Bir ilde ya da ülkede teknolojik ağırlıklı, kimyasal özellikli bir yatırım yapılacaksa, buna uygun zemin, zaman, iklim ve çevre koşulları aranır…
Böylesine hayati değerleri atıp bir kenara “Ben yaptım, oldu” zihniyetiyle hareket edip etrafa zehir saçan bir yatırıma onay vermek, o yöre halkının sağlığına yapılmış en büyük darbe olduğu gibi insan fıtratına uymayan, son derece veballi bir yaklaşımdan öte bir şey olamaz…
Şu sıralarda ilin valisinden sivil toplum örgütlerine dek sürdürülen Kocaali’de kurulması planlanan kimya OSB’ye yönelik tartışma almış başını gidiyor…
Karasu’da iki büyük ağır metal fabrikası, aldıkları önlemlerle çevresine zarar vermeden üretimle hem ilçeye hem de ülkeye maddi açıdan olduğu kadar istihdam yönüyle değer katarken, Kocaali’de kimya OSB yapılması “yararlı mı yoksa zararlı mı olur” aşaması, inceleme araştırma safhasında iken “kesin yapılıyor” şekilde bir algı oluşturulmuş bulunuyor... 
Eğer böyle ise ilçe ve il halkı adına kaçınılmaz bir karşı çıkış olarak kabul etmeliyiz bütün olup bitenleri... 
Ancak yapılması teklif aşamasında iken etraflı bir araştırma yani fayda-zarar ekseninde ele alınmış bir öneriyi gerçekleşmiş gibi gündeme getirmek yanlış…
Nitekim Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar, yaptığımız görüşmede “Henüz imzalanmamış ve bağlayıcı hiçbir adım atılmış değil… 
Halkımın sağlığı ve çevre temizliği her şeyin önünde gelir. Bizim yaptığımız tek şey bu teklifin önünü-arkasını araştırmak.” diyor… 
O nedenle Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar’dan bu konuda kimseler yanlış bir adım atmasını beklemesin…
Öyle olması adına Başkan Acar’a “Laleler” gitsin istedik…