Geçtiğimiz Cumaertesi günü “NEKBE GÜNÜ” ile ilgili basın açıklaması vardı.

                 Her hafta aynı gün, 12.30 da yapılan etkinliğin, bu hafta ki konusu bu idi.

                 Her 15 Mayıs “NEKBE GÜNÜ “olarak anılır.

                 Zira, 15 Mayıs 1948, Siyonist İzrail terör şebekesinin kuruluş tarihidir.

                 Yani, Filistinliler için “FELAKET GÜNÜ” dür. Hiç şüphesiz bütün Müslümanlar için de.                  Çünkü bu tarihten beri Filistin, işgal üstüne işgal, yıkım üstüne yıkım gördü. Ölüm, kan, sürgün ve göz yaşı hiç bitmedi, hep artarak devam etti.

                  Bu tarih, yani 15 Mayıs 1948, İslam Alemi’nin bağrına HANÇER saplandığı, ciğerine KANSER URU yerleştiği gündür.

                  Ne yazık ki,”Nekbe Günü” ülkemiz de pek bilinmez. Fazla gündem olmaz. Anma günlerinde, bir avuç duyarlı insan dışında kimse bulunmaz.

                  Geçen Cumaertesi günü de öyleydi. Bir milyona yakın il nüfusu olan bir il de, beş yüz bini aşkın kent nüfusu olan bir şehirde, meydanda yüzlerle ifade edilecek insan vardı.

                  Mecliste olmayan bir siyasi parti dışında, hiçbir parti yetkilisi yoktu. Devlet yoktu, millet yoktu.Bütün milli ve İslami meselelerde olduğu gibi.Ama futbol olsa, olurdu.

                  Halbu ki seçim zamanı idi. Varsın seçim için bile olsa kimse yoktu. Kaldı ki, bu mesele, partilere, seçime, siyasete, gurup ve kıliklere, ideoloji veya başka hesaplara asla alet edilmemeli, tüm ümmetin ortak meselesi olmalı, yalnız ”Allah rızası ve kardeşlik hukuku” için burada yer alınmalı ve mücadele edilmelidir. Bazı partilerin ise, hiçbir zaman bu ve benzeri meselelerde olmamaları ise, düşündürücü ve dikkat çekicidir.

                  Filistin unutuldu, gündemimizden çıktı. Tıpkı Çeçenistan, D.Türkistan, Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Karabağ ve diğerleri gibi!

                  Hatırlanması için; yeni bir siyonist saldırı, yeni bir savaş bekleniyor. Biz hep böyle yapıyoruz. Gazze’ye bombardıman başlayınca hatırlıyor, az da olsa tepki koyuyor, savaş bitti mi, unutuyoruz.Saman alevi gibiyiz.Tepkilerimiz bile siyasi, anlık, mevsimlik, konjoktürel.

                  Böyle olunca da, vahşi izrail’in yaptığı yanına kalıyor. Onca katliam, yıkım ve ölüm olmamış gibi davranıyor.Çünkü biz unutuyoruz, ümmet unutuyor.

                 Bize ise, yıktıklarını yapmak kalıyor. O yıkıyor, biz ise onarıyor, yapıyoruz. O yıkıyor, ama bize yaptırıyor. O öldürüyor, yaralıyor, tedaviyi bize yaptırıyor. O aç bırakıyor, bize, ümmete “doyur” diyor. Güçlü ve bağımsız olamamanın sonuçlarını acı bir şekilde yaşıyoruz.

                Yıktığı camileri bile bize yaptırıyor, onartıyor.

                Yıkan kim ise, o yapmalı, ona yaptırmalı değil mi?

                Maharet ona yaptırmak, vazifemiz, çabamız, politikamız bu olmalı değil mi?

                Geçenler de bir haber okumuştum. İzrail vatandaşları benim ülkeme vizesiz girebiliyormuş. Filistinlilere ise vize varmış. Haber doğru ise, ne kadar hüzün verici, kahredici.Bunca barbarlığa, vahşete, işgale, katliama rağmen.İnanmadım, inanmak istemiyorum.

                Almanya da Hitler’in Yahudilere yaptıkları “Holokost günü” olarak anılır. Bütün dünyaya bildirilir, her yerde etkinliği yapılır.Türkiye de bile bu etkinlik yapılır.Hem de devlet refakat eder.Ama, Hitler’in yaptığının bin katını yapan izrail’e karşı “Nekbe Günü” etkinliği olmaz.Olsa da, bir avuç sivilin eliyle olur.

                Unutuldu Filistin, unutuldu Gazze.Ümmetin diğer cepheleri gibi.

                Sadece savaş olduğunda hatırlanır oldu. O da çoğu kez tiribünlere yönelik, gaz almaya matuf. Kuru gürültüyü geçmez, hiçbir yaptırıma dayanmaz .

               Oysa, hem devlet hem de millet olarak, tüm partiler olarak, hep gündemimizde olmalı. Peşini bırakmamalıyız, sürekli hesabını sormalıyız.

                Unutursak, işgal meşrulaşır. Hem, hep öyle olmadı mı?

                KUDÜS ve MESCİD-İ AKSA, ilk kıblemiz işgal altında. Yüzbinlerce Filistinli şehit, 7 milyon ise mülteci. Hani işgal altında Cuma kılınmaz, hutbe okunmaz idi! Sütçü İmam ne yapmıştı?

                  Ve tek başına, BİR AVUÇ GAZZE MÜCAHİDİ  DİRENMEYE DEVAM EDİYOR. TÜM MÜSLÜMANLARIN ONURUNU KURTARIYOR, BİZİM ADIMIZA, ÜMMET ADINA CAN VERİYOR, ŞEHADET ŞERBETİ İÇİYOR.

                 İslam Alemi ise, parti, mezhep, meşrep, kavmiyet, cemaat ve asabiyet için birbirini yiyor, birbirine yediriliyor.Kurulan tüm tuzaklara düşmeye amade halde bekliyor.

                 Emperyalist ve Siyonistler el ovuşturuyor, bayram ediyor. Siyonist İzrail’in etrafında tek bir güç, tek bir tehdit kalmamasının sevincini yaşıyor. Uzakta bile olsa, tehdit olabilecek İran ve Türkiye üzerinde hesaplar yapıyor. Son kalanları da Suriye, Irak, Afganistan, Libya, Yemen,  Mısır da yaptıkları gibi yapmak istiyor.

                 Allah fırsat vermesin. Ama biz de, ümmet de uyanalım, kendimize gelelim artık!