Ülkemiz son günlerde, bir zamanlar TBMM’de oluşan “Başörtüsü” krizi sırasında kullanılan ve büyük tepki çeken “Haddini bil” ifadesiyle çalkalandığı dönemlere benzer gergin bir sürece girdi, ne yazık ki…
Önce konunun direk muhatabı iki milletvekili girdi birbirine…
Sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gitti işin üzerine…
Olayda CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç olunca, daha çok dikkatimizi çeker hale geldi konu…
Dolayısıyla üzüntümüz bir kat daha arttı…
Engin Özkoç’u aynı ortam içerisinde olduğumuz (1994-99) Adapazarı Belediye Meclisinden tanırım…
Sözünü dudaktan, gözünü budaktan sakınmayan biridir…
Muhalefeti serttir ancak kalkıp eski bir parti liderinin sonunu getiren konuşmaya benzer bir ifade kullanması, kendisi ve partisi adına talihsizlik olsa gerek…
Zira bu ifade ülkede büyük çoğunluğun sinir uçlarına dokunması nedeniyle, kullanıldığı her dönemde tepki çekiyor…
Böylece her şeyden önce birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyulan bir anda gerilen siyasi ortamda, partilerden çok kaybeden ülkemiz ve milletimiz oluyor…
Devr-i iktidarında ülkeyi, 70 sente muhtaç bir dönemden ele alıp, kısa sürede özellikle savunma sanayiine yatırımlarıyla, emir alan devlet anlayışından, “oyun kurucu” devlet haline getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tepkisi öyle kolay dinecek gibi görünmüyor…
CHP de yangına körükle gitme alışkanlığından vazgeçmiyor…
Böylece, içinde bulunduğumuz kritik süreçte, “Değişir” gözüyle baktığımız siyasi gerginlik, içerde dışarda ülkenin çöküşünü bekleyen kesimlerin de ekmeğine yağ sürmüş oluyor…
Bunun başka bir izahı var mıdır!
Dileğim, krizin burada noktalanması ve yapılan yanlıştan dönülüp halkın ve ülkenin yararı doğrultusunda bir yol ve yöntem izlenmesinden yanadır, hiç kuşkusuz…
Zira buna şiddetle ihtiyaç var...
Kim ki bu doğrultuda ülke ve millet yararına taşın altına elini koyar, ona gider“orkideleri” demet demet…