BİR UTANÇ: MÜSLÜMANLARIN YAŞADIĞI HER YERDE PIROBLEM VARSA, SORUN NEREDE?
Dünyanın neresine baksanız, eğer Müslümanlar oradaysa, orada bir "sorun" var.
Hindularla sorun, Budistlerle sorun, Hristiyanlarla sorun, Yahudilerle sorun, Şiilerle, Sünnilerle, Selefilerle, Alevilerle, laiklerle, ateistlerle, Bahailerle sorun...
Liste bitmiyor. Bu kadar geniş bir "sorun havuzu" varsa, artık dürüstçe sorulması gereken soru şudur: Gerçek sorun kimde?
Müslümanlar, İslam coğrafyasında huzursuz, dağınık, birbirine düşman ve mutsuz. Ama gariptir ki Batı’da, "kafir" diye yaftaladıkları o laik-seküler ülkelerde huzurlular, sessizler, üretkenler. Daha da ironik olan, mutlu yaşadıkları bu ülkeleri sürekli "İslam düşmanlığı"yla suçlamalarıdır.
MESELE İSLAM'DA DEĞİL, MESELE BU ÇAĞIN İSLAMCISINDA, MÜSLÜMANINDA
Burada büyük bir ayrımı netleştirmeliyiz: Bu kir, bu rezillik, bu çöküş, bu çürüme İslam’ın değil, Müslümanların kendi eseri.
Kur’an’a iman ediyoruz diyoruz ama onu raftan indirmiyoruz, hayatımızda gerçek anlamda yaşamıyoruz.
Hadisleri ağızdan düşürmüyoruz ama Peygamber’in ahlakına en uzak olan biziz.
Camilerde saf tutuyoruz ama sokakta hilekârız, arsızız, yalancıyız.
Rüşveti helalleştiren, yolsuzluğu tevekkülle meşrulaştıran, ahlaksızlığı "nefsin zayıflığı" bahanesiyle örtbas eden bir güruh haline geldik.
Bugün Müslüman dünyasında hangi ülkeye dönüp baksanız; kan, gözyaşı, yolsuzluk, yozlaşma, cehalet, mezhepçilik, kadın düşmanlığı, bilimden uzaklık, adam kayırma, kabilecilik, lümpenlik…
Ve en kötüsü de bütün bunların üstünü "dinle" örtmeye çalışmak!
HERKESLE SORUN YAŞAYAN MÜSLÜMAN, KENDİSİYLE HİÇ SORUN YAŞAMIYOR
Hiç kimse aynaya bakmıyor. Suç hep dış güçlerde, ziyonistlerde, haçlılarda, emperyalistlerde, din düşmanlarında…
Tamam, elbette emperyalizm, küresel sömürü, istihbarat oyunları var.
Ama sormazlar mı adama: Senin elini tutan mı vardı da yıllarca eğitime yatırım yapmadın?
Kim zorladı seni aklını devre dışı bırakıp her haltı “kader” diyerek sineye çekmeye?
Kim öğretti sana “hırsız bizdense sorun yok” anlayışını?
Müslümanlar olarak her şeyi dış düşmana havale ederek, hem Allah’ı kandırdığımızı zannettik hem de kendi halkımızı uyuttuk.
Ama Allah’ın adaleti öyle bir tokat gibi çarptı ki artık uyanmamak mümkün değil.
Ekonomide sefalet, siyasette despotizm, sosyal hayatta çürüme...
Hani bizim “ümmet” dediğimiz o koca yapı, parça parça dökülüyor; hem de kendi ellerimizle.
Batı’da Niye Rahatız?
Çünkü orada bir sistem var. Hukuk işliyor. Trafik kurallarına uyuluyor. Devlet vatandaşa hizmet ediyor. Belediye başkanını hırsızlıktan içeri atıyorlar. Mahkeme kararları iktidarın baskısıyla değil, hukukun üstünlüğüyle veriliyor. Bilime, eğitime, üretime yatırım yapılıyor.
Ve Müslüman, orada insanca muamele gördüğü için huzurlu.
Dikkat edin: İslam devleti kurulduğu için değil, hukuk ve adalet devleti ilkelerine sahip olduğu için orada huzurlu.
Bu gerçeği görmek zorundayız: Eğer senin din anlayışın; insan haklarına, kadına, çocuğa, hayvana, doğaya, komşuna, farklı dine inanana, farklı mezhebe saygı duymayı öğrenememişse, senin İslam'ın “rahmet” değil, sadece “fitne” üretir!
KIYAMET GÜNÜNDE EN BÜYÜK HESAP MÜSLÜMANLARA OLACAK
Kur’an’ı defalarca okuduğumuz halde ahlakını hayatımıza geçirmediğimiz için.
Peygamber’in adını her gün zikredip sünnetini yalnızca sakalda, misvakta aradığımız için.
Güçsüzün, ezilenin, yetimin, garibanın değil; iktidarın, zenginin, güçlü şeyhin, hacı patronun yanında saf tuttuğumuz için.
Göstermelik dindarlıkla, şatafatlı camilerle, dudak ucuyla yapılan dualarla dinin özünü kirlettiğimiz için...
Evet, bu çağın Müslümanı, ahirette gayrimüslimlerden çok daha ağır bir hesaba çekilecek. Çünkü onlar bilmiyordu, biz ise bildiğimiz hâlde yapmadık.
SONUÇ: "KENDİNE MÜSLÜMAN" OLMAKTAN VAZGEÇ, "İSLAM GİBİ" OL
Mesele Müslüman olmak değil, mesele adam gibi Müslüman olabilmek.
Ve ne acıdır ki bugün dünyada adam gibi Müslüman neredeyse yok gibi!
Müslümanların pisliğini Allah’ın dinine bulaştıran herkese yazıklar olsun!
İslam’dan ziyade bizim rezil, çürümüş, kokuşmuş Müslümanlığımıza düşmanlar...
Yalancı, riyakar, menfaatçi, şovcu, çıkarcı, kaypak müslümanlığımıza, İslamcılığımıza...
Ve haklılar da!
Allah bizi önce kendi pisliğimizden kurtarsın.
Yoksa bu din daha çok rezil hale düşer,
Ve biz, bu berbat gidişin vebaliyle cehenneme ilk girenlerden oluruz.(Gökhan Dihkan’dan alıntı)
