. Muzaffer Coşkun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “milliyetçilik” hakkındaki sözlerini inandırıcı bulmadığını, bu nedenle de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerine katıldığını belirtmişti…

Buna tepki gösteren Keleş ve Özkan’ın Coşkun’a cevapları, gazetemizde yayınlanınca dikkatimi çekti…

Diyelim ki Keleş ve Özkan’ın açıklamalarının hepsi doğru…

AK Parti kurmayları, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere; yanıldıklarını, aldatıldıklarını anlayıp “zararın neresinden dönülürse” kardır anlayışı ile konuya açıklık getirdiler çoğu kez…

“Gelin silah bırakın, kardeşçe yaşayalım” deyip el uzattığı PKK’lı terörist gruplar ile birlikte hareket etmenin yanlışlığını ve dahi dini inançların sağladığı o güçlü bağın karşı halkasında yer alan FETÖ terör örgütünün Irak’ı ve lideri Saddam’ı elleriyle ABD’ye teslim eden Kesnizani tarikatı benzeri bir yapılaşmayı sinsice uyguladığını görüp üzerine yürüyen AK Parti iktidarı hatasından döndü…

Ve bugün içerde-dışarda verdiği amansız mücadele ile kökünü kazımaya çalışıyor…

AK Parti’nin içine düştüğü o tarihi yanılgıyı, bugün de CHP tekrarlıyor…

Koluna girip yürüdüğünüz, “ismi konulmamış olsa da yapılan ittifaklar” ile kazanılan belediye seçimlerinin bedelini ödemek, kolay mı olacak sanırsınız…

AK Parti’nin başına gelen o korkunç tuzak çıplak bir şekilde ortada iken, aynı oyuna gelen bir parti liderinin tavrı milliyetçiliğin hangi kitabından yer alır...

Bu ülke için bedel ödemiş, kahraman ruhlu Dernek Başkanı Gazi Muzaffer Coşkun’a karşı yapılan açıklamayı, haksız ve yersiz bulduğumun altını çizmek isterim…

Ecevit Keleş ve Ergün Özkan aynı özelliklere sahip siyasetçiler olarak, CHP’de farklı bir konuma sahiptir hiç kuşkusuz…

Ancak “hatadan dönmenin erdem olduğu” gerçeğiyle hareket etmediklerini görüyoruz…

Nitekim niyeti, hedefi, “bölücülük” üzerine kurulu terör örgütü uzantısı HDP ve FETÖ gibi, ülkenin kaderiyle oynayan, enerji ve sinerjisini çökerten bir zihniyetten medet ummak, dün AK Parti’nin başını nasıl ağrıttıysa, yarınlarda CHP’yi de aynı sonuç beklemiyor mu sanıyorsunuz!

İşte böyle sıkıntılı bir süreçten yola çıkıp, karşı tarafı suçlamaları onlara yakışır bir tavır olmadı sanırım…

Ecevit Keleş ve Ergün Özkan’a, inatla savundukları partilerine “ülke yararına olumlu tenkitlerde bulunanlar” adına “zeytin çiçekleri”; milliyetçi tavrıyla her daim söyleyecek sözü olan “çarıklı erkan-i harp” Doktor Muzaffer Coşkun’a ise “Peygamber çiçekleri” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…