AK Parti her seçim döneminde olduğu gibi önce illerde temayül, sonra Başkent’te mülakat uygulaması ile aday adayları arasından çıkaracağı ilk 7 adayı belirler...
Gelenek ve uygulama, değişmedi 15 yıldır…
Böyle yapmakla hem kasasını doldurur aday adaylarından gelen parayla hem de siyasi açıdan aday bolluğu ile gövde gösterisi yapar…
İlimizde yapılan temayülde önce aday adayları ile tanışılır.
Burada bir sıralama yapılır...
Keyfiyet genel merkeze ulaşır, orada bu işle görevli parti yetkilileri huzurunda bir dakika ile 10 dakika arasında değişen sürede mülakata tabi tutulur adaylar…
Huzurdan çıkan herkes “ümitli” olduğunu söyler…
Aksini söyleyecek değiller ya!
Oysa onlarla ilgili tüm bilgiler ulaşmıştır çok önceden komisyona…
Buna göre sıralama yapılır ve kısa sürede tanınmaya çalışılır bu yoğun trafikte aday adayları…
Temayül ile mülakat sonuçları nihai tercihte ne derece etkili olur derseniz…
Bu soruya cevap vermek sanırım kolay olmaz…
Ama ümitsiz olmak da her adayın işine gelmez…
AK Parti’de bu duygularla beklenirken sonuç, heyecan sürer gider, netice önceden açıklanmaz bir türlü…
Her adayın gözü üst komisyonda, gönlü ise ilk yedi aday adasına girebilmekte…
Ve sunulur aday adayları Reis’e…
Sızan, dolaşan isimler atılır orta yere…
Oysa bilinir ki son gün değil, son dakikada fakslanır seçime girecek adaylar listesi illere…
Kimseye fazla söz söyleme vakti bırakmayacak bir sürede açıklanan listede bu defa iki, bilemedin üç eski milletvekilinin yer alacağı üzerine yapılan yorumlar, yenilerden eklenecek iki ya da üç milletvekili yanında listeyi tamamlayacak adayların kimlerden oluşacağı tahmin edilse de önceden, görülmüştür ki evde yapılan hesaplar uymamıştır çoğu kez çarşıya…
AK Parti’de bunca aday bolluğu işte bu birkaç adaydan biri olma mücadelesidir…
Bakalım şans bu defa kime gülecek ve kader kimleri çıkarıp Başkent’ten ilimize yolcu edecek…
Her şeye rağmen sadece AK Parti’de değil, tüm partilerde memlekete hizmet adına yola koyulup gözünü partilerin üst kademelerinden gelecek sıralamaya çeviren tüm aday adaylarına erkenden “Beyaz güller” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…
