Anladık, önce başbakan iken, sonra da, cumhurbaşkanı iken “şiir adama” şiir okumak yakışıyor yakışmasına da her defasında Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in “Sakarya” şiirine sarılıp siyasi ticarete soyunmak, artık prim yapmaktan çıktığı ve her ağıza yakışmadığı gibi, üstada da yattığı yerde rahatsızlık verir bir hal aldı…

Sanırım, o koca şair, ağızlarda sakız misali patlatılan şiirinin amacı dışına çıkarılışından dolayı üzgündür…

Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi’nden oluşan “Milli İttifak” başkanlarından biri bitirirken “Yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya” diyerek konuşmasını; diğeri alıyor bıraktığı yerden, bu il için yazılmadığı bilinen o ünlü “Sakarya” şiirini diline dolayarak…

Konuşacak başka bir laf yokmuş, diyecek sözü kalmamış sanki liderlerin…

İttifakın mitingine Mustafa Destici konuşurken katıldım...

Biri Saadet Partili, diğeri AK Partili iki dostla izledim mitingi…

Destici’nin sözü şiirle bitirişi ve Kamalak’ın konuşmaya şiirle başlamasına ilk tepki, Saadet Partili dosttan geldi...

Buna tepki gösterip ayrılırken alandan, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, şiir sonrası Rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan hoca döneminde gerçekleştirilen yatırımlardan söz etmeye başlamıştı...

Ayrılırken miting alanından, bir partilinin “Keşke iki lider konuşacağına milletvekilliğine birinci sıradan aday gösterilen, heyecanı ve temposu yüksek konuşmasıyla dikkati çeken İsmet Aksoy konuşsaydı sadece, daha etkili olurdu ve parti daha fazla prim yapardı” şeklindeki sözler dikkatimi çekti…

Meydandaki kalabalığa gelince sıra; izleyenler gördü…

Bize pek fazla söz kalmadı sanırım…

“Tek başına girseydi Saadet Partisi seçime, çok daha iyi yapardı” görüşünü savunanlara hak vermemek elde değil…